Oyuna gelmemek için tek yürek olmak şart
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Güneydoğu meselesine ilişkin olarak, "Oyuna gelmemek için bu iki halkın bir millet olarak davranması şarttır" dedi
23.03.2015 00:00:00
RECEP BAHAR / İSTANBULMeltem Medya Grubu'nda yayınlanan Muharrem Bayraktar'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog Özel programına kurmay kadrosuyla birlikte katılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, gündemdeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarına değinen Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edenler ortada yok ama Türkiye Cumhuriyeti ve Güneydoğu adına konuşan bir irade var. Öcalan, 'Biz 40 yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti ile savaştık' diyor. Gizlemiyor, bilakis aleni olarak yaptığı eylemleri itiraf ediyor. Bilemiyorum, mahkemede bu kadar net konuştu mu? Bu mücadele hukuki midir, değil midir? Hukuki olmayan bir mücadelenin reisi olan kişi 40 yıldan beri bunu yaptığını itiraf etti. Suç itiraf ve ispat edilmiştir. Peki, bu arkadaşların istedikleri verilirse, -istediklerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz ama farz edelim ki bilmiyoruz- oradaki insanları, Kürt kardeşlerimizi mutlu edecekler mi, etmeyecekler mi? Ben yüzde 100 doğru olduğuna inandığım cevabı veriyorum: Kesinlikle edemeyecekler. Niye? Oradaki kardeşlerimizin problemi Türkiye Cumhuriyeti ve Türk vatandaşıyla kavga etmek değil... Mesela İstanbul'da çok sayıda Kürt arkadaşımız var. Hiçbir zaman sen Türk olduğun için seninle kavga edeni gördün mü? 'Ben sizi kabul etmiyorum, başımızın belası mısınız' diyen bir Allah'ın kulunu gördünüz mü? Veya bir Türk'ün bir Kürt'e böyle davrandığını gördünüz mü? Yok... Yani halkların birbirine karşı bir tavrı bulunmuyor. Birilerinin talimatıyla Türkiye'de işler 40 yıl evvel karıştı, hala bu karışıklık devam ediyor?"Sorun iş ve aş meselesidirGüneydoğulu, Karadenizli, Orta Anadolulu kardeşlerimizin sorunları olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu problem bugün Avrupa'da da var. Bu sorun aş, iş, eğitim, sağlık sorunudur. Vatandaş diyor ki, 'Benim karnımı doyur, bana iş bul, çocuğumu okut, hasta olduğumda tedavi et, cebim para görsün. Güneydoğu'ya ne verirsen ver, cebine para koymadıktan, hastasına şifa bulmadıktan, çocuğunu okutmadıktan sonra hepsi hikâye... Güneydoğu'da petrol çıkıyor, yabancı şirketler orada para kazanıyor. Kürt kardeşlerim karnını ovuşturuyor. Apo gelsin, orada hükümran olsun, ne yapacak? O petrolü alıp da yöre halkına mı dağıtacak? Biraz sıkar. Zaten oradaki yeraltı kaynaklarını ele geçirebilmek için maalesef onları kullandılar, onlar da bu oyuna geldiler. Oyuna gelmemek için bu iki halkın bir millet olarak davranması şarttır. Bir irade asırlar evvel bizi bir araya getirdi. Burada kültürümüzü, maneviyatımızı, siyasetimizi ve dinimizi bir teknede yoğurarak bizi 'bir' yaptı. Adımıza hasbelkader Müslüman-Türk dediler. Bunun adı Müslüman Kürt, Müslüman Laz da olabilir. Zaten halklar inkâr edilmiyor: Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Arap... Biz bu yönüyle halkçıyız. Hepsinin maneviyatta, kültürde, siyasette, dinde beraber olmasından dolayı da bir milletiz."HDP'nin AKP'den ne farkı var?"Güneydoğu'da meseleyi 'bölerek, kavga gürültü çıkartarak değil, bölge insanına iş bularak, tahsil imkânı vererek, sağlık hizmetlerini ayağına kadar getirerek' halledeceğiz. Bunlar yapıldığında Güneydoğu senindir, başkasının değil" değil diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Mevcut hareket bunu yapabilir mi? Yapamaz zira böyle bir idealleri, görüşleri ve tezleri yok. HDP'nin bölgede 'okullar, hastaneler, iş yerleri açacağım, batının iş imkânlarını oraya getireceğim, asgari ücreti 4-5 bin TL yapacağım' şeklinde bir tezini duydunuz mu? Bugünkü hükümetin yaptığı ile onların arasında ne fark olacak? Lacivert elbiseyi çıkarıp toprak rengi elbise giyecek? Ayrılık sadece bundan ibaret... Bununla birlikte Türkiye bir yere gidemez."Cumhurbaşkanı'nın geldiği noktaBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde yaptığı konuşmalar konusunda açıklamalarda bulunarak, şunları söyledi: "Biraz olsun olayın sonunu gördü gibime geliyor. 'Bu ülkede şu olmaz, bu olmaz, diyoruz ama ya olursa' diye sormaya başladı. Onun için de doğruyu görmeye başladı. Pişmanlığın ötesinde bir nefsi murakebe var. 'Yaptık ama bu kadar da fazla' diyor. 'Bizden öncekiler buluşturdu, birleştirdi, Müslümanlık adına bir millet yaptı, biz geldik darmadağın ediyoruz' deme noktasına geldiğini hissediyorum. Aksi takdirde bunun faturası birine kesilir. Başbakan Davutoğlu ise bu inceliğe malik değil."Kadromuz milletimizin gönlündeBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, parti olarak çok büyük mesafe aldıklarına dikkatleri çekerek, "Beni istedikleri kadar gizlesinler. Şimdi topu suyun altına ne kadar yüksek basınçla basarsan bas, o kadar şiddetle yukarıya sıçrar. Ama bu bugün olur, yarın olur ama bir gün mutlaka olur. Sonra bizim kadromuz ve davamız milletimizin gönlünde. Tezimiz milletimizin beyninde. Konuşup da bir tek insanın size 'yanlış konuşuyorsunuz' diyeni duydunuz mu? Hocam, yerden göğe kadar haklısınız, diyorlar. Şimdi bir baskı uygulayıp bizi güçsüz göstermeye çalışıyorlar. Aldığımız oylar sandıklardan çıkmıyor. Oylarımızı yakıyorlar. Biz toplumda varız, konuşuluyoruz. Vatandaşımız, 'Sizin söyledikleriniz hayata geçmedikçe iki yakamız bir araya gelmez' diyor. Daha ne diyecek... Türk milleti şunu görsün ve şuna inansın: Biz bu işi biliyoruz. Bu işi dünyada bizden daha iyi bilen de yok. Rus ekonomist Prof. Dr. Lebedev, aynen bana şunu söyledi. Dünyada sizin gibi güçlü bir ekonomist yok. Şükrediyoruz ki sizin gibi ekonomiyi bilen bir lider bugün insanlığın önünde. Vatandaşlar kapı kapı dolaşsın, bu seçimde bu işi halletsin. Vatandaşlarımız bizi iyi takip etsin. Biz bu işi biliyoruz ve burada yemin ediyorum, hiçbir irade bizim önümüzde duramaz. Avrupa, ABD, kim onlar? ABD 1995'te ayağıma geldi, elimin tersiyle ittim onu. Biz dünyayı ahiret için yaşıyoruz. İman ehli budur. Bir insan son nefesi için yaşar. Ahiretimi satacağım, kazanacağım dünyayı. Sok onu gözünün içine. Biz yüce milletimizin hem ahiretini, hem dünyasını imar edeceğiz. Bugüne kadar bunu istismar edenler oldu mu? Oldu... Ancak Türkiye'yi kalkındıracak, milletimizin karnını doyuracak, sırtını giydirecek, huzura, mutluluğa kavuşturacak kadro buradadır. Yüce milletimizi bu kadroyla birlikte olmaya davet ediyorum."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.