Patrik Athenagoras Said Nursi’ye göre gizli Müslüman
Kurtuluş Savaşı döneminde kurulan ve Anadolu’daki Rum azınlıkları kışkırtarak isyan ettiren Mavri Mira cemiyetinin kurucusu Patrik Athenagoras aynı zamanda Rum çetesinin başıdır
25.10.2025 00:11:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Kurtuluş Savaşı döneminde kurulan ve Anadolu'daki Rum azınlıkları kışkırtarak isyan ettiren Mavri Mira cemiyetinin kurucusu Patrik Athenagoras aynı zamanda Rum çetesinin başıdır.
Atatürk'ün, Nutuk'un ilk sayfasında bu isme yer verdiğini yazmıştık.
Said Nursi, bu Patriğin gizli Müslüman olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmiştir.
Athenagoras, yetkisi olmadığı hâlde kendisini "Konstantinopolis Ekümenik Patriği" ilân etme cüretinde bulunmuştur.
Time ve Fortune dergileri, Kıbrıs meselesinde EOKA katilleriyle işbirliği yapmış baş tahrikçinin Patrik Athenagoras olduğunu, Makarios ve beraber çalıştığı, papazların Patrik Athenagoras'a bağlı bulunduğunu, dolayısıyla ondan emir aldıklarını ilân etmişlerdir.
Bu kişinin ansızın patrik yapılmasını izah ise Said Nursi'ye kalmıştır.
Said Nursi, bu misyoner papazı şöyle anlatır:
"Bir gün yine Muhsin'le Üstadın yanına geldiğimizde görüşürken farklı bir hâlet-i ruhiye hissettim, merak ettim ve sordum. Üstad Hazretleri o gün Fener Patrikhanesi'ne giderek Patrik Athenagoras'ı ziyaret etmiş ve ziyaret esnasında kendisine hitaben, 'Siz Kur'ân'ı Allah'ın kitabı, Hz. Peygamberi de peygamber kabul etseniz ve Hıristiyanlığın da din-i hakikîsiyle amel etseniz ehl-i necat olacaksınız' demiş.
O da 'Ben kabul ediyorum' diye cevap vermiş.
Üstad tekrar 'Dünyadaki diğer ruhanî reisler de kabul ediyorlar mı?' diye sormuş. O, 'Onlar kabul etmiyorlar' demiş. Üstad kendisini gayet hürmetle karşılamış olduklarını söyledi."
Said Nursî Amerika ile ilgili şunları söyler:
"… Kürre-i Arz'ın şimdiki en büyük devleti Amerika'nın bütün kuvvetiyle din hakikatlerine taraftar çıkması ve İslamiyet'le Asya ve Afrika'nın saadet ve sükûnet ve müsalaha bulacağına (barış bulacağına) karar vermesi ve yeni doğan İslam devletlerini okşaması ve teşvik etmesi ve onlarla ittifaka çalışması, kırk beş sene evvel olan müddeayı isbat ediyor, kuvvetli şahit olur."
FETÖ'nün lideri de yıllardır Amerika'da yaşamaktadır, hatırlatalım.
Son olarak bir Cizvit papazı olan Thomas Michel'in, "Said-i Nursi'nin İslam tarihinde ilk defa Hıristiyanlara şehadet mertebesi lutfettiğini keşif ve ilan ederek kendisine methiyeler" düzmesiyle izah edilemez elbette… Bu aşk, "Papalık misyonunun bir parçası olmak"tan gelmektedir.
Ve bu aşk, karşılıklı semeresini vermektedir; Diyalogcu Nurculardan "Müslüman rahip"ler ve "Nurcu papaz"lar türediği gibi, Hıristiyanlar arasından da "Hıristiyan Nur talebeleri" türemiştir diyerek Said Nursi misyonerliğini özetlemektedir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
Atatürk'ün, Nutuk'un ilk sayfasında bu isme yer verdiğini yazmıştık.
Said Nursi, bu Patriğin gizli Müslüman olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmiştir.
Athenagoras, yetkisi olmadığı hâlde kendisini "Konstantinopolis Ekümenik Patriği" ilân etme cüretinde bulunmuştur.
Time ve Fortune dergileri, Kıbrıs meselesinde EOKA katilleriyle işbirliği yapmış baş tahrikçinin Patrik Athenagoras olduğunu, Makarios ve beraber çalıştığı, papazların Patrik Athenagoras'a bağlı bulunduğunu, dolayısıyla ondan emir aldıklarını ilân etmişlerdir.
Bu kişinin ansızın patrik yapılmasını izah ise Said Nursi'ye kalmıştır.
Said Nursi, bu misyoner papazı şöyle anlatır:
"Bir gün yine Muhsin'le Üstadın yanına geldiğimizde görüşürken farklı bir hâlet-i ruhiye hissettim, merak ettim ve sordum. Üstad Hazretleri o gün Fener Patrikhanesi'ne giderek Patrik Athenagoras'ı ziyaret etmiş ve ziyaret esnasında kendisine hitaben, 'Siz Kur'ân'ı Allah'ın kitabı, Hz. Peygamberi de peygamber kabul etseniz ve Hıristiyanlığın da din-i hakikîsiyle amel etseniz ehl-i necat olacaksınız' demiş.
O da 'Ben kabul ediyorum' diye cevap vermiş.
Üstad tekrar 'Dünyadaki diğer ruhanî reisler de kabul ediyorlar mı?' diye sormuş. O, 'Onlar kabul etmiyorlar' demiş. Üstad kendisini gayet hürmetle karşılamış olduklarını söyledi."
Said Nursî Amerika ile ilgili şunları söyler:
"… Kürre-i Arz'ın şimdiki en büyük devleti Amerika'nın bütün kuvvetiyle din hakikatlerine taraftar çıkması ve İslamiyet'le Asya ve Afrika'nın saadet ve sükûnet ve müsalaha bulacağına (barış bulacağına) karar vermesi ve yeni doğan İslam devletlerini okşaması ve teşvik etmesi ve onlarla ittifaka çalışması, kırk beş sene evvel olan müddeayı isbat ediyor, kuvvetli şahit olur."
FETÖ'nün lideri de yıllardır Amerika'da yaşamaktadır, hatırlatalım.
Son olarak bir Cizvit papazı olan Thomas Michel'in, "Said-i Nursi'nin İslam tarihinde ilk defa Hıristiyanlara şehadet mertebesi lutfettiğini keşif ve ilan ederek kendisine methiyeler" düzmesiyle izah edilemez elbette… Bu aşk, "Papalık misyonunun bir parçası olmak"tan gelmektedir.
Ve bu aşk, karşılıklı semeresini vermektedir; Diyalogcu Nurculardan "Müslüman rahip"ler ve "Nurcu papaz"lar türediği gibi, Hıristiyanlar arasından da "Hıristiyan Nur talebeleri" türemiştir diyerek Said Nursi misyonerliğini özetlemektedir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.















































































