logo
07 ŞUBAT 2025

Ortadoğu ve elinde ateşle oynayan Türkiye

17.12.2024 00:00:00

Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devrilmesi ile 1 Mart'a kadar geçici hükümet ülkenin yönetimini üstlendiğini duyurdu. Peki, gelecek günler neye gebe? 

13 Aralık'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Türkiye'ye geldi. Blinken, Erdoğan ve Fidan ile görüşmelerinde, ABD'nin IŞİD'e karşı YPG'nin öncülüğündeki SDG ile süren ortaklığını ele aldı. Türkiye ise ABD'nin YPG ile iş birliğini sonlandırmasını ve askerlerini Suriye'den çekmesini beklerken, Erdoğan PKK'nın güçlenmesine ve IŞİD'le mücadelede zafiyete izin vermeyeceğimizi vurguladı.

Aslında ABD, birçok ağızdan SDG kontrolündeki bölgede yani Fırat'ın doğusunda yer alan bölgede 900 Amerikan askerinin IŞİD ile mücadele için kalacağını ve bu konuda SDG ile ortaklıklarına devam edeceklerini ifade etmiş idi. Mesela Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, 10 Aralık'ta ABD'nin Türkiye'nin terörle mücadele endişelerini meşru bulduğunu ancak yine de IŞİD ile mücadele için SDG ile ortaklıklarını sürdüreceklerini vurgulayanlardan bir isim.

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Kurilla, 11 Aralık'ta Suriye'deki üsleri gezdi ve YPG/PKK ile buluştu. Amerika adına Ankara'ya verdiği mesaj çok net: "Yeni çatışmalar ve ilave cepheler açılması kimsenin çıkarına değil." Bu, aba altından sopa göstermekten başka bir şey değil. Pentagon'dan da bugün, takip ettiğim basın mensubu arkadaşların ifadeleri ile "Gerginlik istemiyoruz" şeklinde bir açıklama geldi. Yani şu anda, YPG ve SDG meselesini, adı her ne olursa olsun, kabullenmemiz konusunda Amerika çok net bir şekilde baskı yapıyor.

Türkiye'nin gelinen noktada elinde ateşle oynadığı çok net. Ve ne yazık ki; her ne kadar yandaş medyada tam tersi gösterilse de Türkiye'nin eli her zamankinden daha zayıf. 

Son 22 yıldır Büyük Orta Doğu Projesi'nin nasıl ilerlediğini net bir şekilde görüyoruz. Bu projenin eş başkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı bu işin dışında tutmak mümkün değil. Zaten kendisi de bu eş başkanlık meselesini açıkça ifade etmişti. Hatırlarsanız, Esad'ın Şam'dan ayrılmasının ardından Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı bir açıklamada, "Eğer bir başarı varsa, başta Erdoğan olmak üzere hepimize aittir" demişti. Bu da çok net bir tabloyu gözler önüne seriyor. Şu anda muhalefette olan ve güya Erdoğan'ın karşısında olan Davutoğlu'nun da bu açıklamada bulunması, gelinen noktaya hükümetin bilinçli olarak geldiğinin ispatıdır. Demek ki; bölgede gelinen nokta, AKP'nin kuruluş felsefesi ile uygundur. Yani Büyük Ortadoğu Projesi ile parti projeleri uyuşmaktadır.  

Şöyle bir geriye gidelim. 2004'ten beri BOP işlerken, en net ve en etkili muhalefeti ortaya koyan Bağımsız Türkiye Partisi kadroları olmuştur. Her aşamada hep tehlikeleri anlatan, milletin önüne çözüm önerileri sunan başka bir kadro olmamıştır. Son süreçte de BTP Lideri Hüseyin Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi kadroları gibi gelişmeleri Türk Milleti gözüyle okuyan ya da yorumlayan bir siyasi ekip olmamıştır. Tam aksine bu durum, hükümet trolleri tarafından "Büyük Osmanlı Projesi" olarak lanse edilmeye bile başlanmıştır. İşte tam da bu, olayın bam telidir. Bu yüzden, Orta Doğu ve Osmanlı bağlamını çok net ortaya koymamız gerekiyor. BOP'un bazı vatandaşlarımıza, imparatorluk hayallerinin yeşertilmesi gibi inandırılmış olması çok acı bir durumdur. 

Yurtdışındaki tarafsız basını, hatta Amerikan, Avrupa, Arap basınını bile takip edenler bu olayların gerçek yüzünü açıkça görecektir. Çünkü tüm taraflar, her adımı açık açık atmaktadırlar. Hatta anlaşılan taraflar aylar öncesinden belli noktalarda anlaşmışlar, ardından olaylar sahneye konulmaya başlanmıştır.  

Milletimizin artık net bir duruş sergilemesi gerekiyor. Milli bir duruş gösteren siyasilerin yanında olmak bir zorunluluktur. Eğer bu milli duruş ortaya konmazsa, Suriye gibi benzer bir hali yaşayacağımız bir gerçektir. 

Bakınız, Esad rejiminin çöküşünün ana sebeplerinden biri, yıllarca uygulanan ambargoların Suriye ekonomisini çökertmesidir. Bu süreçte, vatandaşların devlet hizmetlerine olan güveni sarsıldı. Muhaliflerin ilerlemesine hiç direnmediler. Bugün Türkiye'ye de benzer bir süreç dayatılıyor. Ekonomik sıkıntılar diz boyu ve her gelen gün geçen günü aratıyor. Bu ekonomik çöküş ister istemez milletimizin de dirençlerini kırmaktadır. Acaba benzeri bir süreçte biz millet olarak ne denli bir direnç ortaya koyabileceğiz?  

Bugün siyasi iktidarın ülkenin geleceğini düşünerek adım atması gerekiyor. Sadece yerli ve milli bir bakış açısıyla bu sorunların üstesinden gelinebilir. Ateşle oynamayı bırakıp, kendi milli menfaatlerimize uygun net bir duruş ortaya koymamız şarttır. Algı yönetimi ile süreci yönetmek, lafla peynir gemisi yürütmeye benzer. 

Unutmayalım lafla peynir gemisi yürümez.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
33 kişi öldü, 20 kişi yoğun bakımda
Ankara Valisi Şahin, kentteki sahte içki bilançosunu açıkladı
İstanbul Valisi Gül terör operasyonlarını anlattı
"217 operasyonda 463 şahıs yakalandı"
Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimleri kara teslim
527 yerleşim yerine ulaşım sağlanamıyor
İsrail, Cenin'de çok sayıda binayı havaya uçurdu
Batı Şeria'da yoğun saldırıların 18. günü
Sıla bebek davasında karar açıklandı
Anneye 27 yıl 9 ay hapis cezası
Enflasyon hedefi yine değişti
Yüzde 21'den 24'e çıkarıldı
En sık görülen semptom göğüs ağrısı
Soğuklar kalp krizi riskini artırıyor
Nevzat Bahtiyar'a verilen cezaya
Bakanlık itiraz etti
Netahyahu'dan Suudi Arabistan'a küstah cevap
'Filistin devleti Suudi Arabistan'da kurulsun'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
240 kamera kullanılacak
Spor yayıncılığında bir ilk
'Kaç parayla geldin, göster bakayım'
Almanya'dan Türklere vize konusunda akıl almaz uygulama
Güzel ülke de eksiği gediği çok
Mısır'dan Türk turisti çekmek için atak
Tarım kan kaybından ölecek!
Deprem bölgesi kötü, Türkiye beter durumda
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
33 kişi öldü, 20 kişi yoğun bakımda
Ankara Valisi Şahin, kentteki sahte içki bilançosunu açıkladı
İstanbul Valisi Gül terör operasyonlarını anlattı
"217 operasyonda 463 şahıs yakalandı"
Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimleri kara teslim
527 yerleşim yerine ulaşım sağlanamıyor
İsrail, Cenin'de çok sayıda binayı havaya uçurdu
Batı Şeria'da yoğun saldırıların 18. günü
Sıla bebek davasında karar açıklandı
Anneye 27 yıl 9 ay hapis cezası
Enflasyon hedefi yine değişti
Yüzde 21'den 24'e çıkarıldı
En sık görülen semptom göğüs ağrısı
Soğuklar kalp krizi riskini artırıyor
Nevzat Bahtiyar'a verilen cezaya
Bakanlık itiraz etti
Netahyahu'dan Suudi Arabistan'a küstah cevap
'Filistin devleti Suudi Arabistan'da kurulsun'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
240 kamera kullanılacak
Spor yayıncılığında bir ilk
'Kaç parayla geldin, göster bakayım'
Almanya'dan Türklere vize konusunda akıl almaz uygulama
Güzel ülke de eksiği gediği çok
Mısır'dan Türk turisti çekmek için atak
Tarım kan kaybından ölecek!
Deprem bölgesi kötü, Türkiye beter durumda
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.