‘Onun sesini işitmeyi seviyorum’
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kul dua edince Allah iki meleğe şöyle der: ‘Ben onun duasını kabul ettim. Ama hacetini bekletin. Zira onun sesini işitmeyi seviyorum.’ (Bazen de) Kul dua eder, Allah Tebarek ve Teâla ise şöyle buyurur: Çabuk isteğini karşılayın, onun sesini işitmek istemiyorum”
28.04.2019 00:00:00
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Duanın icabetinin ertelenişi seni ümitsiz kılmasın. Zira Allah'ın bağışlaması niyetine bağlıdır. Bazen bir duanın icabeti ertelenir ki bu vesileyle dileyene daha büyük bir mükâfat ve ümitvar olana daha çok bağışta bulunulsun. Nice şey istersin de sana verilmez. Ama er veya geç ondan daha iyisi sana verilir. Veya hayır ve maslahat açısından senden esirgenir. Nice istekler karşılandığı takdirde dininin helakine sebep olur." (Keşf'ul-Meheccet, 228).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Duanın icabetinin ertelenişi seni ümitsiz kılmasın, zira bağış niyete bağlıdır." (Gurer'ul-Hikem, 10356).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz (bazen) kul dua edince Aziz ve Celil olan Allah iki meleğe şöyle der: 'Ben onun duasını kabul ettim. Ama hacetini bekletin. Zira onun sesini işitmeği seviyorum.' (Bazen de) Kul dua eder, Allah Tebarek ve Telaa ise şöyle buyurur: Çabuk isteğini karşılayın, onun sesini işitmek istemiyorum." (el-Kafi, 2/489/3).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Günahlarınla dualarının yolunu kapattıysan icabetinin ertelenişini geç sayma." (Gurer'ul-Hikem, 10329).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah'ın (Musa ve Harun'un Firavun'u helak etmesini Allah'tan istemesi üzerine), 'Şüphesiz duanıza icabet edilmiştir' diye buyurmasından, Firavun'un helak olmasına kadar tam kırk yıl geçti." (el-Kafi, 2/489/5).
İshak bin Ammar şöyle diyor:
İmam Sâdık'a (a.s) şöyle arz ettim: "Acaba birinin duası müstecab olduğu halde ihtiyacının giderilmesi ertelenebilir mi?"
İmam şöyle buyurdu: "Evet, yirmi yıl da ertelenebilir." (el-Bihar, 93/375/16).
İmam Bâkır ve İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Tebarek ve Teâlâ şöyle buyurmuştur: Şüphesiz bazı kullarım benden itaatimden bir şey diliyor ki bu sebeple onu seveyim. Ama Ben ondan esirgiyorum ki bu ameli sebebiyle kendini beğenmişliğe düşmesin." (el-Bihar, 6/114/8).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah dünyayı dost ve düşmanına verir. Ama ahireti sadece sevdiklerine verir. Şüphesiz mü'min Rabbinden dünyada bir karış yer ister ama Allah ona vermez. Ahireti talep ettiğinde ise Allah ona istediği her şeyi verir. Allah kâfire dünyada istediği her şeyi verir ama ahirete bir karış yer ister ama Allah ona vermez." (el-Mumin, 27/47). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Duanın icabetinin ertelenişi seni ümitsiz kılmasın, zira bağış niyete bağlıdır." (Gurer'ul-Hikem, 10356).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz (bazen) kul dua edince Aziz ve Celil olan Allah iki meleğe şöyle der: 'Ben onun duasını kabul ettim. Ama hacetini bekletin. Zira onun sesini işitmeği seviyorum.' (Bazen de) Kul dua eder, Allah Tebarek ve Telaa ise şöyle buyurur: Çabuk isteğini karşılayın, onun sesini işitmek istemiyorum." (el-Kafi, 2/489/3).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Günahlarınla dualarının yolunu kapattıysan icabetinin ertelenişini geç sayma." (Gurer'ul-Hikem, 10329).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah'ın (Musa ve Harun'un Firavun'u helak etmesini Allah'tan istemesi üzerine), 'Şüphesiz duanıza icabet edilmiştir' diye buyurmasından, Firavun'un helak olmasına kadar tam kırk yıl geçti." (el-Kafi, 2/489/5).
İshak bin Ammar şöyle diyor:
İmam Sâdık'a (a.s) şöyle arz ettim: "Acaba birinin duası müstecab olduğu halde ihtiyacının giderilmesi ertelenebilir mi?"
İmam şöyle buyurdu: "Evet, yirmi yıl da ertelenebilir." (el-Bihar, 93/375/16).
İmam Bâkır ve İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Tebarek ve Teâlâ şöyle buyurmuştur: Şüphesiz bazı kullarım benden itaatimden bir şey diliyor ki bu sebeple onu seveyim. Ama Ben ondan esirgiyorum ki bu ameli sebebiyle kendini beğenmişliğe düşmesin." (el-Bihar, 6/114/8).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah dünyayı dost ve düşmanına verir. Ama ahireti sadece sevdiklerine verir. Şüphesiz mü'min Rabbinden dünyada bir karış yer ister ama Allah ona vermez. Ahireti talep ettiğinde ise Allah ona istediği her şeyi verir. Allah kâfire dünyada istediği her şeyi verir ama ahirete bir karış yer ister ama Allah ona vermez." (el-Mumin, 27/47). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.