Tek kaynağı vergi olan AKP'nin ve hükümete talip olan muhalefetin, küresel ekonomide, çalışanlara birkaç lira zam yapabilmesi asla mümkün değildir. Bu nedenle BTP dışındaki tüm partilerin, maaşları artırmada iki yolu vardır. Ya vergileri arttırmak, ya da borç para bulmak ve toplam borcu artırmaktır. Her halükarda zarar gören halkımızdır. Halkın mağduriyetinden başka bir şey olmamaktadır. Yetkililer ülkenin ekonomisini mükemmel, istikrarlı, olarak halka anlatsalar da, gerçek ortadadır. Ürettikçe borçlanan bir ülkede yaşıyoruz. Yapılan her fabrika, yapılan her yol veya köprü, trenin yavaşı veya hızlısı, alınan faizli borçlar karşılığında olmaktadır. Aslında bunun nedeni, kendi milli paramıza ve senyoraj hakkımıza sahip olamamamızdır. Ve seçtiklerimizin, seçilme sırası bekleyenlerin ABD'den icazetli olması ve emirler doğrultusunda hareket etmesidir. Yapılan her icraat yandaşları zengin ederken devleti büyük borç altına sokmuştur. Hileler ancak söylenen yalanlarla kapatılmak mecburiyetinde olacağından, halkımız gündemdeki yalan yumaklarının arasında pek çok doğrudan uzak kalmıştır. On dört yıldır saklanan MEM (Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet) tezleri ile Prof. Dr. Haydar Baş, bütün ihtişamı ile ortaya çıkmıştır. Her sözü ve her vaadi noter tasdikli olan Sayın Baş'ın her cümlesi, müjdedir. Halkımıza kurtuluş etkisi yapmıştır. Hele kaynakların açıklanması başlı başına bir bağımsızlık, kendini buluş ve devlet gücünün göstergesidir. Seçim öncesinde borçla yaşayan vatandaşın örneği, devlet olarak da karşımızdadır. Ülkenin, devlet olarak iç ve dış toplam borcu en az, dolar olarak, BİR TRİLYON DOLAR'dır. AKP iktidara geldiğinde ise borç 229 milyar dolardı. Şeytanın bile aklına gelmeyen taktiklerle halkın kandırılmasına bir kaç örnek vermek gerekmektedir. IMF herkesin bildiği gibi devletlere faizle para veren bir küresel yapıdır. Türkiye'de buna üye olduğundan, buraya bir aidat ödemek zorundadır. Aksi halde üye olmayanın, büyük borçlar alması mümkün değildir. Bilindiği gibi bankalar da devletlere yüksek faizlerle borç verebilirler. Bundan yararlanarak, AKP, IMF'ye olan borcumuzu, yüksek faizli olan Bankalara aktarmış ve göğsünü gere, gere IMF'ye borçlarını ödediğinden bahsedip, Türk milletini, borçsuz bir ülke imiş gibi resmen aldatmış, hatta IMF üyeliği nedeni ile vermesi gereken aidatını, gene bankalara borçlanıp, IMF'ye borç veriyormuş havalarında empoze etmiştir. Yani tam bir skandalı zafere tebdil etmiştir.Aynı yalancılığı ve sahtekarlığı Süleyman Şah Türbesinden kaçışı sonrası, bir utancı ve hezimeti, zafermiş gibi göstermiş, ama yandaşlar haricinde kimseyi inandıramamışlardı. Hodri meydan diye bilenlerle neden bir araya gelip milletin huzuruna çıkamadıklarını hala anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Ne yazık ki, sadece makarna kolikler, kömür kolikler değil, aklı başında olması gerekenlerin pek çoğu CARİ açığın borçla kapatılması gerekli olduğunun bilincine ulaşamamıştır. Milyonlarca vatandaşın yaşam tarzına bakıldığında, hayatlarını borç alıp borç ödeyerek devam ettirenlerin akıbetinin, icra ve ceza olduğunu hala göremediyseniz ve kendiniz de yaşamadıysanız siz ya çok zengin, ya da derin bir uykudasınız. Artık tüm halkımızın hakikatleri görme zamanıdır. BTP, programlı ve kaynakları açık olarak karşınızdadır. Kaynakları, projeleri, her şartta çözümleri, her kademeden elemanları ile danışmalara açıktır. Verilen çözümler hem madden hem de manen halkınıza anlatılmaktadır. Devletin kurumlarınca devamlı cari açık bilgilerinin verilmesine rağmen, AKP'nin iktidarında ekonominin başarısı, sadece ihracatın artması olarak gösterilmiş 14 sene içinde hiçbirinin ağzından İTHALAT hakkında bir açıklama olmamıştır. Durum hep pas geçilmiştir. İthalattan bahsetmeleri halinde yeni yalanlar söylemeleri gerekecektir. O zaman her şey açığa çıkacaktır. Borç içinde lüks yaşam peşinde olan, sürdürülebilir borçlanmayı, istikrar olarak bizlere değil maalesef onu seçenlere yutturan iktidarların tek özelliği ABD taktiği ile halkın da, aynı hayatı yaşamasını ayarlayıp halkı uyutmaktır. Halkımız uyandığında, her şeyini kaybettiğini anladığında, ortamı tasavvur etmek ancak büyük insanlara mahsustur. Bu şoku zararsız atlatabilmeleri için ve vatan için risk gereklidir. Devletin borçlanarak yaptığı her faaliyet halkımızı uçurumun kenarına itmektedir. Hala yalanlarla kandırılan insanımızın karşısına, insanı, insan yapacak projelerle çıkan BTP ve onun lideri Prof. Dr. Haydar Baş hem sizi hem de ülkemizi kurtarmak için devletin kaynaklarını önümüze sermiştir. Ayık olmakta yarışalım.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017