'Onlar, Kaim'in çadırındakiler gibidir'
İmam Ca'fer (a.s.) şöyle buyurdu: "İmam'ını tanı. Eğer İmam'ını tanırsan zuhurun erken veya geç olması sana zarar vermez. Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: 'O gün her kavimi kendi imamı ile çağıracağız.' Öyleyse her kim İmam'ını tanırsa, Kaim (aleyhisselam)'ın çadırında olanlar gibidir"
26.04.2018 00:00:00
Zürare'den naklolunduğuna göre;
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "İmam'ını tanı. Eğer sen İmam'ını tanırsan bu işin (zuhur) erken veya geç olması sana zarar vermez."
Fuzeyl bin Yesar şöyle der:
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'a Allah Azze ve Celle'nin, "O gün her kavmi kendi İmam'ı ile çağıracağız" (İsra, 71) ayetinin tefsirini sordum.
Şöyle buyurdu: "Ey Fuzeyl! İmam'ını tanı. Eğer sen İmam'ını tanırsan kıyam ve zuhurun erken veya geç gerçekleşmesi sana zarar vermez. Her kim İmam'ını tanır ama bu emrin sahibinin kıyamından önce ölürse O'nun askerlerinin içinde oturmuş gibidir. Hayır, hatta O'nun bayrağı altında oturmuş gibidir."
Bazı ricalimiz ise şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) ile birlikte şehid olmuş gibidir."
Ebu Basir der ki:
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'a şöyle arz ettim: "Sana feda olayım. Kıyam (farac) ne zamandır?"
Şöyle buyurdu: "Ey Ebu Basir! Sen de mi dünyayı isteyenlerdensin? Her kim imameti tanırsa, onun intizarı sevince ulaştırılır."
İsmail bin Muhammedi Huzai şöyle der:
Ebu Basir, İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'a soru sorarken ben onları dinliyordum. Ebu Basir şöyle dedi: "Sence ben Kaim (aleyhisselam)'ı görebilecek miyim?"
İmam şöyle buyurdu: "Ey Ebu Basir! İmam'ını tanımıyor musun?"
Ebu Basir, "Evet, vallahi İmam'ım sensin" dedi ve İmam'ın elinden tuttu.
İmam şöyle buyurdu: "Ey Ebu Basir! Allah'a and olsun ki, Kaim (aleyhisselam)'ın evinin önünde belinde kılıcın olup olmaması senin için fark etmez."
Fuzeyl bin Yesar şöyle der:
İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Her kim zamanının İmam'ını tanımadan ölürse cahiliye ölümü üzerine ölmüş olur. Ve her kim İmam'ını tanırsa Kaim (aleyhisselam)'ın zuhurunun erken veya geç olması, onun için fark etmez. Ve her kim İmam'ını tanıyarak ölürse Kaim (aleyhisselam)'ın çadırında olanlar gibidir."
Ömer bin Aban şöyle der:
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "İmameti (alameti) tanı. Doğrusu eğer sen imameti tanırsan zuhurun erken veya geç olması sana zarar veremez. Allah Teala şöyle buyuruyor: 'O gün her kavimi kendi İmam'ı ile çağıracağız.' Öyleyse her kim İmam'ını tanırsa, muntazar (beklenen) İmam'ın çadırında olanlar gibidir."
Hamran bin A'yan'dan naklolunduğuna göre İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "İmam'ını tanı. Eğer sen İmamını tanırsan zuhurun erken veya geç olması sana zarar vermez. Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: 'O gün her kavimi kendi imamı ile çağıracağız.' Öyleyse her kim İmam'ını tanırsa, Kaim (aleyhisselam)'ın çadırında olanlar gibidir." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "İmam'ını tanı. Eğer sen İmam'ını tanırsan bu işin (zuhur) erken veya geç olması sana zarar vermez."
Fuzeyl bin Yesar şöyle der:
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'a Allah Azze ve Celle'nin, "O gün her kavmi kendi İmam'ı ile çağıracağız" (İsra, 71) ayetinin tefsirini sordum.
Şöyle buyurdu: "Ey Fuzeyl! İmam'ını tanı. Eğer sen İmam'ını tanırsan kıyam ve zuhurun erken veya geç gerçekleşmesi sana zarar vermez. Her kim İmam'ını tanır ama bu emrin sahibinin kıyamından önce ölürse O'nun askerlerinin içinde oturmuş gibidir. Hayır, hatta O'nun bayrağı altında oturmuş gibidir."
Bazı ricalimiz ise şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) ile birlikte şehid olmuş gibidir."
Ebu Basir der ki:
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'a şöyle arz ettim: "Sana feda olayım. Kıyam (farac) ne zamandır?"
Şöyle buyurdu: "Ey Ebu Basir! Sen de mi dünyayı isteyenlerdensin? Her kim imameti tanırsa, onun intizarı sevince ulaştırılır."
İsmail bin Muhammedi Huzai şöyle der:
Ebu Basir, İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'a soru sorarken ben onları dinliyordum. Ebu Basir şöyle dedi: "Sence ben Kaim (aleyhisselam)'ı görebilecek miyim?"
İmam şöyle buyurdu: "Ey Ebu Basir! İmam'ını tanımıyor musun?"
Ebu Basir, "Evet, vallahi İmam'ım sensin" dedi ve İmam'ın elinden tuttu.
İmam şöyle buyurdu: "Ey Ebu Basir! Allah'a and olsun ki, Kaim (aleyhisselam)'ın evinin önünde belinde kılıcın olup olmaması senin için fark etmez."
Fuzeyl bin Yesar şöyle der:
İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Her kim zamanının İmam'ını tanımadan ölürse cahiliye ölümü üzerine ölmüş olur. Ve her kim İmam'ını tanırsa Kaim (aleyhisselam)'ın zuhurunun erken veya geç olması, onun için fark etmez. Ve her kim İmam'ını tanıyarak ölürse Kaim (aleyhisselam)'ın çadırında olanlar gibidir."
Ömer bin Aban şöyle der:
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "İmameti (alameti) tanı. Doğrusu eğer sen imameti tanırsan zuhurun erken veya geç olması sana zarar veremez. Allah Teala şöyle buyuruyor: 'O gün her kavimi kendi İmam'ı ile çağıracağız.' Öyleyse her kim İmam'ını tanırsa, muntazar (beklenen) İmam'ın çadırında olanlar gibidir."
Hamran bin A'yan'dan naklolunduğuna göre İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "İmam'ını tanı. Eğer sen İmamını tanırsan zuhurun erken veya geç olması sana zarar vermez. Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: 'O gün her kavimi kendi imamı ile çağıracağız.' Öyleyse her kim İmam'ını tanırsa, Kaim (aleyhisselam)'ın çadırında olanlar gibidir." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL