‘Onun kabrinin yanını vatan edinme!’
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eba Abdillah’ın ziyaretine gidince gam ve hüzün dolu bir kalp, perişan ve tozlanmış bir beden, susuz ve aç bir halde onu ziyaret et. Zira Hüseyin (a.s) hüzünlü, kederli, perişan, tozlanmış, aç ve susuz bir şekilde öldürüldü. Ondan ihtiyaçlarını dile ve geri dön. Onun kabrinin yanını vatan edinme”
17.10.2019 00:00:00
Muaviye b. Veheb şöyle diyor:
İmam Sâdık'tan (a.s), huzuruna varmak için izin istedim. Bana, "İçeri gir" denildi. Ben içeri girdim. Evinin musallasında namaz kılmakla meşgul olduğunu gördüm. Namazını bitirinceye kadar oturdum ve Rabbiyle münacaat ettiğini ve şöyle buyurduğunu işittim:
"Ey kerametini bizlere özgü kılan, bizlere şefaat vaad eden, vesayeti bize has kılan, geçmiş ve gelecek ilmi bizlere bağışlayan, insanların kalbini bize bağlı kılan Allah'ım! Beni, kardeşlerimi ve babam Hüseyin'in (a.s) kabrini ziyaret edeni bağışla. Onlar iyilik niyetiyle ve bizimle ilişki kurdukları için vereceğin mükâfatın ümidiyle, Peygamber'ini (s.a.v) sevindirmek maksadıyla mallarını harcayan, yolculuk zahmetine katlanan kimselerdir.
Allah'ım! Düşmanlarımız, bu yolculuk sebebiyle onları kınar ama onlar muhaliflerimizin bu eleştirilerine rağmen bize doğru gelirler. O halde güneşin sıcaklığının değiştirdiği yüzlere rahmet et. Ebi Abdillah'ın kabrine sürülen yüzlere merhamet et. Allah'ım! O susuzluk gününde Kevser havuzunun başında onlarla görüşünceye kadar bu canları ve bedenleri sana ısmarlıyorum." (Bihar, 101/51/1).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eba Abdillah'ın ziyaretine gidince gam ve hüzün dolu bir kalp, perişan ve tozlanmış bir beden, susuz ve aç bir halde onu ziyaret et. Zira Hüseyin (a.s) hüzünlü, kederli, perişan, tozlanmış, aç ve susuz bir şekilde öldürüldü. Ondan ihtiyaçlarını dile ve geri dön. Onun kabrinin yanını vatan edinme." (Sevab'ul-A'mal, 114/21).
Hezam, İmam Sâdık'a (a.s) şöyle arz etti: "Fedan olayım! Bir grup, Hüseyin'in (a.s) kabrini ziyarete gitmekte ve yolculuğu güzel geçirmektedirler."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurdu: "Onlar eğer babalarının kabrinin ziyaretine gitmiş olsalardı böyle yapmazlardı." (Bihar, 101/141/6).
Muhammed b. Müslim, İmam Bâkır'a (a.s) şöyle arz etti: "Eğer babanızın ziyaretine gidersek, hac etmiş olur muyuz?"
İmam, "Evet" diye buyurdu.
"O halde hacca giden insan için gerekli olan şeyler bizim için de gerekli midir?" dedi.
İmam, "Hangi şeyler?" diye sordu.
"Hacca giden insana lazım olan şeyler" dedi.
İmam şöyle buyurdu: "Yoldaşlarına, güzel davranman gerekir. Hayır ve güzellik dışında konuşmaman gerekir. Allah'ı çok zikretmen gerekir. Elbiseni temizlemen gerekir. Kerbela bölgesine varmadan önce gusletmen gerekir. Huşu içinde olman, çok namaz kılman, Muhammed (s.a.v) ve Âl-i Muhammed'e çok salat ve selam göndermen gerekir. Senin olmayan bir malı almaktan sakınman gerekir. Gözlerini kapaman gerekir. Yoldaşlarından birinin azığının bittiğini ve yolculuktan geri kaldığını gördüğünde ona mali açıdan yardımcı olman ve bakman gerekir. Nehyedilen şeylerden, kavgadan, tartışmadan, çok yemin içmekten, cedelleşmekten ve yemin edilen tartışmalardan kaçınman gerekir. O halde bunlara riayet edersen, hac ve umren kamil bir şekilde eda edilmiş olur." (Bihar, 101/142/11). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL