Bugün Ortadoğu'da yaşananları yalnızca birer askeri çatışma olarak görmek yanıltıcı olur. Bu gelişmeler, çok daha büyük ve uzun soluklu bir stratejik kurgunun parçası. İsrail'in son dönemde gerçekleştirdiği operasyonlar, askeri kabiliyetten öte, güçlü bir istihbarat ve teknoloji altyapısının sahadaki tezahürüdür.
DERİN SIZMA: İSRAİL'İN İSTİHBARAT ÜSTÜNLÜĞÜ
İsrail artık İran'ın coğrafi derinliklerine kadar nüfuz edebiliyor. Bu sadece hava saldırılarıyla değil, nokta atışıyla yapılan istihbarat destekli suikastlarla da mümkün oluyor. Örneğin, Hizbullah'ın iç sistemine sızarak çağrı cihazlarını hedef alması, teknolojik değil stratejik bir başarıdır.
Benzer şekilde, yerin katlarca altındaki sığınakta bulunan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yönelik saldırı, coğrafi derinliğin artık yeterli koruma sağlamadığını gösteriyor. Bu gelişmeler, bölgede istihbarat dengelerinin tamamen değiştiğini, İsrail'in İran'ın iç yapısına erişimde çok daha rahat hale geldiğini ortaya koyuyor.
İRAN'DA KIRILGANLIK DERİNLEŞİYOR
İran açısından ise tablo oldukça kırılgan. Uzun yıllardır süren ambargolar, ekonomik kriz, iç toplumsal gerilimler ve diplomatik yalnızlık İran'ı zayıflatmış durumda. 1979 Devrimi'nden bu yana dış baskılarla mücadele eden İran, artık hem dışarıdan gelen tehditlere hem de içeriden kaynaklı zafiyetlere karşı dirençsiz hale gelmiş görünüyor.
Bu durum sadece ekonomik ya da askeri değil; istihbari sızma açısından da büyük riskler barındırıyor. Mossad ve diğer Batılı servislerin İran içindeki operasyonları, ciddi bir iç iş birliği olmadan başarılamaz. Bu da İran'ın bağışıklık sisteminin içeriden çözüldüğünü düşündürüyor.
Tıpkı bir bedende bağışıklık düştüğünde zararsız mikropların bile tehlikeli hale gelmesi gibi, İran'ın iç sistemindeki çöküş de artık kendi yapılarının tehdit üretmesine neden oluyor.
ÖRNEK: KOMUTANLAR ARKA ARKAYA HEDEFTE
Bu derin sızmanın en çarpıcı örneklerinden biri; hatırlarsak İran Devrim Muhafızları'na bağlı Hatemul Enbiya Karargahı Komutanı Gulamali Reşid İsrail'in ilk saldırıları ile şehit edilmiş idi. Yerine atanan Ali Şadmani, yalnızca iki gün sonra yine İsrail'in hava saldırısıyla öldürüldü. Times of Israel'e göre Şadmani, İran'ın savaşta görev yapan en üst düzey komutanıydı. İsrail, böylece İran'ın komuta zincirini hedef alarak askeri organizasyon kabiliyetini sarsıyor.
ANCAK İSRAİL DE KIRILGAN
Bu tablo, her ne kadar İsrail lehine bir üstünlük izlenimi verse de, İsrail'in de ciddi zayıf noktaları var. İlk kez bu çapta ve yoğunlukta yaşanan saldırılar sırasında Demir Kubbe hava savunma sistemi, açık bir yetersizlik gösterdi. The Wall Street Journal'a göre, sistemin sınırları ortaya çıktı ve İsrail altyapısı ciddi bir güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldı.
Yani üstün istihbarat operasyonları sahada başarı getirse de sürdürülebilirlik ve iç güvenlik açısından İsrail de kırılgan bir denge içinde.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Bu gelişmeler Türkiye için stratejik dersler barındırıyor. Artık savaşlar yalnızca tanklarla, tüfeklerle değil; bilgi, teknoloji, ekonomi ve iç direnç üzerinden yürütülüyor. Türkiye'nin bu denklemde ayakta kalabilmesi için bağışıklık sistemini güçlü tutması gerekiyor:
Ekonomi sağlam olmalı,
İç huzur ve toplumsal birlik korunmalı,
Siber güvenlik ve bilgi altyapısı güçlendirilmeli,
Stratejik öngörü ile uluslararası denklemler doğru okunmalı.
Yeni dünya düzeninde zayıflık sadece dışarıdan değil, içeriden de sızar. Bu nedenle Türkiye için en büyük güvenlik yatırımı, içeride güçlü ve kararlı bir yapı inşa etmektir.
Zaman, birlik ve beraberlik zamanıdır.
DERİN SIZMA: İSRAİL'İN İSTİHBARAT ÜSTÜNLÜĞÜ
İsrail artık İran'ın coğrafi derinliklerine kadar nüfuz edebiliyor. Bu sadece hava saldırılarıyla değil, nokta atışıyla yapılan istihbarat destekli suikastlarla da mümkün oluyor. Örneğin, Hizbullah'ın iç sistemine sızarak çağrı cihazlarını hedef alması, teknolojik değil stratejik bir başarıdır.
Benzer şekilde, yerin katlarca altındaki sığınakta bulunan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yönelik saldırı, coğrafi derinliğin artık yeterli koruma sağlamadığını gösteriyor. Bu gelişmeler, bölgede istihbarat dengelerinin tamamen değiştiğini, İsrail'in İran'ın iç yapısına erişimde çok daha rahat hale geldiğini ortaya koyuyor.
İRAN'DA KIRILGANLIK DERİNLEŞİYOR
İran açısından ise tablo oldukça kırılgan. Uzun yıllardır süren ambargolar, ekonomik kriz, iç toplumsal gerilimler ve diplomatik yalnızlık İran'ı zayıflatmış durumda. 1979 Devrimi'nden bu yana dış baskılarla mücadele eden İran, artık hem dışarıdan gelen tehditlere hem de içeriden kaynaklı zafiyetlere karşı dirençsiz hale gelmiş görünüyor.
Bu durum sadece ekonomik ya da askeri değil; istihbari sızma açısından da büyük riskler barındırıyor. Mossad ve diğer Batılı servislerin İran içindeki operasyonları, ciddi bir iç iş birliği olmadan başarılamaz. Bu da İran'ın bağışıklık sisteminin içeriden çözüldüğünü düşündürüyor.
Tıpkı bir bedende bağışıklık düştüğünde zararsız mikropların bile tehlikeli hale gelmesi gibi, İran'ın iç sistemindeki çöküş de artık kendi yapılarının tehdit üretmesine neden oluyor.
ÖRNEK: KOMUTANLAR ARKA ARKAYA HEDEFTE
Bu derin sızmanın en çarpıcı örneklerinden biri; hatırlarsak İran Devrim Muhafızları'na bağlı Hatemul Enbiya Karargahı Komutanı Gulamali Reşid İsrail'in ilk saldırıları ile şehit edilmiş idi. Yerine atanan Ali Şadmani, yalnızca iki gün sonra yine İsrail'in hava saldırısıyla öldürüldü. Times of Israel'e göre Şadmani, İran'ın savaşta görev yapan en üst düzey komutanıydı. İsrail, böylece İran'ın komuta zincirini hedef alarak askeri organizasyon kabiliyetini sarsıyor.
ANCAK İSRAİL DE KIRILGAN
Bu tablo, her ne kadar İsrail lehine bir üstünlük izlenimi verse de, İsrail'in de ciddi zayıf noktaları var. İlk kez bu çapta ve yoğunlukta yaşanan saldırılar sırasında Demir Kubbe hava savunma sistemi, açık bir yetersizlik gösterdi. The Wall Street Journal'a göre, sistemin sınırları ortaya çıktı ve İsrail altyapısı ciddi bir güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldı.
Yani üstün istihbarat operasyonları sahada başarı getirse de sürdürülebilirlik ve iç güvenlik açısından İsrail de kırılgan bir denge içinde.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Bu gelişmeler Türkiye için stratejik dersler barındırıyor. Artık savaşlar yalnızca tanklarla, tüfeklerle değil; bilgi, teknoloji, ekonomi ve iç direnç üzerinden yürütülüyor. Türkiye'nin bu denklemde ayakta kalabilmesi için bağışıklık sistemini güçlü tutması gerekiyor:
Ekonomi sağlam olmalı,
İç huzur ve toplumsal birlik korunmalı,
Siber güvenlik ve bilgi altyapısı güçlendirilmeli,
Stratejik öngörü ile uluslararası denklemler doğru okunmalı.
Yeni dünya düzeninde zayıflık sadece dışarıdan değil, içeriden de sızar. Bu nedenle Türkiye için en büyük güvenlik yatırımı, içeride güçlü ve kararlı bir yapı inşa etmektir.
Zaman, birlik ve beraberlik zamanıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
- Ortadoğu’daki güç gösterisi / 19.06.2025
- Gazze unutturuluyor, hedef: İran ve yeni cizye düzeni / 18.06.2025
- Ortadoğu’da kritik savaş ve Türkiye’nin rolü / 17.06.2025
- İsrail’in mesajı ve Ortadoğu’nun kaderi / 16.06.2025
- Yükselen Aslan: Sadece İran’a mı? / 15.06.2025
- İran bombalanırken Türkiye kuşatılıyor / 14.06.2025
- Türkiye için üçüncü yol zamanı / 12.06.2025
- Menemen pişti, şimdi servis edilecek: Anayasa sürecinin perde arkası / 11.06.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı: Barış mı, zaman kazanma oyunu mu? / 08.06.2025
- Anayasa, kimlik ve gönül coğrafyası / 07.06.2025
- Gazze unutturuluyor, hedef: İran ve yeni cizye düzeni / 18.06.2025
- Ortadoğu’da kritik savaş ve Türkiye’nin rolü / 17.06.2025
- İsrail’in mesajı ve Ortadoğu’nun kaderi / 16.06.2025
- Yükselen Aslan: Sadece İran’a mı? / 15.06.2025
- İran bombalanırken Türkiye kuşatılıyor / 14.06.2025
- Türkiye için üçüncü yol zamanı / 12.06.2025
- Menemen pişti, şimdi servis edilecek: Anayasa sürecinin perde arkası / 11.06.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı: Barış mı, zaman kazanma oyunu mu? / 08.06.2025
- Anayasa, kimlik ve gönül coğrafyası / 07.06.2025