Özel eğitim desteği devede kulak bile değil
Özel gereksinimli bir çocuğun uzmanların tavsiye ettiği eğitimi alabilmesi için aylık 75 bin ila 240 bin lira gibi bir maliyetin karşılanması gerekiyor. MEB bütçesinin karşılanan 4 bin 692 liralık katkı ise aslında bu durumdaki çocukların alması gereken eğitimin yüzde 5'ine bile tekabül etmiyor.
18.02.2024 14:16:00 / Güncelleme: 18.02.2024 20:29:09
Mehmet Hakan Akkuş
Mehmet Hakan Akkuş





Millî Eğitim Bakanlığına bağlı özel eğitim okulları ile rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, bu yıl katma değer vergisi (KDV) hariç bireysel eğitim için aylık 4 bin 692 lira, grup eğitimi için aylık 1.314 lira olacak.
Bu tutarlar, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine konulan ödenekten, aşan kısmı ise ilgililer tarafından karşılanacak.
İhtiyacı karşılamaktan çok uzak
İstanbul'da özel eğitim kurumlarında bireysel eğitimin derse saati 900 lira ile 1500 lira arasında değişiyor. Grup eğitim dersleri ise 750 ile 1250 lira arasında. MEB'in özel gereksinimli çocuklara sağladığı destek ise aslında haftalık sadece 1 saatlik ders ücretine tekabül ediyor.
Oysa uzmanlar, örneğim Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı olan bir çocuğun haftalık 21 ile 40 saat arası yapılandırılmış bireysel eğitime ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Böyle bir eğitimi ailenin sağlayabilmesi içinse aylık 75 bin ila 240 bin lira gibi bir maliyeti karşılaması gerekiyor. MEB bütçesinin karşılanan 4 bin 692 liralık katkı ise aslında bu durumdaki çocukların alması gereken eğitimin yüzde 5'ine bile tekabül etmiyor.
Tabii ki bunun dışında grup terapi, ergo-terapi gibi gibi farklı eğitimlerle de bu eğitimlerin desteklenmesi gerekiyor.
"0-6 yaş arasında tam desek şart"
Uzun yıllardır özel gereksinimli çocuklarla ilgili çalışma yapan bir eğitim merkezi sahibi, yenimesaj.com.tr'ye yaptığı açıklamada önemli bir duruma dikkat çekti.
Tanı almış özel gereksnimli çocukların özellikle 6 yaşa kadarki evrelerinin kritik evre olarak adlandırıldığını belirten eğitim uzmanı, "Bu dönemde haftada 2 saatlik eğitim desteği oldukça yetersiz kalıyor. Bir çok aile, bu ücretleri karşılama imkanına sahip değil. Devlet özellikle 6 yaşına kadar tanı almış çocuklara haftalık en az 25-30 saatlik bir eğitim desteği sağlamalı" diyor.
Bu kritik evrede alınan yoğun eğitimin, bu bireylerin gelecek yaşamlarını başkaca bir desteğe ihtiyaç duymadan idame ettirebilmeleri açısından çok önemli olduğunun altını çizen uzman, "İlköğretim nasıl ki tüm çocuklarımız için zorunlu ve ücretsizse, özel gereksinimli çocuklar için de ücretsiz olmalı. Devlet bu konuda kendisi bir eğitim vermiyorsa, bu eğitimi veren kurumlara haftada sadece 2 saatlik eğitim ücreti ödeyerek bu sorumluluktan kaçmamalı. Bazı aileler bunu karşılayabilecek durumda olsa da pek çok ailenin bu eğitimi aldırabilemsi mümkün değil. Kimi aileler çocuklarına eğitim aldırabilmek için yaşadıkları evi satmak zorunda kalıyor. Daha da acısı ise hiç imkanı olmayanlar sadece devletin karşıladığı ve haftada 2 saati bile karşılamayan bu eğitimle yetinmek zorunda kalıyor." diyor.
"Bizim çocuklarımız eşit yurttaş değil mi?"
İsmini vermek istemeyen ve çocuğu yaklaşık 3 yıldır otizm teşhisi ile özel eğitim alan bir veli ise, "Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olduğu yazıyor. Yasalarımıza göre de temel eğitim zorunlu ve ücretsiz. Peki bizim çocuklarımız bu yasalar önünde eşit değil mi?" diyerek çarpıklığa dikkat çekiyor.
Bu tutarlar, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine konulan ödenekten, aşan kısmı ise ilgililer tarafından karşılanacak.
İhtiyacı karşılamaktan çok uzak
İstanbul'da özel eğitim kurumlarında bireysel eğitimin derse saati 900 lira ile 1500 lira arasında değişiyor. Grup eğitim dersleri ise 750 ile 1250 lira arasında. MEB'in özel gereksinimli çocuklara sağladığı destek ise aslında haftalık sadece 1 saatlik ders ücretine tekabül ediyor.
Oysa uzmanlar, örneğim Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı olan bir çocuğun haftalık 21 ile 40 saat arası yapılandırılmış bireysel eğitime ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Böyle bir eğitimi ailenin sağlayabilmesi içinse aylık 75 bin ila 240 bin lira gibi bir maliyeti karşılaması gerekiyor. MEB bütçesinin karşılanan 4 bin 692 liralık katkı ise aslında bu durumdaki çocukların alması gereken eğitimin yüzde 5'ine bile tekabül etmiyor.
Tabii ki bunun dışında grup terapi, ergo-terapi gibi gibi farklı eğitimlerle de bu eğitimlerin desteklenmesi gerekiyor.
"0-6 yaş arasında tam desek şart"
Uzun yıllardır özel gereksinimli çocuklarla ilgili çalışma yapan bir eğitim merkezi sahibi, yenimesaj.com.tr'ye yaptığı açıklamada önemli bir duruma dikkat çekti.
Tanı almış özel gereksnimli çocukların özellikle 6 yaşa kadarki evrelerinin kritik evre olarak adlandırıldığını belirten eğitim uzmanı, "Bu dönemde haftada 2 saatlik eğitim desteği oldukça yetersiz kalıyor. Bir çok aile, bu ücretleri karşılama imkanına sahip değil. Devlet özellikle 6 yaşına kadar tanı almış çocuklara haftalık en az 25-30 saatlik bir eğitim desteği sağlamalı" diyor.
Bu kritik evrede alınan yoğun eğitimin, bu bireylerin gelecek yaşamlarını başkaca bir desteğe ihtiyaç duymadan idame ettirebilmeleri açısından çok önemli olduğunun altını çizen uzman, "İlköğretim nasıl ki tüm çocuklarımız için zorunlu ve ücretsizse, özel gereksinimli çocuklar için de ücretsiz olmalı. Devlet bu konuda kendisi bir eğitim vermiyorsa, bu eğitimi veren kurumlara haftada sadece 2 saatlik eğitim ücreti ödeyerek bu sorumluluktan kaçmamalı. Bazı aileler bunu karşılayabilecek durumda olsa da pek çok ailenin bu eğitimi aldırabilemsi mümkün değil. Kimi aileler çocuklarına eğitim aldırabilmek için yaşadıkları evi satmak zorunda kalıyor. Daha da acısı ise hiç imkanı olmayanlar sadece devletin karşıladığı ve haftada 2 saati bile karşılamayan bu eğitimle yetinmek zorunda kalıyor." diyor.
"Bizim çocuklarımız eşit yurttaş değil mi?"
İsmini vermek istemeyen ve çocuğu yaklaşık 3 yıldır otizm teşhisi ile özel eğitim alan bir veli ise, "Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olduğu yazıyor. Yasalarımıza göre de temel eğitim zorunlu ve ücretsiz. Peki bizim çocuklarımız bu yasalar önünde eşit değil mi?" diyerek çarpıklığa dikkat çekiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.