Ölüm kusan demokrasi

Haçlı dünyası ve Amerika’nın, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile başlayarak Arap Baharı ile devam eden İslam coğrafyasına çullanma sürecinde kadar kaç tane masum insan, kaç tane Müslüman can verdi biliyor musunuz?
Eski ve yeni örneklemelerden birkaç kalem sayalım…
Afganistan’da 430 bin, Irak’ta 1 milyon 640 bin, Mısır’da 130 bin, Libya’da 85 bin…
Sadece 5 ülkede 2 milyon 285 bin insan!
Bu hesabın dışında, Tunus, Yemen, Sudan gibi ülkelerde bir bu kadar daha Müslüman canı var… Namusu kirletilmiş yüzbinlerce Müslüman kadın ise cabası!
Bu süreçte Amerika’nın askeri zayiatı ise 7 bin 235 olmuş!
16 Mayıs 2006 günkü Milliyet ve Takvim gazetelerinin manşetini hatırlayın… AKP’nin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül şu çıkışı yapıyor:
“ABD, çocuklarını barışa feda etti. Dünya barışı için son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.”
Gül’ün yüreği Amerikan çocukları için sızlıyor!
Amerika’nın barışı, BOP ve Arap baharının demokrasi ve insan hakları tablosu ise yukarıdaki “5 ülkede 2 milyon 285 bin can…”
Demokrasi ve insan hakları adlı soykırımı ve kardeş katliamını, şimdi Suriye’ye yaşatıyorlar!
Bu vahşi ve kirli savaşların “ne adına” sürdürüldüğünü ise; BOP ve Arap Baharı mimarı, ABD eski Dışişleri Bakanı, kurt diplomat Henry Alfred Kissinger “Herşey planlandığı gibi giderse, Ortadoğu’nun yarısı İsrail’in olacaktır” diye deklare ediyor.
Zerre kadar imanı, iz’anı ve basireti olan, bu “gerçeğe göre” kalbine bir daha ayar çeksin, safını belirlesin!
***
Suriye’li isyancı teröristler, Halep’teki Salhin ve Bab el Nayrab bölgelerindeki iki polis karakolunu basıyorlar, 40 polis memurunu öldürüyorlar.
Dünyanın gözü önünde koskoca minareleri deviriyorlar, camileri yerle bir ediyorlar. Bunların yaptığı, demokrasi ve özgürlük mücadelesi oluyor.
Halkın can ve mal emniyetini korumakla yetkili ve mükellef Suriye devleti ise, halkın güvenliğini ve devletin bekasını temin için adım atıyor; bu oluyor “katliam”!
Ahmak bile denmez bu tarif ve zeka düzeyine!
***
Üç-beş gün içinde Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde yaşanan terör saldırıların ele alın, Suriyeli isyancı teröristlerinkinden ne farkı var?
PKK teröristleri, bölgede yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor. Gıda ve tıbbi malzeme temin etmeye çalışıyor.
Türkiye’nin güvenlik güçleri de, Suriye ordusunun yaptığı gibi, bomba yağdırıyor.
Manşetler ise şöyle atılıyor:
Teröre büyük operasyon
39 PKK’lı terörist öldürüldü
Türkiye’nin PKK’lıların üstüne bomba yağdırması operasyon oluyor, PKK’nın yaptığı terör oluyor, PKK elemanları ise terörist oluyor da; Suriye’de sivil-asker demeden herkesi hedef alan isyancılar nasıl terörist olmuyor, nasıl özgürlük havarisi oluyor, isyancıların 2 karakolu basarak 40 polis memurunu katletmeleri nasıl terör olmuyor, Suriye devletinin bunlara karşı aldığı tedbirler nasıl katliam oluyor!?
Böyle çapraşık bir akıl ve iğdiş edilmiş bir anlayış olabilir mi?
AKP hükümeti ne burada, ne de ötede bu ahvalin izahını yapamaz!
O halde zerre kadar imanı, izanı ve aklı olanlar, akıllarını başlarına devşirsinler; Haçlı dünyasının, işgalci ABD’nin ve onların beslemelerinin safında yer alarak kirli savaşa ortak olmasınlar!
Yarın PKK terörünün de, Suriyeli isyancı terörün de aynı adresten türetilmiş olduğu meselesine ve devletin örtülü ödeneğinden Suriyeli isyancı teröristlere yapıldığı konuşulan yardımlar konusuna değinelim.