ÖTV'ye kur ayarı
Ülkemizde yıllardır uygulanan yanlış ekonomi politikaları neticesinde hiçbir şey düzgün gitmezken, ekonomimiz oldukça garip uygulamalara sahne oluyor. Dolar kurunu frenlemek için devreye sokulan Hazine garantili dolara endeksli faiz sisteminin devreye girmesinden sonra şimdi de, Eşel Mobil Sistemi'yle akaryakıttan daha önce alınmayan ÖTV'nin parça parça tahsilatı için yeni bir yöntem devreye sokuluyor.
Kur düşüşü ÖTV'ye aktarılacak
Akaryakıt ürünlerinde özel tüketim vergisi (ÖTV), ürünlerin döviz cinsinden fiyatlarının azalış tutarı kadar artırılacak. 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa Ekli (I) Sayılı Listenin (A) Cetvelinde Yer Alan Bazı Malların Özel Tüketim Vergisi Tutarlarının Yeniden Tespiti Hakkında Karar, Resmi Gazete'de dün yayımlandı. Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca; Eşel Mobil Sistemi kapsamındaki her bir mal için, kararın yürürlüğe girdiği tarihteki Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun fiyatları baz alınacak ve bu fiyatlarda uluslararası petrol fiyatları veya döviz kurlarına bağlı olarak azalış olması durumunda azalış tutarı kadar ÖTV artırılarak uygulanacak. Bu artış hiçbir şekilde 2 Nisan 2020 tarihli ÖTV turlarını geçmeyecek. Bu şekildeki ÖTV artışları baz ÖTV tutarlarına (benzinde 2,5265 TL; motorinde 2,0559 TL; LPG'de 1,7780 TL) ulaştığında, Eşel Mobil Sistemi baz ÖTV tutarına gelen mal bakımından sona erdirilecek.
Alınmayan ÖTV parça parça tahsil edilecek
Söz konusu fiyatlarda artış olması durumunda ÖTV değişmeyecek ancak artış suretiyle belirlenen her bir yeni fiyat, baz fiyat kabul edilmek suretiyle uygulanacak. Böylece, doğrudan ÖTV artışı yapılmadan, uzun zamandır akaryakıt üzerinden alınmayan ÖTV parça parça alınmaya çalışılacak. Akaryakıt fiyatlarındaki artışların ÖTV'den otomatik bir şekilde karşılanması suretiyle akaryakıtın pompa fiyatının sabit kalmasını sağlamaya yönelik sistem olarak tanımlanan ve 2019'da yeniden uygulamaya konulan Eşel Mobil Sistemi nedeniyle akaryakıt ürünlerinde ÖTV oranı, artan fiyatlar nedeniyle sıfırlanmıştı.
Artık indirim olmayacak
Yeni sistemle döviz azalırsa, ÖTV'ye aktarılacak, devlet almadığı tahsilatları alacak, bu kur düşüşü asla pompaya yansımayacak; döviz artarsa direkt olarak pompaya yansıyacak. Ekonomi uzmanları, yayımlanan bu Cumhurbaşkanı Kararı ile Eşel Mobil Sistemi'nden vazgeçildiğini ve bundan sonra akaryakıt fiyatlarında bir indirim beklenilmemesi gerektiğini belirtiyorlar. Ekim ayına kadar döviz kuru sebebiyle akaryakıta gelen zamlar ÖTV oranından düşürülerek pompa fiyatlarına yansıtılmıyordu. Ekim ayı ile birlikte akaryakıtta ÖTV sıfırlandı, böylece Eşel Mobil Sistemi devre dışı kaldı. Bundan sonra yapılan her zam pompa fiyatlarına yansıdı.
Umutlar boşa gitti
Döviz mevduatlarının faizli TL mevduata çevrilmesinin Hazine garantisinde dolar kuruna endekslenmesiyle birlikte dolar kurunda düşüş yaşanınca, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), akaryakıt fiyatlarına o gece yapılacak olan zamların durdurulduğunu açıklamıştı. 21 Aralık'tan itibaren benzinde 62, motorinde 55, LPG'de ise 57 kuruş zam yapılacaktı. Bu tarihten 2 gün önce de kur artışı sebebiyle motorin 1 lira 14 kuruş, benzin 69 kuruş, oto gaz 70 kuruş zamlanmıştı. Dolar kurunun 13 liraya kadar düşmesi, kur artışlarından kaynaklanan akaryakıt fiyatların düşeceği beklentisini oluşturmuştu. Son Cumhurbaşkanı Kararı ile dolar kurunun rekor düzeyde artmasıyla oluşan akaryakıt fiyatları zirvede kalmış oldu, umutlar boşa gitti.
ÖTV tamamen kaldırılmalıdır
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, iktidara geldiklerinde ÖTV'yi tamamen kaldıracaklarını açıkladı. Elbette ki bunun dayanağı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, devlete yepyeni gelir kalemleri kazandıran Milli Ekonomi Modeli'dir. Bakın, Modelde ÖTV gibi dolaylı vergiler için ne ifade ediliyor: "Milli Ekonomi Modeli'mizde her şeyden önce maliyetsiz para modeli hayata geçirileceği için bütçe giderlerinde faiz ödemeleri diye bir kalem olmayacaktır. Devletin gelirlerinden sadece bir tanesi vergidir, senyoraj gelirleri, ticari işletme gelirleri, maden gelirleri, devleti, halkından topladığından daha fazlasını halkına hizmet olarak sunabilecek konuma getirmektedir. Diğer taraftan dolaylı vergilerin de kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde her kesimden aynı vergi alınmakta ve bu büyük bir sosyal adaletsizliğe sebep olmaktadır. Gerek dolaylı vergiler gerekse istihdamdan alınan vergiler 200 bin TL'nin altında olan vergi kapsamına girdiği için kaldırılması gerekir. Sonuçta 200 bin TL'nin altında olan kesimden vergi almamak devletin topladığı vergi miktarını azaltmayacak tam tersine, arttıracaktır." Model özetle, tüketimden alınan dolaylı vergilerin iç pazarı daralttığını, tüketimi baltaladığını; bu vergiler alınmadığı takdirde, genişleyen pazar sebebiyle tüketimin canlanacağını ve bunun da iç tüketime dayalı üretim artışına vesile olacağını belirtiyor.