Olağanüstü olağan kurultay

Bağımsız Türkiye Partisi'nin 2. Olağan Kurultayı geçtiğimiz Pazar günü Ankara'da yapıldı. Türkiye'nin bütün önemli konularına sıhhatli bir yaklaşım gösteren BTP'nin bu olağan kurultayı olağanüstü görkemli bir miting havasında gerçekleştirildi.

Türkiye'de BTP dışında diğer siyasi partiler, Türkiye'nin milli meselelerine hâkim olabilen ve çözüm getirebilen lidere ve kadrolara sahip değiller.

Kurultayda yeniden Genel Başkan seçilen Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin bugünkü konjonktürünü bir paragrafta özetledi.

AKP hükümetiyle Türkiye'nin geldiği durum ancak bu kadar yalın ve doğru bir şekilde ifade edilebilirdi herhalde. Genel Başkan;

"Dış siyaset, ABD güdümünde,

İç siyaset, AB yönlendirmesinde,

Ekonomi yönetimi, IMF tahakkümünde,

İstihbarat ve güvenlik, İsrail'e havale edilmiş,

Din, inanç ve kültür hayatı, Vatikan ve misyonerlik odaklarının kontrolünde, tam bir kuşatılmışlık ve bağımlılık hali sergileniyor" şeklinde ifade etti.

Bu tespitlerin bir harfine bile itiraz etmek mümkün değil.

Türkiye'nin dış siyaseti, tezkereyi çıkarmak bizim misyonumuz diyen iktidar tarafından ABD güdümüne sokulmuştur. Siyasiler o kadar ABD uydusu olmuşlardır ki, Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde bile gık diyememişlerdir.

ABD tezkere istiyor, AKP çıkarıyor.

ABD liman istiyor, AKP açıyor.

ABD havalimanı istiyor, AKP veriyor.

ABD cesaret istiyor, AKP veriyor.

ABD Diyarbakır'ı istiyor, AKP "Diyarbakır yıldız olabilir" diyor.

ABD Irak'ta katliam yapıyor, Erdoğan ABD askerlerine dua ediyor.

Türkiye'nin iç siyaseti, AB'nin önerdiği kuşa dönmüş imtiyazlı üyelik için bile zafer naraları atan hükümet, AB güdümünde olmaktan pek memnun görünüyor.

AB Türkiye'yi bölüyor, Gül "AB milli idealimizdir" diyor.

AB Kıbrıs'ı istiyor, AKP veriyor.

AB ruhban okulunu istiyor, AKP açıyor.

AB kilise istiyor, AKP açıyor.

Türkiye'nin ekonomisi IMF'ye uydu olmuş bir halde. Ekonomiyi madem İMF yönetiyor, IMF, bir parti kurarak Türkiye'de seçimlere katılması daha iyi olacaktır. En azından millet kendi seçtiği tarafından yönetilmiş olur.

Türkiye'nin İstihbarat ve güvenlik konuları, güvenlik konusunda yakın gelecekte bizi en çok tehdit edecek olan İsrail'e AKP hükümeti tarafından teslim edilmiş bir halde.

Din, inanç ve kültür hayatı AKP sayesinde Vatikan tandanslı bir değişim yaşıyor. İlköğretim 5. sınıf Din kültürü ve Ahlak bilgisi kitabının 102. ve 108. sayfalarında, Peygamber Efendimizin, Hz. Ali'nin, Hz. Fatıma'nın ve Hz. Hatice'nin resimleri Hıristiyanların Hz. İsa tasvirlerine benzer bir şekilde basılmıştır.

Yine aynı kitabın 19. sayfasında; "Kelime-i Tevhit şöyle söylenir; La İlahe İllallah" diye ifade edilerek Hz. Peygamber devre dışı bırakılmıştır. Bu misaller dini hayatımızın Vatikan tandanslı bir değişime tabi tutulduğunu anlamak için yeterlidir sanırım.

BTP'nin 2. Olağan Kurultayında Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu temel tespitleriyle Türkiye'nin yaşadığı bağımlılık gözler önüne seriliyor.

BTP her geçen gün daha da güçlenerek yoluna devam ediyor.