Gazetelerden okudum ve gerçekten çok güldüm. Bu toplumu enayi yerine koyarak mı desem Sayın Başbakan'a yakın olma gayreti mi desem bilemiyorum. Ama adam yeni bir kavram oluşturmuş. Bu yaklaşıma uygun "Minareyi çalan kılıfını hazırlar" atasözümüzü biraz değiştirmişler galiba. Önce kılıfı hazırlamışlar sonra olumsuzlukları onun içine yerleştirme gayretindeler.Ak Parti Milletvekili Sayın Metin Külünk sanırım televizyonda yeni bir yorum yapmış: "İnsanların günah işleme özgürlüğü vardır." Kutluyorum milletvekilini. İlave etmiş Sayın Vekil: "17 Aralık operasyonu bu özgürlüğe vurulan darbedir. İnsanların telefonları dinlenerek, görüntüleri çekilerek günah işleme özgürlükleri engellenmiştir. Ben bunu kabul etmiyorum. Bunu Allah da kabul etmez." Sanıyorum ki bu Milletvekili ortaokulda, lisede münazaralara katılmış ve karşı tezi güçlü bir şekilde savunmuştur. Eğitimci olarak ben bu sonucu çıkarıyorum. Bildiğimiz kadarı ile bir insanın özgürlüğünün bittiği yerde diğerinin özgürlüğü başlar. Siz yatak odalarına hakkınız olmayan ve alın teri ile kazanılmayan dolarları istif edeceksiniz. Bunu görüntüleyen insanları özgürlükleri kısıtladınız diye suçlayacaksınız. Sayın milletvekili her insanın çalma özgürlüğü vardır diyemiyor da yeni bir adla günah işleme özgürlüğü diyor. Kısaca kelime oyunu yapıyor.Temiz politika yapan ve çocuklarına bir kuruşluk haram yedirmeyen CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal için meydanlara çıkıp bangır bangır bağıran Sayın Başbakan'ın sesi hâlâ kulaklarımdadır."Beline hâkim olacaksın beline" diye sesleneceksin"Böyle özgürlük olmaz" diyeceksinAslında bu uyarılara katılmamak mümkün değil. Ama inceletmeden, doğruluğunu yanlışlığını araştırmadan mal bulmuş gibi kasetlerin üzerine atlayacaksınız, kişinin özel hayatını meydanlara taşıyacaksınız sizinki dürüstlük olacak; ama eline hâkim olamayanlar deşifre edilince de yeni bir adla -Günah İşleme Özgürlüğü- ile ortaya atlayıp yapılanları meşrulaştırmaya çalışacaksınız, yemezler bunu.Bir söz vardır, çok hoşuma gider: "Çok söz yalansız, çok mal haramsız olmaz" diye. Ben basının ve politikacıların yalancısıyım. 2002'de geçimini zor sağlayan Ak Parti'nin üst düzey yöneticilerinin bazılarının şimdi hayal edemeyeceğimiz kadar mal varlıkları varmış. Bu mal varlıkları, babadan, dededen kalmışsa ona saygı duyarız ama on senelik zaman içinde hanlar hamamlar sahibi olursanız, ellerine hâkim olamadıkları ortaya çıkar ki biz de bu özgürlüğünüzü deşifre ederiz.Ben bir siyasetçinin oğluyum. 29 yaşında belediye başkanlığı yapmış bir babanın oğluyum. Trafik kazasında ölünceye kadar 31 yıl aktif siyaset yapmış bir insanın oğluyum. Biz siyasetle zengin olmadık. Hatta siyaset uğruna bir ev bile satmak zorunda kaldık Ama dürüst, namuslu bir babam olduğu için onunla dün de, bugün de gurur duyuyorum. Bir kuruş haramı evimize sokmadığı için babama minnettarım.Zamanın Başbakanı Adnan Menderes'in oğluna söylediği söz temiz siyaset için altın harflerle yazılmalı yüreklere kazılmalıdır. Oğlu Yüksel Menderese: "Ben bu ülkenin başbakanı olduğum sürece sen devletten ihale alamazsın. "Menderes'i rahmetle anıyoruz. Hem gayrı meşru kazanç sağlayacaksınız hem de onun adını anarak siyaset yapacaksınız. O tür siyasetçileri kınıyoruz. Milyarlar cebe inecek ve paraları götürenler suçlu olmayacak o paraları yatak odalarında bulanlar suçlanacak. Yeşil dolarlar ayakkabı kutularında bulunacak onların yaptığı meşru ama onları yargılamaya kalkışan yargıçlar, savcılar suçlu olacak.Bir de iktidarda olduğunuz sürece el ele kol kola devleti beraber yönettiğiniz cemaatçiler şimdi tu kaka neden oldu? Her seçim sonrası okyanus ötesine selam iletenlere şimdi ne oldu? Çünkü takke düştü kel göründü değil mi? Yoksa onlar mı günah işleme özgürlüğünüzü kısıtladılar?Dilerim ki bu yazılanlar, görüntüler yalan olsun.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023