Uluslararası Enerji Ajansı Baş İktisatçısı Fatih Birol, petrole talebin hızla arttığını ifade ederek, "20 yıl sonra günde 12 milyon varil petrole daha ihtiyaç olacak. Ek ihtiyacın yarısı Çin'den, kalanı da Hindistan'dan kaynaklanacak" dedi. Peki, petrol arzı artan talebe ayak uydurabilecek mi? Uzmanlar, arz - talep dengesini kurmanın mevcut şartlarda kolay olmadığını ve en verimli petrol kaynaklarında bile verimin düşmeye başladığını ifade ediyor.

Çıkarması zorlaşıyor

Ham petrolün büyük bölümü öteden beri, Güney Ural bölgesi ile Arabistan yarımadası arasındaki verimli alanlarda çıkarılıyor. Ham petrolün kolay çıkarılabildiği bu alanlar kuyularla kaplı. Ama uzmanlar zengin petrol rezervlerinin bulunduğu bu bölgelerde üretim doruğunun aşıldığını ve miktarın sürekli düştüğünü belirtiyor. Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali El Naimi gerekirse günlük petrol üretimini 9'dan 12 milyon varile çıkarabileceklerini söylüyor ancak uzmanlar bunun petrol müşterisini yanıltmak için yapılan bir açıklama olduğu görüşünde.

Uluslararası Enerji Ajansı da dünyanın en büyük petrol yataklarından çıkarılan miktarın her yıl yüzde 3 oranında azalacağını tahmin ediyor. Son yıllarda kutup bölgelerinde ve Brezilya açıklarındaki derin denizlerin altında ham petrol rezervlerinin keşfedilmesi umut kaynağı olmuştu. Uzmanlara göre, bunlar muazzam rezervler değil. Dünyanın bir haftalık ihtiyacını belki karşılayabilir.

Alternatif hidrokarbonlar

Kanada ve ABD'nin kayrak kayalıklarıyla kumlu topraklarındaki ham petrol miktarı çok daha fazla. Ama yüzeye yakın bölgelerdeki petrol, yüksek miktarda enerji ve su tüketerek çıkarılabiliyor ve aynı zamanda çevreye de zarar veriyor. Bu kaynakların tükenmez olmadığı da malûm. Azalan petrol geçici bir süre konvansiyonel olmayan hidrokarbonlarla ikame edilebilir. Ama sıvı petrol üretimindeki düşüş hızlandığı zaman Kanada'daki kayrak petrolünün miktarını en kısa zamanda günde 3 milyondan 6.7 ya da 8 milyon varile çıkarmak mümkün olmaz.