-Ey! Allahın Resûlü! Hanzala nerede, dedi.
Sevgili Peygamberimiz:
-Hanzala şehit oldu, buyurdu.
Bunun üzerine Hanzala'nın hanımı:
-Yâ Resûlullah, şu anda söyleceğim bir aile sırrıdır. Sizler de biliyorsunuz ki, kocamla daha henüz ilk evlendiğimiz geceydi. Kocam Hanzala, sizin mübârek emrinize uyarak boy abdestini alamadan harbe katıldı. Bildiğiniz gibi şehit oldu. Bu sebeple, emir veriniz de kocamı bulsunlar ve yıkasınlar, dedi. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz yarı hüzünlü bir şekilde "Sen Hanzala için hiç merak etme! Ben Hanzala'yı rahmet suları ile melekler tarafından yıkanırken gördüm" buyurdu. Bunun üzerine bütün sahâbiler Uhud yolunu tuttu ve herkes Hanzala'yı aramaya başladı. Daha sonra sahâbiler Hanzala'nın henüz vücûdu kurumamış ve ıslak bir şekilde buldular. Sevgili Peygamberimizin müjdesini bizzat gözleriyle gördüler. Bunun için O'na "Gasilül- melâike'' yani (Meleklerin gusül ettirdiği Hanzala'' denir. Bu evlilikten ashâbın büyüklerinden hazret-i Abdullah dünyaya geldi.