Haydar Baş'ın Profesörlüğünü diline dolayanlara Türk Yargısının verdiği, "Haydar Baş'ın Profesörlüğü anasının ak sütü gibi helâldir" mealindeki kararı tarih ve sayıları ile bir kez daha ortaya kondu. Servetine bile laf edildi. Haydar Baş'ın serveti kendine aittir; istediği gibi kazanır ve harcar? Nitekim gece gündüz kazandığını yine gece gündüz milleti için harcıyor.Derya Kırcı diyor ki?Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve Strateji Geliştirme Başkanı Muhsin Sezgi'nin imzalarını taşıyan ve önsözünü Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yazdığı 2010 Faaliyet Raporu'na göre, örtülü ödenek harcamaları bir önceki yıla göre tam tamına yüzde 1697 arttı. Yani, 2009'da örtülü ödenek için 230 bin TL bütçe ayrılmışken, tam 390 milyon 441 bin TL harcandı.Eski TL ile söyleyecek olursak 230 milyar yerine 390 trilyon lira harcandı. Korkunç bir rakam... Harcamaları gizli tutulan bu ödenek hangi eller tarafından yönetiliyor?Kimsenin hesap soramadığı bu kadar büyük parayı yöneten elin son derece güvenilir olması gerekir öyle değil mi? Gelin, hep birlikte burayı yöneten kişiye mercek tutalım:Bunun için öncelikle Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı yaptığı döneme dönelim. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken belediyenin ve aralarında İSKİ, KİPTAŞ, İETT gibi 30'un üzerindeki belediye şirketinin parasını Vakıfbank Valide Sultan Şubesinde tutuyordu. Maksut Serim isimli bir zat-ı muhteremin müdür olduğu şube, belediye ve şirketlerine ayrıca tüm kredi işleri hizmeti de veriyordu. Maksut Serim, belediyenin ve Erdoğan'ın hesaplarına göz-kulak olmasının karşılığını Refahyol döneminde Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı yapılarak aldı. Ancak dananın kuyruğu da burada koptu. Refahyol iktidardan düştükten sonra bu bankadan sorumlu bakanlığa bir ihbar mektubu geldi. Mektupta bankanın genel müdür yardımcılarından birinin lise mezunu olduğu belirtiliyordu. Sizce kimdi bu lise mezunu genel müdür yardımcısı? Tabii ki Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde belediyenin ve Tayyip'in her türlü akçeli işlerini yürüten Valide Sultan Şubesi Müdürü Maksut Serim'den başkası değildi. Dönemin Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin talimatı üzerine hemen bir soruşturma başlatıldı. Genel Müdür Yardımcısı Maksut Serim'in dosyasında yapılan inceleme sonunda, dosyasında üniversite diploması yerine çıka çıka ticari bir okul olan Kazakistan Al Farabi Devlet Üniversitesi'nden alınmış bir mezuniyet belgesi çıktı. Bunun üzerine Vakıfbank Genel Müdürlüğü, YÖK'e başvurarak, Serim'in Kazakistan'dan alınmış bir üniversite diploması olup olmadığını ve bu diplomanın denkliğinin YÖK Denklik Komisyonu tarafından onaylanıp onaylanmadığını sordu.YÖK, Serim'in Al Farabi Üniversitesi tarafından verilmiş diplomayla denklik için başvurduğunu bildirdi. Ancak, Serim'den Kazakistan'a okumak için gidip gitmediğinin belirlenmesi için pasaport ile ders notları ve aldığı derslerin içeriğine ilişkin bilgi istenmişti.Fakat Serim, ders notları ile pasaportunu verirken; aldığı derslerin içeriğine ilişkin olarak YÖK'e belge sunamadı. Serim'in pasaportundan yurt dışına giriş çıkış yaptığı, ancak 4 yıllık süre içinde sadece ve sadece 2 - 2,5 ay süreyle yurt dışında bulunduğu belirlendi. Bunun üzerine Vakıfbank Genel Müdürü Hasan Kılavuz, Serim'den diplomanın aslını kendilerine sunmalarını istedi. Ancak Serim diplomasını getiremedi. Serim, diploma yerine YÖK'ten üniversitenin denk sayıldığına ilişkin bir yazı getirdi. Yükseköğretim Kurulu'na yapılmış başvuruya YÖK'ün cevabıymış gibi bankaya ibraz edilen 1.8.1997 tarihli, üniversitenin denkliği tanınıyormuş gibi gönderilen yazıda şöyle deniliyordu:"Kurulumuza gönderdiğiniz ilgi dilekçeniz incelendi. Kazakistan'daki Kazakh State Üniversity Alfarabi, uluslararası katalogda yer alan ve kurulumuzca tanınmakta olan yükseköğretim kurumudur. Bilgilerinizi rica ederim. Genel Sekreter yardımcısı Dr. Kamil Serdaroğlu"Ancaaak bu yazının da sahte olduğu anlaşıldı!.. Sahtekârlık üzerine Maksut Serim, Genel Müdür Yardımcılığından alındı ve hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Maksut Serim, "sahte belge" düzenlenmesiyle ilgili olarak mahkemeye verildi. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi de "sahtecilik" suçlamasıyla yargılanan Maksut Serim hakkında, gerekli delillere ulaştıktan sonra hakkında "sahte resmi belge düzenlemek" suçundan açılan davayı, 17 Mayıs 2005'de sonuçlandırdı.Mahkeme, Serim'i "sahte belge düzenlemek"ten TCK'nın 34271 maddesi gereğince 2 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırmaya karar verdi. Ama Serim'in suç tarihi dikkate alınarak cezası, 5 yıllık zaman aşımına kadar ertelenmesine karar verildi ve hapse girmesinin önüne geçildi.İşte bu Serim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Örtülü Ödenek"in başına getirildi.Prof. Dr. Haydar Baş'ın alın teri diploması ve servetinin peşine düşenler bu tür meselelerde gerçekten hassas iseler, onlar için, işte yeni bir veya birkaç yazı konusu?Google arama motoruna "Maksut Serim" yazdım, tam 32 bin 400 sonuç çıktı. Malzeme bol yani?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015