Ey ilahi hikmete sahip olan zat, bir tabip gibi ol. İlacı yerinde kullan. Nasihatını, faydalı olacağını bildiğin yerde yap. Hikmeti, cahillerin önünde saçma ... Sonra sen de onlar gibi cahil kalırsın. Ehlini bulunca da saklama... Sonra zalim olursun... Sonra rastgele her yerde içini de açma... Rüsvay olursun... Utanırsın...* * *Zünnûn anlatıyor:- Bir gün sihay bir zat gördüm. Kabe-i Muazzama'yı tavaf ediyordu. Bu halinde sözü:- Sen... Sen... Sen...Demek oluyordu.. Başka birşey demiyordu. Ona hayli baktım; sonra yanına vardım ve şöyle dedim:- Bu sözünle neyi kastediyorsun? O sözüm üzerine şu şiiri okudu:Sevenler arasındaki sır ifşa edilmezYazı, kalem O'ndan hiç de hikaye edilmezO'nu ateş karşılar, ülfetle de karışırO'ndaki bazı haberi arcak nur aşırırŞevkim O'na ama karşılığını istememMünacaat bu sırda olur, başka istemem
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.