Pestisit Kalıntısı Alarmı
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yayınlanan 2023 yılı pestisit kalıntısı raporu, gıda güvenliği konusunda endişe verici sonuçlar ortaya koydu
14.08.2025 00:24:00
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yayınlanan 2023 yılı pestisit kalıntısı raporu, gıda güvenliği konusunda endişe verici sonuçlar ortaya koydu. Rapora göre, Avrupa Birliği'nde tüketime sunulan gıdaların önemli bir kısmında pestisit kalıntısı bulundu. Türkiye'den ihraç edilen bazı ürünlerin geri çevrilmesi ise sorunun küresel boyutunu gözler önüne serdi.
Pestisit kalıntısı en çok çilek, ıspanak, elma, lahana ve yaban mersini gibi ürünlerde görülüyor. Bu ürünler, hem tüketim sıklığı hem de çocuklar tarafından sıkça tercih edilmesi nedeniyle özel bir risk taşıyor. Pestisitler, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor; uzun vadede nörolojik bozukluklara, hormonal dengesizliklere ve bağışıklık sistemi zayıflığına yol açabiliyor.
Tarımda kullanılan kimyasalların denetimi, hâlâ birçok ülkede yetersiz. Üreticilerin bilinçsiz ilaçlama yapması, hasat öncesi bekleme süresine uymaması ve kalıntı analizlerinin eksik yapılması, bu sorunun temel nedenleri arasında yer alıyor. Ayrıca bazı pestisit türleri, toprakta ve suda uzun süre kalıcı olabiliyor; bu da ekosistemi ve yerel halk sağlığını tehdit ediyor.
Tüketiciler için en güvenli yol, ürünlerin kaynağını sorgulamak ve mümkünse yerel üreticilerden alışveriş yapmak. Organik tarımın desteklenmesi, pestisit kullanımının azaltılması ve gıda analizlerinin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılması, bu sorunun çözümünde kritik adımlar olabilir.
Pestisit kalıntısı, sadece bir tarım sorunu değil; aynı zamanda bir halk sağlığı meselesidir. Sofralarımıza gelen her ürün, görünmeyen bir kimyasal yük taşıyabilir. Bu nedenle gıda güvenliği, artık sadece üreticinin değil; tüketicinin de sorumluluğudur.
Pestisit kalıntısı en çok çilek, ıspanak, elma, lahana ve yaban mersini gibi ürünlerde görülüyor. Bu ürünler, hem tüketim sıklığı hem de çocuklar tarafından sıkça tercih edilmesi nedeniyle özel bir risk taşıyor. Pestisitler, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor; uzun vadede nörolojik bozukluklara, hormonal dengesizliklere ve bağışıklık sistemi zayıflığına yol açabiliyor.
Tarımda kullanılan kimyasalların denetimi, hâlâ birçok ülkede yetersiz. Üreticilerin bilinçsiz ilaçlama yapması, hasat öncesi bekleme süresine uymaması ve kalıntı analizlerinin eksik yapılması, bu sorunun temel nedenleri arasında yer alıyor. Ayrıca bazı pestisit türleri, toprakta ve suda uzun süre kalıcı olabiliyor; bu da ekosistemi ve yerel halk sağlığını tehdit ediyor.
Tüketiciler için en güvenli yol, ürünlerin kaynağını sorgulamak ve mümkünse yerel üreticilerden alışveriş yapmak. Organik tarımın desteklenmesi, pestisit kullanımının azaltılması ve gıda analizlerinin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılması, bu sorunun çözümünde kritik adımlar olabilir.
Pestisit kalıntısı, sadece bir tarım sorunu değil; aynı zamanda bir halk sağlığı meselesidir. Sofralarımıza gelen her ürün, görünmeyen bir kimyasal yük taşıyabilir. Bu nedenle gıda güvenliği, artık sadece üreticinin değil; tüketicinin de sorumluluğudur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































