Devlet, millet ve vatan üstüne mangalda kül bırakmayacak şekilde hamasi nutuklar çekmek, yıllarca cephelerde çarpışarak kurduğumuz devletimizi tasfiye olmaktan ve Türk milletini de parçalanmaya sürüklenmekten kurtarmıyor. Bu vahim vaziyeti artık körler bile görüyor. Türkiye'den başka vatanımız olmadığına göre; hepimiz, aklımızı başımıza devşirmeliyiz, ilim ve irfan yolunda yürümeliyiz.İdarecilerimiz burunlarının dikine giderken bile keyiflerine göre gidemiyor; bir asır önce vatan topraklarımızı işgal edenler, boğazımıza geçirdikleri tasmalarla bizi nereye çekiştiriyor iseler, oraya sürükleniyoruz. Boynumuza geçirilmiş bu yaldızlı tasma "iktisadi tasma"dır, Papaz Malthus'un liberal kapitalizmidir.Milliyetçi, İslamcı, muhafazakar, demokrat veya Atatürkçü ne olursak olalım, kimse kusura bakmasın, her birimizin boynunda maalesef bu papaz tasması sallanmaktadır.Devlet ve millet ölçekli bu vahim tabloda tek istisnamız vardır; o da Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosudur? Prof. Dr. Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleri, bütün sömürgeci iktisatları ve papaz tasmalarını kıran, fert ve milletlere gerçek özgürlüğü yaşatan ilmi modeldir.İlim ve iktisad dünyası, bu gerçeği, 8 tane Uluslararası Milli Ekonomi Modeli'de ikrar ve ilan etmiştir.90'lı yıllarda dağılma ve çökme sürecine giren Rusya başta olmak üzere dünyanın 150'yi aşkın ülkesi bu modelin esaslarını uygulayarak ekonomilerini şahlandırmış, iç barış ve huzura kavuşmuşlar. Dünyanın adalet dengesi haline gelmişlerdir. 2005'ten bu tarafa dünya, bu aziz vatandan yükselen gerçeğe yüzünü dönmüştür; barış ve adaletli yeni dünyanın iktisad gerçeği Milli Ekonomi Modeli'dir.Türk devleti ve milleti, dünyanın ıslak yama gibi yapıştığı Milli Ekonomi Modeli gerçeğine sırtını dönerse, parçalanmaya ve batmaya mahkumdur.Hatırlayın, Gazi M. Kemal Atatürk, henüz daha Cumhuriyet'i ilan etmeden önce tarihî ve hayati bir gerçeği ilan etmişti İzmir İktisad Kongresinde. Demişti ki:"İktisadiyat demek, her şey demektir? Bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla, yükselmesiyle, düşmesiyle ilgili ve ilişkili olan milletin ekonomisidir? Efendiler, siyasi-askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferler ile taçlandırılmazlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. İçinde bulunduğumuz halk devrinin, milli devrin, milli tarihini yazabilmek için kalemlerimiz sabanlar olacaktır? Arkadaşlar, kılıç ile fetih yapanlar, sabanla fetih yapanlara yenilmeye ve sonuçta yerlerini bırakmaya mecburdurlar? Medenî sabanla kılıç mücadelesinde sonunda muzaffer olan sapandır... Efendiler, kılıç kullanan kol yorulur, sonunda kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkûm olur. Lâkin saban kullanan kol; gün geçtikçe daha fazla kuvvetlenir ve daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa sahip olur? Bunun da kuvvet ve kudreti, bütün halk için "Emek-i Misak-i Milli'dir." (Atatürk, Söylev ve Demeçleri, 17 Ekim 1923-İzmir İktisad Kongresi Hitabı).Tam bağımsız devletimizin ve Cumhuriyet'in yaşamasının ancak tam bağımsız bir ekonomi ile mümkün olabileceğini anlatıyor Atatürk? Bu ruhla 12 maddelik Milli İktisad kararları alınıyor İzmir Milli İktisad Kongresinde.Milli İktisadın uygulamalarını kendi döneminin şartlarına göre gerçekleştiren M. Kemal'den sonra ülke maalesef küresel kapitalizm ve IMF rüzgarıyla savruluyor. Neticede bugün gelinen noktada görülüyor ki, Milli Mücadele yıllarında milyonları şehit vererek elde ettiğimiz siyasi-askeri zaferler milli iktisad ile taçlandırılamadığı için bugün maalesef hezimeti, bölünüp parçalanmayı ve işgalcilere emir kulu olmayı yaşıyoruz. Bugün devletimiz, Cumhuriyet mirası tüm işletme ve kaynaklarını yitirmekle kalmamış, 800-900 milyar dolarlık borca batmış; sırtında bir bu kadar da ayrıca borç taşıyan köylü-çiftçi ve işçimiz başta olmak üzere milletimiz fakr u zaruret içine sürüklenmiştir.Liberal kapitalizm markalı boynumuzdaki papaz Malthus tasması ne devlet bıraktı, ne vatan, ne insanlık, ne din, ne iman; ne zaman ayıkacağız?!Tarihin bu kırılma noktasında Yüce Allah, bize acımış; Türk milletine Milli Ekonomi Modeli'ni ve Prof. Dr. Baş'ı lütfetmiştir. Milliyetçi, İslamcı, muhafazakar, demokrat veya Atatürkçü ne olursak olalım, hepimizin yapması gereken iş, Papaz Malthus tasması olarak boynumuza geçirilerek çekiştirildiğimiz liberal kapitalizmden kendimizi kurtarıp Prof. Dr. Baş ile elele verip devlet ve milletimizi ilelebet payidar kılmaktır. Kurtuluşun başka bir yolu da yoktur. Vardır, diyen varsa; bilin ki o, şeytanı bile sollamış bir yalancıdır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019