Dikkat Türk Milleti!
Artık oy'unun kıymetinin ve kudretinin farkında ol lütfen..
Artık sadece oyun yetmiyor, oyun içinde oyunla muhatabız!
Bu oyun içinde oyunun senaristi belli değil; starı belli değil, figüranı belli değil!
Ana-Muhalefet Genel Başkanı'nın öz kardeşine, hiç bir aklın, hiç bir aile vicdanının kabul edemeyeceği herzeler konuşturuluyor!
Öz kardeşinin çocukluk sırlarını fâş eden bir karakter fukarasının, bir kepazenin sözleri üzerine siyaset kurmaya çalışılıyor!
Tiksiniyorum!İiğreniyorum!
"Yavru Muhalefet MeHaPe"de ser çalkantılar varmış gibi!1997'de MHP'nin Kurucusu ve Ülkücülük Fikriyatının bânisi ve hâmisi Başbuğ Alparslan Türkeş'in ölümü sonrası, kavgalı-dövüşlü Olağanüstü Kongrede MHP Genel Başkanı olan Devlet Bahçeli'nin icraatlarının belki de ilki Alişan Satılmış'ı Ülkü Ocakları Genel Başkanlığından aldığı Atilla Kaya'nın yerine Ocak Genel Başkanı olarak atamasıdır. Alişan Satılmış ta -kulakları muhabbetle çınlasın-, Bahçeli Genel başkanlığındaki MHP'nin baraj altında kalmasından sonra, Bahçeli'nin istifasını engelleyen en etkili faktördür! Atilla Kaya da 1997-2003 yılları arasında yaptığı Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı müddetince ve sonrasında Bahçeli'ye belki de en sadık bir-kaç kişiden biri oldu hep. 2003'ten beri Bahçeli'nin değişmez İstanbul adayı ve Milletvekilidir. Bahçeli'nin Partili Cumhurbaşkalığını getiren Anayasa Değişikliğine hem Meclis'te hem de referandumda "Evet" diyeceğini açıklaması üzerine Atilla Kaya, bu oylamaya "Hayır" diyeceğini belirterek Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifasını duyurdu! Hani hep derim ya; şaşırırsam şaşırın!
Yine şaşırmadım.
Çünkü bu Atilla Kaya'nın ilk istifası değil!
Hafıza ve arşivlere müracaat edildiğinde Atilla Kaya'nın, İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde de, Genel Başkanla ters düşerek 2009'da yine Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettiği görülür.
O dönem İstanbul'da birlikte göründüğü kişilerden hiç kimse -bildiğim kadarıyla- MHP'de değil çünkü Bahçeli tamamına yakınını ihraç etti.
Hafızam beni yanıltmıyorsa Atilla Kaya ve Erdem Karakoç haricinde, -İstanbul'dan- o dönem partililerinden MHP'de kimse kalmadı.
Atilla Kaya, hem de yine Genel Başkanla ters düşerek yine görevinden istifa etti!
Bahçeli'nin "Evet" kararı ile MHP'nin kaynadığı biliniyordu.
Bu istifanın sonucunu hep beraber bekleyelim.
Kim ne der bilemem ama bana kurgu gibi geliyor!
Meclis'teki MHP vekillerinin tavırları merak ediliyor ve Atilla Kaya'nın etki gücü kullanılarak istifaya meyyâl vekillerin tespiti; ya kontrol edilmesi ya da malum tedbirin alınması, yani ihraçları da beni şaşırtmaz!
Atilla Kaya'nın partiden ihraç edilip edilmeyeceğini tabii ki merakla bekleyeceğim!
Çünkü Atilla Kaya'nın hem aile terbiyesi ve hem de teşkilatçılık anlayışı, bu gibi hayati kararları tek başına almasına, fevri davranmasına manidir.
Yani Atilla Kaya bu kararı tek başına almamıştır, diye düşünüyorum.
Bir tahminim var ama inşaallah yanılayım!
İki gün MHP'nin yayın organı olan gazetede ne yazılacak diye bekledim ve henüz bu konuda tek kelime yok!
Daha önce istifa eden ve partiden ihraç edilen Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında zehir-zemberek salvolar varken, Atilla Kaya hakkında tek kelime bile yok!
Bu da şüphelerimi iyice artırıyor!
Hayatımda hiç bu kadar yanılmak istediğim olmamıştır Vallahi!
Bekleyip göreceğiz...
Aslında Atilla Kaya'nın ne yaptığı ve yapacağından ziyade Baçeli'nin ne yapmak istediğini ve bu uğurda Atilla Kaya'ya karşı nasıl bir tavır takınacağını merak ediyorum.
2002'de Koalisyon Hükumetinin büyük ortağı iken Ecevit'in neredeyse yalvarmalarına rağmen erken seçim kararı alarak DSP'yi bitiren, MHP'yi parlamento dışında bırakan ama AKP'nin doğumunu gerçekleştirip göbeğini kesen Bahçeli'nin ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyorum.
2002 seçimleri öncesi, yine Bahçeli'nin ne yapmaya çalıştığını anlamaya uğraşırken bir Dostumun; "Kardeşim! Türkiye'nin İsrail'le en kalıcı ve büyük anlaşmalarını en ateşli anti-siyonist bilinen Necmettin Erbakan'a imzalatan güç/odak/merkez her neyse veya kimlerse korkarım ki Türkiye'nin sistem değişikliği ve bölünmesi imzasını da Ülkücüler adına Bahçeli'ye attırır!" Uyarısını hatırlıyorum...
Ve artık atanmış Eş-Başbakan Binali Yıldırım'ın; "Sistem değişti! Değişiyor! Değişecek!" Salvoları, Bahçeli'nin sağladığı destekle boşa gitmiyor!
Sanki AKP'de de hiç kimse doğru söyleyenleri dinlemiyor!
Meselâ;
Hâlâ Tuğrul Türkeş'in; "Bahçeli AKP'yi referandum tuzağına çekiyor!" Endişesi ve uyarısını çok ciddiye alarak hatırlıyorum. Partili Cumhurbaşkanı ve AKP'liler bu uyarıyı neden ciddiye almadılar veya öyle görünüyorlar, anlayabilmiş değilim!
Atilla Kaya'nın görevinden istifasından sonra nedense aklıma ilk gelen Tuğrul Türkeş'in endişesi ve AKP'yi uyarması oldu...
Hani Rahmetli Süleyman Demirel; "Beş yıl çok kısa ama 24 saat çok uzun bir süredir!" Derdi ya...
Aynı o değişmez uzunlu-kısalı insafsız süreçteyiz!
Allah sonumuzu hayretsin...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm..
Selâm, sevgi, duâ?
Artık oy'unun kıymetinin ve kudretinin farkında ol lütfen..
Artık sadece oyun yetmiyor, oyun içinde oyunla muhatabız!
Bu oyun içinde oyunun senaristi belli değil; starı belli değil, figüranı belli değil!
Ana-Muhalefet Genel Başkanı'nın öz kardeşine, hiç bir aklın, hiç bir aile vicdanının kabul edemeyeceği herzeler konuşturuluyor!
Öz kardeşinin çocukluk sırlarını fâş eden bir karakter fukarasının, bir kepazenin sözleri üzerine siyaset kurmaya çalışılıyor!
Tiksiniyorum!İiğreniyorum!
"Yavru Muhalefet MeHaPe"de ser çalkantılar varmış gibi!1997'de MHP'nin Kurucusu ve Ülkücülük Fikriyatının bânisi ve hâmisi Başbuğ Alparslan Türkeş'in ölümü sonrası, kavgalı-dövüşlü Olağanüstü Kongrede MHP Genel Başkanı olan Devlet Bahçeli'nin icraatlarının belki de ilki Alişan Satılmış'ı Ülkü Ocakları Genel Başkanlığından aldığı Atilla Kaya'nın yerine Ocak Genel Başkanı olarak atamasıdır. Alişan Satılmış ta -kulakları muhabbetle çınlasın-, Bahçeli Genel başkanlığındaki MHP'nin baraj altında kalmasından sonra, Bahçeli'nin istifasını engelleyen en etkili faktördür! Atilla Kaya da 1997-2003 yılları arasında yaptığı Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı müddetince ve sonrasında Bahçeli'ye belki de en sadık bir-kaç kişiden biri oldu hep. 2003'ten beri Bahçeli'nin değişmez İstanbul adayı ve Milletvekilidir. Bahçeli'nin Partili Cumhurbaşkalığını getiren Anayasa Değişikliğine hem Meclis'te hem de referandumda "Evet" diyeceğini açıklaması üzerine Atilla Kaya, bu oylamaya "Hayır" diyeceğini belirterek Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifasını duyurdu! Hani hep derim ya; şaşırırsam şaşırın!
Yine şaşırmadım.
Çünkü bu Atilla Kaya'nın ilk istifası değil!
Hafıza ve arşivlere müracaat edildiğinde Atilla Kaya'nın, İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde de, Genel Başkanla ters düşerek 2009'da yine Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettiği görülür.
O dönem İstanbul'da birlikte göründüğü kişilerden hiç kimse -bildiğim kadarıyla- MHP'de değil çünkü Bahçeli tamamına yakınını ihraç etti.
Hafızam beni yanıltmıyorsa Atilla Kaya ve Erdem Karakoç haricinde, -İstanbul'dan- o dönem partililerinden MHP'de kimse kalmadı.
Atilla Kaya, hem de yine Genel Başkanla ters düşerek yine görevinden istifa etti!
Bahçeli'nin "Evet" kararı ile MHP'nin kaynadığı biliniyordu.
Bu istifanın sonucunu hep beraber bekleyelim.
Kim ne der bilemem ama bana kurgu gibi geliyor!
Meclis'teki MHP vekillerinin tavırları merak ediliyor ve Atilla Kaya'nın etki gücü kullanılarak istifaya meyyâl vekillerin tespiti; ya kontrol edilmesi ya da malum tedbirin alınması, yani ihraçları da beni şaşırtmaz!
Atilla Kaya'nın partiden ihraç edilip edilmeyeceğini tabii ki merakla bekleyeceğim!
Çünkü Atilla Kaya'nın hem aile terbiyesi ve hem de teşkilatçılık anlayışı, bu gibi hayati kararları tek başına almasına, fevri davranmasına manidir.
Yani Atilla Kaya bu kararı tek başına almamıştır, diye düşünüyorum.
Bir tahminim var ama inşaallah yanılayım!
İki gün MHP'nin yayın organı olan gazetede ne yazılacak diye bekledim ve henüz bu konuda tek kelime yok!
Daha önce istifa eden ve partiden ihraç edilen Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında zehir-zemberek salvolar varken, Atilla Kaya hakkında tek kelime bile yok!
Bu da şüphelerimi iyice artırıyor!
Hayatımda hiç bu kadar yanılmak istediğim olmamıştır Vallahi!
Bekleyip göreceğiz...
Aslında Atilla Kaya'nın ne yaptığı ve yapacağından ziyade Baçeli'nin ne yapmak istediğini ve bu uğurda Atilla Kaya'ya karşı nasıl bir tavır takınacağını merak ediyorum.
2002'de Koalisyon Hükumetinin büyük ortağı iken Ecevit'in neredeyse yalvarmalarına rağmen erken seçim kararı alarak DSP'yi bitiren, MHP'yi parlamento dışında bırakan ama AKP'nin doğumunu gerçekleştirip göbeğini kesen Bahçeli'nin ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyorum.
2002 seçimleri öncesi, yine Bahçeli'nin ne yapmaya çalıştığını anlamaya uğraşırken bir Dostumun; "Kardeşim! Türkiye'nin İsrail'le en kalıcı ve büyük anlaşmalarını en ateşli anti-siyonist bilinen Necmettin Erbakan'a imzalatan güç/odak/merkez her neyse veya kimlerse korkarım ki Türkiye'nin sistem değişikliği ve bölünmesi imzasını da Ülkücüler adına Bahçeli'ye attırır!" Uyarısını hatırlıyorum...
Ve artık atanmış Eş-Başbakan Binali Yıldırım'ın; "Sistem değişti! Değişiyor! Değişecek!" Salvoları, Bahçeli'nin sağladığı destekle boşa gitmiyor!
Sanki AKP'de de hiç kimse doğru söyleyenleri dinlemiyor!
Meselâ;
Hâlâ Tuğrul Türkeş'in; "Bahçeli AKP'yi referandum tuzağına çekiyor!" Endişesi ve uyarısını çok ciddiye alarak hatırlıyorum. Partili Cumhurbaşkanı ve AKP'liler bu uyarıyı neden ciddiye almadılar veya öyle görünüyorlar, anlayabilmiş değilim!
Atilla Kaya'nın görevinden istifasından sonra nedense aklıma ilk gelen Tuğrul Türkeş'in endişesi ve AKP'yi uyarması oldu...
Hani Rahmetli Süleyman Demirel; "Beş yıl çok kısa ama 24 saat çok uzun bir süredir!" Derdi ya...
Aynı o değişmez uzunlu-kısalı insafsız süreçteyiz!
Allah sonumuzu hayretsin...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm..
Selâm, sevgi, duâ?
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017