Ülkemizin çalışma şartları, ortamları, gelir dağılımındaki adaletsizlik, asgari ücret, enflasyon ve işsizlik verileri ortada.
22 yıllık AKP iktidarı nasıl bir ruh hali içindeyse hiçbir sorun yokmuş gibi davranıyor. Hak talep edenleri ya hıyanetle suçluyor ya da provokatörler deyip, millete hedef gösteriyor. Muhalefet ise iktidara eleştiri ve lafın ötesinde bir duruş ortaya koyamıyor.
Peki, işçiler ne yapıyor?
Bol bol şikayet ediyor. 1 Mayıs'ta da bol bol slogan atıyor. Bazı kesimler ise özellikle 1 Mayıs'ta güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmek, hak arayanların sabote etmek için adeta gün sayıyor. Günün sonunda herkes iktidarın takdir ettiği ücrete talim ediyor.
Hak için hakkını bilmen lazım
Hak aramak için işçilerin hem maddi hem de manevi haklarını bilmesi lazım ki, hem dincilere, hem kapitalist patronlara hem de kendilerini istismar eden sözde işçi temsilcilerine, sendikalara karşı kendini, haklarını koruyabilsin.
İmam Ali'nin şu çıkışının sakın unutma! "Her kim ki, haksızlığa uğrar da, hakkını aramazsa hakkı ile birlikte şerefini de kaybeder."
Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır
İnancımız, insan emeğinin karşılığının eksiksiz verilmesi gerektiği vurgulanır: "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm, 39)
Hz. Peygamber (s.a.a.v); "İşçinin ücretini, alın teri kurumadan ödeyin." buyurmuştur (İbn Mâce, Ruhûn, 4).
"Mallarınızı aranızda bâtıl sebeplerle yemeyin! İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile haksız yere yemek için, onları hâkimlere rüşvet olarak vermeyin!" (Bakara, 188; Nisâ, 29)
"Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki dünya rüsvâlığı, âhirettekinin yanında pek hafif kalır." (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319)
Emeğin, alın terinin diğer ifade ile kul hakkının bedeli, ücreti nasıl ve ne kadar olmalıdır? Adalet ve ahlak, inancımızın temel ölçülerindendir. Kul hakkı başlığı ise herkesin malumudur.
İslam, emeği kutsal görür ve işçinin alın terini değerli kabul eder.
İşveren, işçiye karşı adil olmalı, haklarını gasp etmemelidir. Çalışanlarına şefkatle yaklaşılmalı, zayıf konumda olanların korumalıdır.
İşçinin hakkını vermemek, İslam'da büyük günahlardan biri olarak görülür. Hz. Peygamber, "Kıyamet gününde, işçinin hakkını yiyenin hasmı ben olacağım." (Buhârî, İcâre, 10) buyurmuştur.
İşverenin, işçiyi sömürmesi veya düşük ücretle çalıştırması İslam ahlakına aykırıdır.
İşçiye, emeğine uygun, geçimini sağlayabilecek adil bir ücret ödenmelidir.
İşçilere, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını koruyacak bir çalışma ortamı sağlanmalıdır.
İşçi, insan onuruna yakışır şekilde muamele görmelidir. Hakaret, aşağılama veya kötü davranışlar haramdır.
İşçinin sağlığı ve güvenliği korunmalıdır. Tehlikeli işlerde gerekli önlemler alınmalı, işçinin hayatı riske atılmamalıdır. İslam'da, canın korunması şarttır.
İşçilere, dinlenme ve ibadetlerini yerine getirme imkânı tanınmalıdır.
Kadın işçilerin mahremiyetine saygı gösterilmeli, fiziksel ve duygusal olarak uygun işlerde çalışmaları sağlanmalıdır.
Bu ve dahası hakları bizzat devlet vermeli, verilmesini sağlamalı ve de her daim kontrol etmelidir.
Yasal haklar
İşçilerin, yasal hakları 'İş Kanunu' ve ilgili mevzuatlar olmak üzere çalışanların, çalışma şartları, iş güvenliği, sağlık, sosyal ve diğer hakları detaylıca belirtilmiş ve koruma altına alınmış olsa da, uygulamada ciddi sorunlar bulunmaktadır.
Başka hükümet, sendikalar ve işverenler sorunların tamamına vakıf oldukları halde çözüm noktasında gerekli adımları atmamakta, atılmayan adımlara karşı kanuni haklarını uygulamaktan kaçınmaktadırlar.
Nedir işçi sorunları?
Düşük ücret ve geçim sıkıntısı.
Fazla mesai ve çalışma koşulları.
Taşeronlaşma ve güvencesizlik.
Kadın işçiler, cinsiyet ayrımcılığı ve taciz.
Genç işçiler, düşük ücretli ve güvencesiz işler.
Denetimlerin yetersizliği ve işverenlerin ihmali ciddi bir sorundur.
Kayıt dışı istihdam
Sendikalaşma ve örgütlenme zorlukları.
İşçilerin haklarını aramak için mahkemeye başvurması uzun ve maliyetli bir süreçtir.
Türkiye'de iş hayatı
"Ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur. Bir gün öğretmeni Ali'ye, "siyaset" nedir, diye sorar. Ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez. Eve gider, kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz. O da babasına sormaya karar verir.
"Baba, siyaset nedir?" Baba düşünür. Ali'ye uygun bir yolla anlatmak ister. "Bu evde parayı getiren kim oğlum?" "Sen..." "Ben kapitalist rejimim."
"Peki, parayı alıp bizim yiyecek, içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?" "Annem..." "O da hükümet."
"Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?" "Dadım..." "Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman."
Ali her şeyi not alır ve uyur. Gece garip seslerle uyanır. Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor. Yanına gidince altına pislediğini anlar. Hemen annesini kaldırmaya gider. Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.
Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider. Babasıyla, dadısını uygunsuz yakalayan Ali'nin ağzından aynen şu kelimeler dökülür; "Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek b.k içinde, halk ne yapsın…"
22 yıllık AKP iktidarı nasıl bir ruh hali içindeyse hiçbir sorun yokmuş gibi davranıyor. Hak talep edenleri ya hıyanetle suçluyor ya da provokatörler deyip, millete hedef gösteriyor. Muhalefet ise iktidara eleştiri ve lafın ötesinde bir duruş ortaya koyamıyor.
Peki, işçiler ne yapıyor?
Bol bol şikayet ediyor. 1 Mayıs'ta da bol bol slogan atıyor. Bazı kesimler ise özellikle 1 Mayıs'ta güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmek, hak arayanların sabote etmek için adeta gün sayıyor. Günün sonunda herkes iktidarın takdir ettiği ücrete talim ediyor.
Hak için hakkını bilmen lazım
Hak aramak için işçilerin hem maddi hem de manevi haklarını bilmesi lazım ki, hem dincilere, hem kapitalist patronlara hem de kendilerini istismar eden sözde işçi temsilcilerine, sendikalara karşı kendini, haklarını koruyabilsin.
İmam Ali'nin şu çıkışının sakın unutma! "Her kim ki, haksızlığa uğrar da, hakkını aramazsa hakkı ile birlikte şerefini de kaybeder."
Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır
İnancımız, insan emeğinin karşılığının eksiksiz verilmesi gerektiği vurgulanır: "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm, 39)
Hz. Peygamber (s.a.a.v); "İşçinin ücretini, alın teri kurumadan ödeyin." buyurmuştur (İbn Mâce, Ruhûn, 4).
"Mallarınızı aranızda bâtıl sebeplerle yemeyin! İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile haksız yere yemek için, onları hâkimlere rüşvet olarak vermeyin!" (Bakara, 188; Nisâ, 29)
"Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki dünya rüsvâlığı, âhirettekinin yanında pek hafif kalır." (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319)
Emeğin, alın terinin diğer ifade ile kul hakkının bedeli, ücreti nasıl ve ne kadar olmalıdır? Adalet ve ahlak, inancımızın temel ölçülerindendir. Kul hakkı başlığı ise herkesin malumudur.
İslam, emeği kutsal görür ve işçinin alın terini değerli kabul eder.
İşveren, işçiye karşı adil olmalı, haklarını gasp etmemelidir. Çalışanlarına şefkatle yaklaşılmalı, zayıf konumda olanların korumalıdır.
İşçinin hakkını vermemek, İslam'da büyük günahlardan biri olarak görülür. Hz. Peygamber, "Kıyamet gününde, işçinin hakkını yiyenin hasmı ben olacağım." (Buhârî, İcâre, 10) buyurmuştur.
İşverenin, işçiyi sömürmesi veya düşük ücretle çalıştırması İslam ahlakına aykırıdır.
İşçiye, emeğine uygun, geçimini sağlayabilecek adil bir ücret ödenmelidir.
İşçilere, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını koruyacak bir çalışma ortamı sağlanmalıdır.
İşçi, insan onuruna yakışır şekilde muamele görmelidir. Hakaret, aşağılama veya kötü davranışlar haramdır.
İşçinin sağlığı ve güvenliği korunmalıdır. Tehlikeli işlerde gerekli önlemler alınmalı, işçinin hayatı riske atılmamalıdır. İslam'da, canın korunması şarttır.
İşçilere, dinlenme ve ibadetlerini yerine getirme imkânı tanınmalıdır.
Kadın işçilerin mahremiyetine saygı gösterilmeli, fiziksel ve duygusal olarak uygun işlerde çalışmaları sağlanmalıdır.
Bu ve dahası hakları bizzat devlet vermeli, verilmesini sağlamalı ve de her daim kontrol etmelidir.
Yasal haklar
İşçilerin, yasal hakları 'İş Kanunu' ve ilgili mevzuatlar olmak üzere çalışanların, çalışma şartları, iş güvenliği, sağlık, sosyal ve diğer hakları detaylıca belirtilmiş ve koruma altına alınmış olsa da, uygulamada ciddi sorunlar bulunmaktadır.
Başka hükümet, sendikalar ve işverenler sorunların tamamına vakıf oldukları halde çözüm noktasında gerekli adımları atmamakta, atılmayan adımlara karşı kanuni haklarını uygulamaktan kaçınmaktadırlar.
Nedir işçi sorunları?
Düşük ücret ve geçim sıkıntısı.
Fazla mesai ve çalışma koşulları.
Taşeronlaşma ve güvencesizlik.
Kadın işçiler, cinsiyet ayrımcılığı ve taciz.
Genç işçiler, düşük ücretli ve güvencesiz işler.
Denetimlerin yetersizliği ve işverenlerin ihmali ciddi bir sorundur.
Kayıt dışı istihdam
Sendikalaşma ve örgütlenme zorlukları.
İşçilerin haklarını aramak için mahkemeye başvurması uzun ve maliyetli bir süreçtir.
Türkiye'de iş hayatı
"Ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur. Bir gün öğretmeni Ali'ye, "siyaset" nedir, diye sorar. Ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez. Eve gider, kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz. O da babasına sormaya karar verir.
"Baba, siyaset nedir?" Baba düşünür. Ali'ye uygun bir yolla anlatmak ister. "Bu evde parayı getiren kim oğlum?" "Sen..." "Ben kapitalist rejimim."
"Peki, parayı alıp bizim yiyecek, içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?" "Annem..." "O da hükümet."
"Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?" "Dadım..." "Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman."
Ali her şeyi not alır ve uyur. Gece garip seslerle uyanır. Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor. Yanına gidince altına pislediğini anlar. Hemen annesini kaldırmaya gider. Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.
Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider. Babasıyla, dadısını uygunsuz yakalayan Ali'nin ağzından aynen şu kelimeler dökülür; "Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek b.k içinde, halk ne yapsın…"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025