logo
03 MAYIS 2024

Para var akıl yok!

Futbolda yapılan yeni yayın ihalesiyle gelirleri önemli ölçüde artacak Süper Lig kulüplerininin borçları, son yıllarda devasa boyutlara çıktı
23.11.2016 00:00:00
Dünyanın en popüler spor branşı olan futbol, kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla ekonomik anlamda her geçen gün daha da büyüyor.

Kökeni konusunda çeşitli savlar bulunsa da modern anlamda 19. yüzyılda İngiltere'de oynanmaya başlanan futbol, özellikle son yıllarda klasik tanımlı bir spor dalı olmanın dışına çıkarak büyük bir endüstri haline geldi. Milyarlarca insanı peşinden koşturan ve toplumsal hayatın önemli bir parçası olan futbol, kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle bütün dünyada daha çok ilgi gördü ve oluşturduğu değeri paraya çevirmeye başladı. Bu çerçevede tüm futbol organizasyonları, var olmalarını sağlayan ve vitrin olarak kullandıkları sportif başarı için önemli paralar harcarken, diğer taraftan da gelir elde etmek amacıyla daha büyük statlar inşa edip, sponsorluk, reklam anlaşmaları ve lisanslı ürün satışına ağırlık veriyor. Özellikle Avrupa gibi futbolun üst düzeyde oynandığı liglerde en iyi oyuncuları renklerine katmak için milyonlarca avro ödeyen kulüplerin en önemli kaynağını ise yayın gelirleri oluşturuyor.  Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) önceki gün Süper Lig ve TFF 1. Lig Medya Hakları ihalesi yıllık 500 milyon dolara alıcı bulurken, Süper Lig de yayın geliri sıralamasında Avrupa'da 6. basamakta yer aldı.

Gelirler, borç yüküne çare olamıyor
Yayın hakkından kazanılan önemli gelirin yanı sıra stat, sponsorluk, reklam ve ürün satışından elde edilen gelirler, futbol kulüplerinin giderek artan borç yüküne çare olamıyor. Süper Lig'de maçların yayın hakları için yapılan ihaleden elde edilen gelirin kulüplere belli oranlarda paylaştırılmasını sağlayan havuz sistemi, 1996-1997 sezonu öncesinde oluşturuldu. O dönemden bu yana yayın gelirlerinden giderek daha fazla parayı kasalarına koyan kulüplerin mali yapıları ise beklenenin tersine her geçen gün daha kötüye gidiyor. TFF'nin 2010 yılının ocak ayında yaptığı ihalede Süper Lig müsabakalarını içeren paket, yıllık 321 milyon dolara alıcı bulurken, diğer iki paketle birlikte ihale yıllık toplam 374 milyon 710 bin dolarla sonuçlandı. Söz konusu tarihten beri yayın gelirlerinde önemli artış olan kulüplerin bilançolarında, bu gelirlerin katbekat fazlası borç yer alıyor.

Borçlarda yüzde 300'ün üzerinde artış oldu
Futbolda yapılan yeni yayın ihalesiyle gelirleri önemli ölçüde artacak Süper Lig kulüplerinin borçları, son yıllarda devasa boyutlara ulaştı. Özellikle yayın gelirlerinden daha fazla pay alan Süper Lig'in büyük kulüpleri Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un 2010 yılında yapılan ihaleden bu yana toplam borçlarında yüzde 300'ün üzerinde artış oldu. Süper Lig'de en fazla şampiyonluk yaşayan Galatasaray Kulübünün 2010 yılında 514 milyon 46 bin 150 lira olan borcu 2016'da 1 milyar 564 milyon liraya, Beşiktaş Kulübünün 2010 yılında 266 milyon 591 bin 551 lira olan borcu 2016'da 1 milyar 524 milyon 905 bin 170 liraya çıktı. Dernek ve Sportif AŞ borçlarını ayrı ayrı açıklayan Fenerbahçe Kulübünün 2010 yılında toplam 268 milyon 77 bin 230 lira olan borcu 2016'da toplam 1 milyar 298 milyon 680 bin 981 liraya, Trabzonspor Kulübünün de 2010 yılında 105 milyon 500 bin liralık borcu 2016'da 538 milyon 102 bin 706 liraya ulaştı. Türkiye'nin dört büyük kulübünün 2010 yılında toplam 1 milyar 154 milyon 214 bin 931 lira olan borçları 2016 yılında 4 milyar 925 milyon 688 bin 857 liraya yükseldi. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un 2010 ile 2016 yıllarındaki borçları şöyle:

 Kulüp            2010          2016                Artış (Yüzde) 
 Galatasaray 514.046.150 1.564.000.000 204,2
 Beşiktaş          266.591.551 1.524.905.170          472
 Fenerbahçe 268.077.230 1.298.680.981 384,4
 Trabzonspor 105.500.000   538.102.706 410
 Toplam         1.154.214.931 4.925.688.857 326,8

Gümüşdağ: "Dengeleri kurabilirsek önemli başarılar elde ederiz"
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ, yayın ihalesinin bekledikleri gibi sonuçlandığını belirterek, "Çok şükür ki yaşanan olumsuzluklara ve ihaleyi etkileyecek unsurlara rağmen 600 milyon doları yakalamış durumdayız. 5 yıl için 3 milyar dolarlık bir rakam. Türk ekonomisine duyulan güvenden dolayı mutluyum. Bundan sonra gelir gider dengelerini kurabilirsek önemli finansal başarılar elde edebiliriz." şeklinde konuştu.

Şan: "Bu ihale, Türk futbolu için son şans"
Konyaspor Kulübü Başkanı Ahmet Şan, Türk futbolunun kalitesini arttıracak adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Herkesin elindeki imkanlarla harcama yapması lazım. Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor. Bu ihale, Türk futbolu için son şans. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz gerekir." ifadelerini kullandı. Ahmet Şan, 2010'dan bu yana kulüplerin gelirlerinin sürekli arttığına dikkati çekerek, "Bununla beraber giderler de artıyor. Son Kulüpler Birliği Vakfı toplantısında kulüplerin daha fazla borçlanmasının önüne geçerek, oto kontrol sisteminin oluşması gerektiği konuşuldu. Zaten UEFA, mali kriterlere uyulması yönünde yaptırımlar uyguluyor. Biz bunun daha da sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini konuştuk. Çünkü kulüpler imkanlarından daha fazla harcama yapınca bu borçlar artıyor. Sonuçta yine bir sonraki gelen yönetim bunun sıkıntısını çekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynakları iyi kullanamayan kulüpler ligde tutunamıyor
Yayın gelirleri, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor dışındaki kulüplerin en büyük kaynağını oluşturuyor. Tribün, sponsorluk, reklam ve lisanslı ürünlerden çok az kazanç elde eden kulüplerin kasasına giren paranın yüzde 80'inden fazlasını yayın gelirleri oluşturuyor. Yayın gelirlerinden sağlanan parayı iyi kullanan kulüpler ligde kalıcı olurken, diğer kulüpler ise kısa sürede alt liglerin yolunu tutuyor. Süper Lig'de önceki yayın ihalesinden sonra aralarında Ankaragücü gibi köklü takımların da bulunduğu pek çok ekip lige veda etti. Özellikle yapılan yanlış transfer tercihleri ve kötü yönetim, kulüplere ekonomik anlamda büyük sıkıntı yaşatıyor. Son yıllarda Süper Lig'de mücadele eden takımlardan Ankaragücü, Orduspor, Kayseri Erciyesspor ve Bucaspor Spor Toto 2. Lig'e kadar gerilerken, Eskişehirspor, Samsunspor, Manisaspor, Mersin İdmanyurdu, Elazığspor, Sivasspor ve Balıkesirspor da TFF 1. Lig'de mücadelelerini sürdürüyor.

Ay: "Kulüpler borçlu ve zor durumda"
Bursaspor Kulübü Başkanı Ali Ay, kulüplerin yeni süreçte çok dikkatli davranması gerektiğini aktardı. Kulüplerin özellikle harcamalar konusunda temkinli hareket etmesi gerektiğini anlatan Ay, "Bundan sonra kulüpler har vurup harman savurursa yayın ihalesi 1 milyon dolar olsa da yetmez. Bütün kulüp başkanlarımız, yöneticilerimiz artık yoğurdu üfleyerek yemeli. Özellikle transferlerde çok yüksek meblağların harcanmaması gerektiğini belirtmek istiyorum. Biz bu konuda gerekli önlemlerimizi aldık. Yayın gelirinden gelecek para, bizim borçlarımıza gidecek. Sonuç tüm kulüpler borçlu ve zor durumda. Onun için tüm başkan ve yöneticilerin dikkatli olmaları zorunluluk." görüşünü dile getirdi.

UEFA'nın affı yok
Süper Lig'de son 6 sezonda birçok kulüp, UEFA yükümlülüklerini yerine getiremediği için Avrupa kupalarından men dahil çeşitli cezalara çarptırıldı. UEFA'nın 2010'da kabul ettiği ve 2012'den itibaren uygulamaya konulan Finansal Fair Play kuralları, kulüplerin gelir gider tablosunu en azından denkleştirmeyi, bu sayede de adil yarışma ortamını koruyup takımların ilerleyen yıllarda karşılaşacağı iflas riskinin önüne geçmeyi hedeflerken, o tarihten bu yana aralarında Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor ve Gaziantepspor'un olduğu kulüplere çeşitli cezalar uygulandı. 

Belgin: "Yayın ihalesi bir milyar doları geçse bile faydası olmaz"
Spor yazarı Kemal Belgin, mevcut sistemde yayın gelirlerinin Türk futboluna fayda sağlayamayacağını savunarak, "Yayın ihalesindeki rakam bir milyar doları geçse bile bunun Türk futboluna faydası olmaz, kulüpleri de iflah etmez. Dört parti birleşerek Fenerbahçe Üniversitesinin kuruluşuna izin çıkartıyorlar da aynı partiler, 5 senedir neden kulüpler yasasını çıkarmıyor. O kulüpler yasası çıkmadan, kulüp başkanları, yöneticiler, her gün gazetelerde manşet, televizyonlarda birinci haber olmaya devam ederler." değerlendirmesini yaptı.

Yayın gelirlerinin paylaşımı
Süper Lig'de yayın gelirlerinin paylaşımı, zaman zaman eleştirilse de yıllardır aynı sistemle devam ediyor. Yayın gelirlerinin yüzde 35'i ligde mücadele eden takımlara eşit oranda dağıtılırken, yüzde 45'lik bölüm ise performansa göre veriliyor. Gelirin yüzde 11'lik bölümü şampiyonluk sayılarına göre verilirken, yüzde 9'luk dilim ise ligi ilk 6 sırada bitiren ekiplere dağıtılıyor.

Yurt dışında alıcısı yok
Değeri bakımından Avrupa'nın en önemli ligleri arasında yer bulan Süper Lig, dünyada ilgi görmüyor. Spor Toto Süper Lig maçları, Türkiye dışında herhangi bir ülkede canlı olarak yayınlanmıyor. Dünyanın sayılı derbileri arasında gösterilen Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maçlar ise zaman zaman farklı ülkelerde tek paket halinde satın alınıyor.

Milli takım ve kulüplerin başarısı
Önceki yayın ihalesinden bu yana Türk futbolunun en önemli başarısı A Milli Takım'ın 2016 Avrupa Şampiyonası'na katılması ile Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final, Fenerbahçe'nin de Avrupa Ligi'nde yarı final oynaması oldu. 2012 Avrupa Şampiyonası ile 2014 Dünya Kupası'na katılmayı başaramayan A Milli Takım, 2016 Avrupa Şampiyonası'nda mücadele etti. Elemelerde Çek Cumhuriyeti, Hollanda, İzlanda, Kazakistan ve Letonya ile yer aldığı grubu üçüncü bitiren ay-yıldızlı takım, en iyi grup üçüncüsü olarak Fransa'da düzenlenen şampiyonada yer aldı. Ancak şampiyonaya kötü başlayan milli takım, grubunda oynadığı 3 maçta 1 galibiyet ve 2 mağlubiyet yaşayarak organizasyondan elendi. Bu sürede kulüpler bazında Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 2012-2013 sezonunda çeyrek final oynarken, Fenerbahçe ise aynı sezon UEFA Avrupa Ligi'nde yarı finale kalma başarısı gösterdi. 

Yayın gelirinde Premier Lig zirvede
Yayın gelirlerinde Spor Toto Süper Lig'in 6. sırada yer aldığı Avrupa futbolunda İngiltere Premier Lig zirvede bulunuyor. İngiltere Premier Lig'in yayın hakları, 2016-2019 arası dönemi kapsayacak şekilde yıllık 2 milyar 359 milyon avroya alıcı buldu. Dünya yıldızları Lionel Messi ile Cristiano Ronaldo'nun boy gösterdiği İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) ise yıllık 983 milyon avroyla ikinci sırada yer alıyor. İtalya Birinci Futbol Ligi (Serie A) yıllık 945 milyon dolara ekranlara taşınırken, Fransa Birinci Ligi (Ligue 1) ise 727 milyon avroya yayınlanıyor. Bu sezon yayın gelirlerine yıllık 628 milyon avro ödenen Almanya Birinci Ligi (Bundesliga), gelecek sezon yıllık 1 milyar 115 milyon avroya ekranlara taşınacak.
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
İmamoğlu beklerken randevu Özel'e verildi
O randevu neden hala verilmedi?
Erdoğan-Özel görüşmesinden İmamoğlu rahatsız mı oldu?
'Özgür Özel bir adım öne çıktı'
İsrail Gazze'de tarım arazilerini önce yok ediyor
Sonra askeri üsse dönüştürüyor
İsrail Refah'a hava saldırısı düzenledi
Yine çocukları katletti
Bakan Şimşek enflasyon verilerini değerlendirdi
"Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti"
Genç kadın bıçak zoruyla taksiye bindirip kaçırdı
'Döveceksin biliyorum, yalvarırım bırak'
Nisan ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK yüzde 69.80, ENAG yüzde 124.35
Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama
'İzinsiz uygulamalar kaldırılacak'
'Van Gogh ve Mozart'ın otizmli olduğu konuşuluyor'
Otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışlar
AKP'li eski başkan, makam odasını eleştiren esnafla tartıştı
'Erdoğan hastasıyım' dese de kovuldu!
Kritik görüşmeyi gazeteler nasıl gördü?
'Özel' seçilmiş manşetler
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
İmamoğlu beklerken randevu Özel'e verildi
O randevu neden hala verilmedi?
Erdoğan-Özel görüşmesinden İmamoğlu rahatsız mı oldu?
'Özgür Özel bir adım öne çıktı'
İsrail Gazze'de tarım arazilerini önce yok ediyor
Sonra askeri üsse dönüştürüyor
İsrail Refah'a hava saldırısı düzenledi
Yine çocukları katletti
Bakan Şimşek enflasyon verilerini değerlendirdi
"Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti"
Genç kadın bıçak zoruyla taksiye bindirip kaçırdı
'Döveceksin biliyorum, yalvarırım bırak'
Nisan ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK yüzde 69.80, ENAG yüzde 124.35
Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama
'İzinsiz uygulamalar kaldırılacak'
'Van Gogh ve Mozart'ın otizmli olduğu konuşuluyor'
Otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışlar
AKP'li eski başkan, makam odasını eleştiren esnafla tartıştı
'Erdoğan hastasıyım' dese de kovuldu!
Kritik görüşmeyi gazeteler nasıl gördü?
'Özel' seçilmiş manşetler

“Barış’ın rolünü Fenerbahçe’de kim üstlenebilir?”

Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Ali Bilgin, sarı-lacivertli takımın hücum hattında sorun olduğunu söyledi
03.05.2024 18:05:00
Ruhi Sarı
“Barış’ın rolünü Fenerbahçe’de kim üstlenebilir?”
“Barış’ın rolünü Fenerbahçe’de kim üstlenebilir?”
Şampiyonluk yarışında Galatasaray'ın 4 puan gerisinde kalan Fenerbahçe, kalan 4 haftada tüm karşılaşmalarını kazanıp ezeli rakibinin hata yapmasını bekleyecek.

Sezon başında neredeyse kusursuza yakın yıldız futbolcularla dolu bir kadro kuran sarı-lacivertliler, Türkiye Kupası ve Süper Kupa'da hayal kırıklığını uğrasa da şampiyonluk için umudunu koruyor.

"Ben Dzeko'nun o boyuna rağmen kafa golü attığını hatırlamıyorum"

Fenerbahçe'nin kadro yapısını değerlendiren eski futbolcusu Ali Bilgin, savunma ve orta sahanın iyi oyuncularından kurulu olduğunu asıl sorunun hücum hattında yaşandığını ifade etti.

Barış Alper Yılmaz'ın Galatasaray'da üstlendiği rolü Fenerbahçe'de yapacak futbolcu olmadığını vurgulayan tecrübeli futbol adamı, "Mesela oyuncu olarak gittiğimizde Cengiz Ünder sol bek oynayabilir mi soru işareti. Fenerbahçe'nin şu anda baktığınızda zaten savunma anlamında sıkıntısı yok orada alternatifler zaten üretiyor. Fenerbahçe burada bence hücum anlamda birazcık daha dar alternatifle oynadı. İrfan Can Kahveci yedeğe düştüğünde Cengiz Ünder takımı bir süre taşıdı. İstanbulspor'a karşı müthiş goller attı ama istikrarı sağlayamadı. Baktığınızda Tadic yaş itibariyle zaman zaman performansı düştü. King zaten bu sene hiç ortalıkta yoktu. Mesela Ferdi'nin çizgiye inip de orta açtığını hatırlıyor musunuz? Ben Dzeko'nun o boyuna rağmen kafa golü attığını hatırlamıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

“Fenerbahçe’deki sorun iç saha”

Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Saffet Akyüz, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında 4 puan geride kalmasının ana sebebinin iç saha performansı olduğunu söyledi
03.05.2024 17:34:00 / Güncelleme: 03.05.2024 17:39:03
Ruhi Sarı
“Fenerbahçe’deki sorun iç saha”
“Fenerbahçe’deki sorun iç saha”
Şampiyonluk yarışında başa baş giden Galatasaray ve Fenerbahçe, pazar ve pazartesi günü kritik karşılaşmalar oynayacak. Ezeli rakibinin önünde 4 puan farkla lider durumda bulunan sarı-kırmızılılar Sivasspor'u konuk ederken, sarı-lacivertliler Konyaspor deplasmanında 3 puan mücadelesi verecek.

İç sahada oynadığı 17 maçı da kazanan Galatasaray, Fenerbahçe'nin taraftarı önünde 17'de 13 yapmasıyla zirve yarışında öne çıktı.

17 deplasman karşılaşmasında ise sadece 2 puan kaybeden sarı-lacivertlilerin bu durumunu değerlendiren Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Saffet Akyüz, Fenerbahçe'nin sezon başında çok iyi bir kadro kurduğunu ancak iç saha maçlarında sorun yaşadığını dile getirdi.

"İsmail Kartal ve ekibi bir türlü devreye giremedi"

Rakiplerinin Fenerbahçe'nin kanat hücumcuları Tadic ve İrfan Can'ın oyunlarını çözdüğünü, Szymanski ve Dzeko'nun da etkisinin azalmasıyla Galatasaray'ın arkasında kaldığının altını çizen tecrübeli futbol adamı, burada teknik direktör İsmail Kartal'ın bir türlü devreye giremediğini söyledi.

Antrenör ve ekibinin burada daha değerli olduğunu anlatan Akyüz, şunları söyledi; "Bugün itibarıyla Fenerbahçe 4 puan geride ama hala 4 maç var o yüzden yine şampiyon olma iddiası var. Ama Fenerbahçe Galatasaray'ın göstermiş olduğu iç saha performansını gösteremediği ve iç sahada üretken olmadığı için takımları açmakta zorlanıyor. Şampiyonluk giderse iç sahada kaybedilen puanlar yüzünden gider."

"Telefonundan bylock çıkan kişi milli değerden bahsedemez"

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "En güvenilmez kurum TFF'dir. Belki de en güvenilmez sektör de Türkiye'deki futbol sektörüdür." ifadelerini kullandı
03.05.2024 16:52:00 / Güncelleme: 03.05.2024 16:57:07
Haber Merkezi
"Telefonundan bylock çıkan kişi milli değerden bahsedemez"
"Telefonundan bylock çıkan kişi milli değerden bahsedemez"
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, TFF Mali Genel Kurulu'nun Seçimli Genel Kurul olarak düzenlenmesi gündemi ile ilgili açıklamalar yapıyor. Ali Koç'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Bugün bu toplantının sonunda buradan ayrılırken olağanüstü bir kişiyle muhatap olduğumuzu, milyonların maç skorlarına göre bütün hayatını etkileyen futbol sektörünün nasıl son derece garip, kindar ve günü kurtarmak için yalan söyleyen bir insanın elinde olduğunu anlatacağız. Riyad'da ihaleyi bize çıkardılar, yine aynısını yapıyorlar. Onlar siyaseti karıştırdıkları için ben de yapmak zorundayım."

"Niye imza toplama ihtiyacı duyduk?"

"Durup dururken imza süreci başlamadı. Herkes memnun mesut, dünya toz pembe, kimse şikayet etmiyor, boş vaktimiz var gidip imza toplayalım denmedi. Niye imza toplama ihtiyacı duyduk? 18 Temmuz ortada yokken imza toplama süreci başladı. Zaman kazanmak için 18 Temmuz tarihi verildi. Bu tarih ile bazı kulüpler yanlarına çekildi. Ben aday olmayacağım, beni de rencide etmeyin, Avrupa Şampiyonası'na gideyim, aday olmayıp bırakacağım dediği için bazı kulüpler inandı. Bazı kulüpler de neyin ne olduğunu bilmelerine rağmen rekabette kendilerine avantaj sağlayabilmek için nasıl zikzak çizdiklerini anlatmaya çalışacağım."

"Zaman kazanmak için 18 temmuz tarihi verildi"

"Zaman kazanmak için 18 Temmuz tarihi verildi. Bazı kulüpler yanlarına çekilerek 'Beni de mağdur etmeyin, aday olmayacağım' dediği için ve bazı kulüplerimizin samimi şekilde inandığını, bazı kulüplerimizin de rekabette kendilerine avantaj sağlamak için nasıl zig-zag çizdiklerini anlatacağım."

"Bu sezon hiç olmadığı kadar kaotik"

Bu sezon, hiçbir sezonda olmadığı kadar kaotik bir ortam var. Pek çok kriz, skandal oldu. Riyad, hakem tokatlanma olayı, bir takım sahadan çekildi, Süper Kupa, sızan görüntüler, hakemlerin ifadeleri, beklentiyle bilmem neyle karar verenler... Bir sürü şey oldu üst üste. Kendisi hakem dışında sıkıntımız yok diyor ama krizleri yönetemedi. Kriz yönetimi olağanüstü kötü. Yalpalaya yalpalaya gereken cesareti ve iradeyi gösteremediği için kulüpler arasında sıkıntı oluştu. Bugün Türk futbolunda büyük bir güven bunalımı var""

"Hakemlik müessesesi yerle bir edildi"

"Hakemlik müessesi yerle bir edildi. Sayın Başkan, aslında hem başkan hem MHK başkanı olarak hareket etmeyi seçti. Niyeti olan çok sıkıntılı müesseseyi düzeltmekti, daha sıkıntılı hale getirdi. Hakemlik yapboz tahtasına döndü. 21 ayda hakemlik müessesinde ne kadar çok format denenip vazgeçildi. Kişilere ve kurumlara özel düzenlemelere gidildi. TFF statüsü madde 3, tarafsız davranmak ve ayrımcılık yapmamak diyor. Bize göre tamamen ters bir yönetim anlayışı var. Bunu anlamamız zaman aldı. Kindar bir başkan var. Sayın Ahmet Nur Çebi ile ilgili girdiği polemikte olayı kişiselleştirdi. Birçok kez arayı bulmaya çalıştım, olmadı. Beşiktaş'a gösterdiği muamele... Amirimiz TFF. Seviyorum sevmiyorumla futbolu yönetemez. Standart içinde muamele göstermesi lazım. Beşiktaş olayında gördük ki kindar biri."

"Sayın başkan çok sıkıntılı olan müesseseyi daha sıkıntılı hale getirdi"

"Sayın Başkan, çok sıkıntılı olan müesseseyi daha sıkıntılı hale getirdi. Hakemlik yaz - boz tahtası haline geldi. 21 ayda hakemlik müessesesinde ne kadar çok şey denendiği ve vazgeçildiği yazılıyor. Kişilere ve kurumlara göre özel düzenlemelere gidildi. Son derece kindar bir başkanımız var. Sayın Ahmet Nur Çebi ile girdiği polemik sonrasında, olayı tamamen kişiselleştirip Beşiktaş'a gösterdiği muamele..."

"Galatasaray ile garip bir ilişkileri var"

"Galatasaray ile arasında garip bir ilişkileri var. Sayın Ahmet İbanoğlu'na şahsıma davada açması için telkinde bulundu. Asıl çarpıcı olan Karagümrük maçı. Orada Fenerbahçe lehine, Karagümrük aleyhine net bir hakem hatası oldu. Malum camia da bu konuda yaygarayı kopardı. Başkan da büyük bir hışımla TFF'ye girip 'Beni camiamla karşı karşıya mı getirmeye çalışıyorlar?' diye konuşuyor."

"Önce 'Aday olmayacağım' diyordu şimdi aday olacak"

"Belki de Türkiye'de en güvenilmez kurum TFF. Belki de en güvenilmez sektör de Türkiye'deki futbol sektörüdür. Kesinlikle aday olmayacağım demişti, şimdi mayısta bakacağız diyor. Bunun ne taktikleri olduğunu biliyorsunuz."

"Yumruk olayı, başkanı 180 derece değiştirdi"

"Talihsiz olaydan önce TFF'deydik. 6-7 yönetici vardı. Devre arasında MHK'yi değiştireceğini, hakemlerin yüzde 40'ını değiştireceğini, talimat değiştireceğini anlattı. Bir yumruk olayı oldu. Bizim başkan 180 derece değişti. Riyad olayı malumunuz. Bir sürü başkan bana şike teklif edildi dedi. Onları soruşturdu mu, soruşturmadı mı? Bahis iddiaları diz boyu. Trabzonspor - Fenerbahçe maçından sonra etki altında kaldı. Fenerbahçeli futbolculara ağır cezalar verdirmek için raporlar değişti ama yapamadı, cesaret edemedi. Bizim futbolculara 4'er 5'er maç ceza verilecekti."

"Bizi Ankara'ya şikayet etmişti"

"Riyad'da tuttu ya, sayın Cumhurbaşkanımıza kadar kandırdılar. O tuttuğu için bugün de aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Riyad'da kendi beceriksizliğini üstünü kapatmak için Ankara'ya bizi şikayet etmişti. Bugün de koltuğunu korumak için aynı sürece girdi..."

"Böl, parçala ve yönet anlayışı"

Böl parçala ve yönet yönetim anlayışıyla kulüpler arasına nifak tohumu ekti. İmza sürecinde de görüyorsunuz, Kulüpler Birliği'ni bölmeye çalışıyor. Kulüpler dik durursa bölemez ama bazı kulüpler zikzak çizdiği için başarılı oldu.

"İmzayı başta Galatasaray ve Trabzonspor söyledi"

"Başta Galatasaray ve Trabzonspor da dahil buna, imza vereceklerini söylüyorlar. Pazartesi lafı geçiyor, pazartesi geç diyenler de var. 5 Nisan'da dört takım daha sürece dahil oluyor, bunlardan biri Fenerbahçe. Süper Kupa'yla ilgili TFF'den bize zehir zemberek bir yazı geldi. Biz de 'Yeter' dedik ve katıldık. Sonrasında Beşiktaş da katıldı. Beşiktaş da suçlanıyor ya. Bu işin farkına varan Büyükekşi, dayanamayacağını anlayıp Şanlıurfa'da zaman kazanmak için bir açıklama yaptı. Hala yönetim kurulu kararı var mı yok mu bilmiyoruz. Bu açıklama gelince, orada da Dursun Özbek ile istişare yapıyorlar. Derhal seçime gidelim diyen Dursun Özbek ne olacak 15-20 günden noktasına geliyor. İmza vereceğinden üçü, 18 Temmuz hedefimize ulaştık, imzaya gerek yok diyorlar. 18 Temmuz'da yeni bir TFF seçileceğini düşünerek bunu söylüyorlar. Şimdi de öz güven tavan yapmış, 60 günden önce yapılamaz seçim diyor. 25 günü Dursun Özbek sayesinde cebe koydu ya, o zaman 18 Temmuz'da yaparız diyor. Yönetim kurulu kararıyla bunu haziran başına getirebilir. Nasıl oluyor da bu iş Fenerbahçeli Ali Koç'un üstüne yapışıyor? İmza sürecini anlattım. Biz ne işin başındayız, ne lideriyiz. Kulüp başkanları 'Sen olmasan çoktan yollamışlardı' diyorlar. Biz nasıl bu işin bayraktarlığını yaptığımızı anlayamadık. Biz imzamızı verdik. Biz bunlar yüzünden Süper Kupamızı çöpe attık, sahaya çıkmadık. Türkiye Kupası'na da çıkmayacağız. Bizim imza vermememiz riyakarlık olur."

"Asıl azınlık sizsiniz"

"Tüm siyasi desteğe, size verilen omuza rağmen, başka adayların önünün kesilmesine rağmen delegelerden aldığınız oy belli! Asıl azınlık sizsiniz! Atanan bir başkanın, demokratik haklarını kullanan kulüplerin çabalarını anti-demokratik yöntemlerle engellemeye çalışmasını sizin takdirinize bırakıyoruz. Sayın başkan kaç tane kulüp var biliyor musunuz size arkanızdan sövüp, mecburen başkan olarak sizi tanıyor"

"Telefonundan bylock çıkan kişi milli değerden bahsedemez"

"Söz konusu milli değerlerse, bize en son laf edecek kişilerden biri sizsiniz. İki telefonunuzda da byLock çıktı. Böyle biri bize milli değerler konusunda yön veremez, ithamda bulunamaz. Sizin telefonunuza byLock yükleyenler var ya, benim telefonlarımı kanuna aykırı şekilde 2 yıl dinlemişler ve benim bu konuda davalarım var. Sadece telefonlarımızdan yola çıkarsak, milli değerler konusunda kimin doğru - kimin yanlış yolda olduğunu herkes anlamıştı. O yüzden sakın he, sakın bir daha böyle bir şey yapmaya tenezzül etmeyin. Sizin için çok tatsız olur."

"3 Temmuz'u yaşadık, bu konuda hassasız"

"Bu örgütün yanından, yakınından geçmiş kimsenin futbolun yakınından geçmemesi lazım. Biz 3 Temmuz'u yaşadık, bu konuda hassasız. İnsan mı kalmadı bu ülkede? Seçimlerden önce benim bazı açıklamalarım olmuştu neden başkan olmamasıyla ilgili. Bu FETÖ unsuru, hala futbolun içindedir. Her geçen gün daha fazla temizlenmesi gerekirken tekrar o günlere dönme adımı atılmaktadır."

Dursun Özbek'e sert sözler

"Sayın Dursun Özbek'i anlamakta zorlanıyorum. Bu kadar rahat pozisyon değiştirmek... 14 Aralık'ta kendisine soruyorlar, 'TFF'yi biz seçtik tabii ki güveniyoruz' diyor. 24 Aralık'ta, 'Her türlü tehdide boyun eğen diye başlayıp TFF'nin derhal istifa etmesini bekliyoruz' diye açıklama yapıyor. 1 Nisan'da da 'Hâlâ o koltukta oturmak vicdanınıza sığıyor mu?' açıklaması geliyor. 16 Nisan'da Kulüpler Birliği toplantısına girerken de 'Seçim haziran ayında olsun daha iyi' diyor. Anlamadım ki… İmza toplayanlardan biriydi başkan. Şahsen ben böyle zikzak yapsam, utanırım. Ama işte bu şahsiyet meselesi, karakter meselesi."

Fenerbahçe'nin istediği Larkin imzayı attı

Anadolu Efes, Shane Larkin ile 4 yıllık yeni sözleşme imzaladı
03.05.2024 14:20:00 / Güncelleme: 03.05.2024 15:06:56
Anadolu Ajansı
Fenerbahçe'nin istediği Larkin imzayı attı
Fenerbahçe'nin istediği Larkin imzayı attı

Anadolu Efes Erkek Basketbol Takımı, 31 yaşındaki oyuncusu Shane Larkin ile 4 yıllık yeni sözleşme imzalandığını duyurdu.

Kulüpten yapılan açıklamada, "Kaptan Shane Larkin 4 sezon daha ait olduğu yerde! Yeni zaferler için kaptan ile yeniden yola çıkıyoruz. Altı sezondur formamızı giyen başarılı oyuncumuz dört sezonu tamamlamasının ardından 10. sezonunu yaşayarak, sekiz sezon ile formamızı en uzun süre giyen yabancı oyuncumuz ünvanını Bryant Dunston'dan devralacak." ifadelerine yer verildi.

Shane Larkin 2018 yılında Baskonia'dan Anadolu Efes'e transfer olmuştu. Deneyimli oyun kurucu, lacivert-beyazlı formayla iki THY Avrupa Ligi, üç Türkiye Basketbol Süper Ligi, üç Cumhurbaşkanlığı Kupası ve bir de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı.

Larkin, 2018-19 sezonunda Avrupa Ligi Dörtlü Final'in en skorer oyuncusu olurken, 2020-21 sezonunda ise ligin en iyi ikinci beşine, 2021-22 sezonunda da en iyi beşine adını yazdırdı.
AA

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.