Bugün "çivisi çıkmış dünya"yı özlü pasajlarla avucunuza koymaya çalışayım.Bölgemizin ve dünyanın başına musallat olan işgalci ABD Başkanı Bush'un "G-8'deki vaziyeti"nden, kendisinin utanmasını bekleyemeyiz; eyvallah? Ancak asırlar boyunca üç kıtada at koşturmuş ve insanlığa adalet dağıtmış bir Türk medeniyetinin "Cumhuriyet devri mirası" üstünde politika yaparken, "Bush'tan siyasi himmet dilenen"lerden de mi "utanma" beklemeyelim?!G-8'de Bush, işgalci ortağı Tony Blair'e konuşuyor, mikrofon açık: "Suriye ve Hizbullah'ın, işi b? etmelerine son vermeliyiz."Nasrettin Hoca'dan tevarüs eden nüktedanlığımız ister istemez devreye giriyor; bir vatan evladı şu nükteyi patlatıyor: Hani, bizde bir laf vardır, "ağzındaki baklayı çıkardı" denir. Eeeeee, adam baklayı ağzında sürekli tutacak değil ya...Bush, Merkel'e uyguladığı "politik masaj" da en az "ağzından çıkardığı bakla" kadar ilginç?* * *Başbakan R. T. Erdoğan, iki günde 15-16 şehit verince Artvin ve Ağrı'dan kükremişti; yarını bekleyin, yarın çok şeylere gebe?Bakanlar Kurulu toplandı, dağıldı; dağ fare doğurdu.Maalesef artık "yalama" oldu.Güya Irak ve ABD büyükelçileri çağrılıyor? Birkaç dakika sonra ABD Elçisi R. Wilson, "sınır ötesi harekat yapamazsınız" ikazında bulunuyor. Arka arkaya aynı "ikaz"ı yapıyor; sınır ötesine geçemezsiniz...Niye? Çünkü orası artık ABD sınırı? PKK da, ABD'nin PKK'sı.Erdoğan, güya geri kalmıyor; "harekat kararını büyükelçi veremez, biz Bush ile konuyu görüşüyoruz" diye karşılık veriyor. Sonra?Maalesef "yalama" oldu. Sonrası malum? Dün nihayet Beyazsaray konuşuyor; "aynen Büyükelçinin dediği gibi, sınır ötesine geçemezsiniz."* * *Dün, evet dün, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean Mccorrmak, "sınır ötesi operasyona müsaade edemeyiz, bu işte Irak, Irak'taki çokuluslu güçler ve Türkiye ortak çalışmalı" açıklaması yapıyor. Adeta Büyükelçinin ifadelerini yineliyor.Erdoğan, ABD'den ve Irak'tan hâlâ cevap beklediklerini söylüyor. PKK'yı semirten ABD ve bölgedeki çulsuzlardan "müsaade" bekliyoruz; PKK da "ABD müsaadeli taarruz"una devam ediyor.Sadece Türk milleti değil, Ankara'nın pozisyonundan, belki de "süt dökmüş kediler" bile utanıyor.Erdoğan'ın icra ettiği "siyasal hizmet"i, "Vatikan'dan üstlendiği dinler arası diyalog misyonu"yla "dinsel alan"da temsil eden Fetullah Gülen, bakınız, nasıl da benzer ağız kullanıyor:"? Amerika da şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir ve hatta denilebilir ki, şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı? Amerika ile iyi geçinmezseniz, işinizi bozarlar? İnsan olarak bizi çok alakadar eden dünyadaki dengeyi düşünüyorsak, o zaman Amerika'nın bu dengedeki yerine dikkat etmek zorundayız. Dümende onlar var" (Nevval Sevindi, Fethullah Gülen ile New York Sohbeti, Amerika dünyanın dümeninde bölümü, Sabah Kitapları, İst. 1997; Nevval Sevindi, Yeni Yüzyıl, Fethullah Gülen ile New York Sohbeti, 20-29 Eylül 1997).PKK'nin gölgesi altındaki DTP Genel Başkanı Ahmet Türk de Amerikanvari edayla "içeri"den sesleniyor: "Başbakan Erdoğan'ın İsrail ve Filistin çatışmasıyla ilgili bir sözünü hatırlatmak istiyorum; 'Şiddet şiddeti doğurur' demişti. Olayla böyle bakmak gerekir." * * *Vatan, namus ve mukaddesat, onlara "musallat olan düşman"ların ve onların yardım ve "yatakçısı ecnebilerin müsaadesi"yle muhafaza edilemez.İşgalci ABD, PKK terörünün yuvalanıp semirdiği Irak'ın "tepe patronu" veya CEO'su? Eskiden "Çekiç Güç" olarak besliyordu PKK'yı, şimdi bölünmüş Irak'ın işgalci CEO'su olarak? Barzani, Talabani ve PKK kadrosu Irak'taki taşeronları? İki günde 15-16 şehit veren Erdoğan ise Bush ile görüştüğünü söylüyor. Pentagon'un eski uzmanı Michael Rubin, Barzani'nin KDP'si, PKK'yı kendi bölgesinde barındırıyor ve yüksek fiyatla silah satıyor, diyor dün.PKK, Kerkük'te ve Bağdat'ta "çok amaçlı kullanımlık ofis" açıyor. Barzani'nin Amerikan ikramı Kürdistan'ında Aziz Veysel, Özel Kuvvetler Komutanı oluyor. Kim bu Veysel? Dün Kandil dağlarında, Haftanin ve Zagroslar bölgesinde "PKK'nin üst düzey teröristi", bugün ise Amerika sayesinde Erbil'de komutan? Barzani'nin de akrabası. Erdoğan, işte böylesi bir "stratejik ortağı" Bush ile görüştüğünü söylüyor.Sadece "şehitler ağlamasın"? Onlar vazifelerini yaptı, yapıyor. Ya siz, biz?! "Ağlayın su yükselsin, belki kurtulur gemi" der Büyük Şair.Bugün ağlamak yetmez? Ağlayarak su yükselmez bugün.Endülüslü ananın oğluna nasihatini hatırlayın; gün, kadınlar gibi ağlamak günü değil, delikanlı gibi dimdik durma günüdür.Gün, "Bağımsız Türkiye" sevdasına tutulma günüdür.* * *Dünkü makalemde değinmeye söz verdiğim üzere dikkatlerinizi son bir şeye daha çekmek istiyorum."İran ve Suriye"ye yönelik "İsrail-ABD-Türkiye stratejik ittifakı"nın mazisi Refah-Yol devrine dayanıyor? Ateş yalımı altında dönen dolaplar sadece bugünkülerin işi değil.Necmettin Erbakan riyasetindeki hükümetin İsrail ile imzaladığı ve meclis onayından geçirmeden yürürlüğe koyduğu "20 gizli stratejik anlaşma"nın akabinde, örtülü ödenek paralarıyla güya "Suriye'deki Apo'yu teslim alma" karşılığında İsrail'den "gönül alma" ve "ona iyiniyet gösterme" kabilinden "askeri mühimmat alış-verişi" yapılıyor. Daha o günlerde Türkiye ve İsrail'in "Suriye'nin terördeki rolü ile İran'ın nükleer, kimyasal ve biyolojik silah üretme çabasına karşı" stratejik işbirliğine ABD de "doğal ortak" yapılıyor (Bkz. Defense News, Mayıs, 1997; Y. Çongar, Üç Silahşörler Hazır, Milliyet, 7 Mayıs 1997; Y. Çongar, Şam'a Çifte Cephe, Milliyet, 28 Temmuz 1997)Zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, bu "örtülü alım"ın açıklanmasından rahatsızlık duyduğunu ifade ederek, "İsrail'den silah almışız? örtülü ödenekle mal ve hizmet almışız. Bu da deşifre edilmiş. Yarın öbür gün buna benzer terörist faaliyetlerle mücadele için işbirliği önersek, kim bize yüz verecek" diye yakınıyor (Bkz. Saygı Öztürk, Devletin Derinliklerinde, s. 134, Ankara, Ümit, 2002).Dün Suriye'nin kucağında teröristbaşı Apo'yu besleyip Türkiye'yi "İran ve Suriye'ye karşı" kışkışlayan ABD, bugün aynı Apo'yu İmralı'da bizzat bize beslettirmeye, yandaşları PKK'yı da Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani'ye beslettirip "kendisi ve İsrail ile gönüllü stratejik ittifak"ı sürdürmeyi dayatıyor. Dahası, PKK, değil hergün 10 tane, 20 tane evladınızı şehit etse bile "sınır ötesine geçemezsiniz" diyor. Erdoğan ise, "kararı büyükelçi veremez, biz Bush ile görüyoruz" cümleleriyle avunuyor.O günkü tezgaha bakın, tezgahtakilere bakın; bugün işgal altındaki Ortadoğu'da açılan tezgahlara ve tezgahtakilere bakın; ne fark var Allah aşkına?Ortadoğu'daki bu tezgahları ve küresel-yerel tezgahtarların oyunlarını, kendisini bu coğrafyanın "tarihsel, kültürel ve medeniyet mirasçısı" olarak gören Bağımsız Türkiye'nin sevdalıları bozabilir.Aksi takdirde ne Ortadoğu kalır, ne Türkiye, ne Türkistan? Bu gerçeğe hala görür gibi inanmayan varsa, Amerikan Albay Ralph Peters'in önümüze koyduğu "21. yüzyılın Ortadoğu haritası"na ve "oradaki Türkiye"ye bir daha baksın, bin daha baksın?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019