Çoluk çocuk nerdeyse hepimizi ilgilendiren bir hastalık "oturma hastalığı". Kıpırdamadan her işimizi halledebilmeyi büyük bir marifet zannediyoruz. "Home Office" denen evden çıkmadan çalışmak, nerdeyse herkesin ideali haline geldi. Zaten oturmaya meyilli halimiz, pandemiden sonra iyice sürekli hale geldi. Ancak sağlığımız için en büyük tehlikelerden biri de oturma hastalığı yani hareketsiz yaşam biçimi.
Yapılan çalışmalar, gün içinde 6 saat ve üzeri süreleri oturarak geçiren kişilerde şeker hastalığı, obezite, depresyon ve bazı kanserlerin arttığını gösteriyor. Kronik hastalığı olan kişilerin hastalık bulguları da hareketsiz yaşam ile şiddetleniyor.
Oturma eylemi gereğinden çok uzatıldığında iyi kolesterol HDL azalıyor. Trigliserid, insülin ve şeker seviyeleri yükselişe geçiyor. Sadece bu bilgiler bile oturma alışkanlığında ısrar edenlerin kalp damar hastalıkları risklerinin neden yüzde 50-80 oranında arttığının delili. Bedeni yağlandırıyor. Oturma eyleminin 30. dakikasından sonra metabolizmada neredeyse yüzde 50'yi bulan bir düşme başlıyor.
Kemik erimesi (osteoporoz) ve kas kaybına (sarkopeni) daha sık rastlanıyor. Eklem sorunları çoğalıyor. Oturma süresi bir saati geçtiğinde ayak toplardamarlarında pıhtılaşma süreçleri hızlanıyor. Bu da 'emboli' denilen pıhtı parçalarının oradan kopup akciğerlere ulaşması ve yaşamsal sorunlara sebep olabilmesi demek.
Sürekli oturanlarda en sık karşılaşılan sorun bel omurları arasındaki disklerin şişmeye başlamasıdır ve bu genellikle kronik bir sorun haline gelerek fıtığa dönüşür. Özellikle son iki bel omuru L4 ve L5 omurgalarının arasındaki disk sıkışır ve çok oturduğumuz bir günün sonunda yaptığımız ters bir hareket, bize fıtık olarak geri dönebilir. Yine uzun süreli oturmak vücudumuzu dik tutan sırt kaslarını hem de karın kaslarını zayıflatır.
Otururken boyun, omuz ve sırt kaslarımız kasılır ve sertleşir; boyun ve sırt ağrıları hayatımızın ayrılmaz bir parçası olur. Oturmak tüm dolaşımı yavaşlatır. Özellikle en büyük kas gruplarının bulunduğu bacaklar çok az hareket ettiği için tüm vücudun dolaşımı yavaşlar, beraberinde kötü kolesterol düzeylerinin de yükselmesi ile bizi damar sertliğine ve kalp hastalıklarına açık hale getirir. Uzun süreli oturuyorsak bacaklarda varis hatta derin ven trombozuna (toplardamar tıkanması) neden olabilecek bir durum oluşur. Hareketsizlik bir yandan kan dolaşımını azaltarak beynimizi yavaşlatırken, beynin büyüme ve gelişme faktörü üretimine sekte vurarak bizi hem yavaşlatır, hem de kısa vadede depresyona, uzun vadede alzheimer tipi demans hastalığına yatkın yapar. Hareketsiz kalan vücut serotonin ve dopamin metabolizmasını düzenleyemez, melatonin sekresyonu bozulur ve uykuya dalmakta zorluk çekeriz.
Uzun süre hareketsiz kalmak, bağırsaklara giden kan akımını azaltarak bağırsakların çalışmasını bozar, gaz, hazımsızlık, kabızlık, irritabl bağırsak sendromu bulguları ortaya çıkar veya bulgular daha da kötüleşir. Uzun süreli oturmak önce insülin direncine neden olur. Sonra gizli şeker, sonra da aşikâr şeker hastalığı oluşur. Oturdukça vücudun antioksidan madde üretimi azalır ve yükselen insülin nedeniyle hücre büyüme faktörlerinin artmasına bağlı olarak kanser riski artar.
Gününü oturarak geçiren 800 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırma, bu kişilerde diyabet %112, kalp-damar problemleri %147, kalp problemleri nedeniyle ölüm %90 ve başka nedenlerden ölüm riskinin %49 arttığını göstermiştir. Şoför ve biletçiler üzerinde yapılan bir araştırmada, sürekli oturmanın hayatı kısalttığı görülmüştür. Günde iki saatten fazla TV seyretmek, kalp damar hastalıklarını ikiye katlıyor.
Bilgisayar karşısında hareketsiz dört saatten fazla zaman geçirenlerde kalp hastalıkları üçe, ölüm riski ikiye katlanıyor. Günde 8 saat oturmak sigara kadar tehlikeli.
Oturan birine göre ayakta duran 2-3, yürüyen ise 5-10 kat fazla enerji yakıyor.
Sonuç olarak uzun süre oturmak bir hastalıktır ve bedene büyük ihanettir. Yapılacak çok şey var ama en azından ilk iş ayağa kalkmak, çünkü hareket şifadır.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022