Ülkemizin 'göçmen kampı' haline geldiğini artık iktidar bile kabul ediyor. Ama hiç kimse ülkemizdeki 'beyin göçü' gerçeğini gündem etmiyor. Başta gençlerimiz olmak üzere insanımız yurt dışına gidiyor. Hatta iktidar partili belediyelerin 'gri pasaportla' insan taşımacılığına yöneldikleri malumunuzdur.
19 yılda Almanya'nın, Fransa'nın kısaca batını kıskandığı ülkemizden 900 bin insan, bu ülkelere gitmiş ve imkan olsa daha fazlası da gidecek. Neden?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş her daim gençliğe ve eğitime dikkat çeker ve şöyle derdi; "Bir ülkede o ülkenin, o milletin, o devletin kazanılmış insanı yoksa o milletin bir adım ileri gitmesi asla mümkün olamaz… Bizim uzun yıllardan beri yanlış yaptığımız nokta, kendi yararımıza vatandaşımızı kazanmadık. Yapılacak olan iş, insanımızı hem kendi yararına hem toplumun yararına kazanmaktır."
Gençlerimizi kazanmak zorundayız. Çünkü kazanılamayan şey kaybedilmiş demektir ve gençlerimizi kaybediyoruz.
'Beyin göçü' başlığıyla yapılan araştırmaları gündemine alan BTP lideri Hüseyin Baş şöyle diyordu; "Ülkemizde gençlerin yüzde 76'sı 'Türkiye'de bir yerlere gelmek için torpil lazım' diyor.
Yüzde 76'sı 'Türkiye'de fırsat eşitliği diye bir şey yok' diyor. Türkiye'de gençlerin yüzde 80'i ise 'ülkemde ifade özgürlüğü yok' diyor.
Türkiye'de gençlerin yüzde 70'inin 'Yurt dışına gitmek istiyorum' diyor. Yetiştirdiğimiz, olgunlaştırdığımız ve bir gelecek sunmaya çalıştığımız gençlerimizin neredeyse tamamı yurt dışına gitmek istiyor. Türkiye'de bir gelecek göremiyor" sonuçlarını açıklayarak Milli Ekonomi Modeli ekseninde 'insan merkezli' projelerini tek tek sıralıyordu.
Diğer taraftan yine gençler üzerine yapılan araştırmalarda 'ev genci' diye bir tabir çıktı.
Ne demek ev genci? Eğitimini tamamlamış, iş arama ümidini kaybetmiş, insanlarla irtibatını en aza indirmiş gençler.
Türkiye OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) 2020 verilerine göre, 36 üye ülke arasında ev genci oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye. Türkiye'de ev genci sayısı 5 milyonun üzerinde.
İş aramaktan bile vazgeçmişler. Çünkü bulabilme umutlarını dahi kaybetmişler. Bütün hayalleri yurt dışına gitmek üzerine kurulu.
Üniversite mezunu gençlerin geleceğe kaygı dereceleri 10 üzerinden 7,7.
18-24 yaş İlk-orta lise Gençlerin ortalama kaygı düzeyi 10 üzerinden 6,7.
Yurt dışında çalışmak isteyen üniversite mezunu gençler % 84,6
İşsizliğin ortak paydası siyaset mekanizması. Evet, gençlerimizin yüzde 87,3'ü işsizlik nedenlerini önemli yerlerde tanıdıklarının olmamasına bağlıyor.
Torpil olmadan iş bulamayacağına inananların oranı ise % 83.
Haliyle bu mu sosyal devlet, bu mu adalet, bu mu ekonomisi şaha kalkmış, Çin'den sonra en fazla büyüme sağlamış sistem? Bu mu, 'dindar nesil yetiştireceğiz' diyenlerin hedefi?
BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi, 'Türkiye'de yaşayan bir genç kime güvenecek? Buradan gençlerimize tekrar sesleniyorum; Eğer hayalleriniz yoksa sizin için hiçbir şey yapamam.
Artık kendimize gelmemizin vakti gelmiştir. Aklımızı başımıza alacağız. Eğer hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorsak bu torpil dünyasından, bu rant dünyasından kendimizi kurtaracağız. Bağımsız Türkiye Partisi'nde bir ve beraber olacağız ve hep birlikte hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Toprağına, vatanına, milletine ve önce de kendisine inanan gençler yetiştireceğiz."
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025