Kadir Gecesi ve Kur'an'ın nüzul ayı:
Mübarek Ramazan ayında, derinlikleri ve tüm boyutları normal insanlara gizli kalan bir büyük olay vuku bulmuştur. Aslında bu olay Ramazan ayına bu özelliği vermiş ve bu ayda oruç tutulmasını gerekli kılmıştır. Söz konusu olay, Kur'an-ı Kerim'in bu ayda indirilmiş olma hadisesidir.
İmam Ca'fer Sâdık'tan (a.s) Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilir: "Bütün semavî kitaplar Ramazan ayında inmiştir."
Evet, Ramazan ayı, gerçekte Kur'ân-ı Kerim'in onda indirilmesiyle değer kazanmıştır. Nitekim Yüce Allah Ramazan ayını bu özelliğiyle tanıtıyor ve şöyle buyuruyor: "(Orucu farz kılınan sayılı günler) Ramazan ayıdır. Bu ay öyle bir aydır ki insanlar için hidayet olan, hidayet ve doğruyla bâtılı ayırt etmenin apaçık delillerini kapsayan Kur'ân, onda indirilmiştir." (Bakara, 185).
Tutulan oruçlar, verilen bu büyük nimete karşılık şükretmek için olsa gerek.
Evet, evrensel manada tüm çağlara ve mekânlara hidayet kitabı olarak gönderilen ilahi kelam bu ayda inmiştir. Her iki dünya mutluluğunu insanlığa sunacak o emanet, bu ayda nazil olmuştur. Bunun için hadislerde "Ramazan ayı, Kur'an ayı ve Kur'an'ın baharı" olarak tarif edilmiştir. Bu ayda İslam ümmeti Kur'an ile daha fazla irtibatlı olmalı ve hidayet ışıklarını kalbinde yakmalıdır.
Bin aya bedel (yani 83 yıllık bir ömre bedel) olan Kadir gecesinin bu ayda yer almış olmasıyla, kaderimizi belirleyen faktörün de kendi takdirlerimiz olduğunuda unutmamalıyız.
Kadir gecesi, Ramazanın manevî açıdan doruğa ulaştığı bir gecedir. Bu gecede müminin hayatı baştanbaşa İlahi renge bürünür ve O'nun yüceliğiyle dolup taşar. Gecenin sır dolu sessizliğinde tam bir kullukla Rabbinin katında her şeyi, hatta kendisini bile unutur gider, yeryüzüyle ilgili her şeyden koparak semaâlemine bağlanır ve onunla bütünleşir.
Bu anlamlı bütünleşme onu soyutlaştırır ve biricik Mabuduna ibadet etmeye yönlendirir; bu sayede nedenler, kanunlar, evrenin sırlarını örten perdeler açılıverir, mümin can gözüyle her şeyi düzüp koşan Allah'ın cemalini seyre durur, can kulağıyla Allah'ın kelâmına kulak verir. "Melekler Rablerinin izniyle inerler." (Kadir/4).
Yine mümin kul kalbiyle, tüm evrenin ilâhî emir doğrultusunda harekete geçtiğini anlar.
Kadir gecesi, insanın Allah ile buluşma vaktidir; fiziksel rengini yitirip ruhunun hâkim olduğu gecedir. Maddenin alçalıp mananın yüceldiği, dini maneviyatın tecelli ettiği ve arzın semavîleştiği, müminin baştanbaşa tüm varlığının, fıtratının derinlikleriyle hemrah olduğu ve meleklerle arkadaşlık ettiği bir gecedir. Diğer bir ifadeyle kadir gecesi, kendini unutma, fenafillah olma, Hakk'ın rahmet ve muhabbet yağmurunun, Allah ile birlikte olanların üzerine yoğun bir şekilde yağdığı gecedir. Kadir gecesi, ilâhî takdir gecesidir. Evet, "Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır." (Kadir/3).
Kadir Gecelerinde, önderlerimizin bize öğrettiği gibi kâinatın yaratıcısına hamd ü senada bulunmalı, O'nunla dertleşmeli, tüm gece boyunca uyanık kalınmalı, namaz ve ibadetle meşgul olunmalı, istek ve ricalar yüce Rabbin dergâhına sunulmalı ve O'ndan sevgi, rahmet ve af dilenmelidir. Gerçekten de gönül temizliğinde eşleri bulunmayan Ehl-i Beyt İmamlarının buyurdukları gibi; "Gerçek mahrum, bu gecenin feyizlerinden mahrum kalan kimsedir."
Kalpleri uyanık insanların ve özellikle de gençlerin, Ramazan ayının bereketlerinden yararlanarak Kadir gecelerinde kendilerini insanî açıdan olgunlaştırmaları ve bu değerli gecelerde iman ve aşkla vardıkları ve varmaları gereken fazilet evrelerine ve manevî yüceliklere dikkat etmeliler, bu alanda ilerlemeye çalışmalılar. Böyle yaptıkları taktirde, her Ramazandan sonra İslam ve onun pek değerli hükümlerini ve yine derin anlamlı eğitim sistemini daha iyi anlayarak ruhlarını bu semavî inancın hedeflerine daha çok yakınlaştırmayı başarabilirler.
(devam edecek...)
Mübarek Ramazan ayında, derinlikleri ve tüm boyutları normal insanlara gizli kalan bir büyük olay vuku bulmuştur. Aslında bu olay Ramazan ayına bu özelliği vermiş ve bu ayda oruç tutulmasını gerekli kılmıştır. Söz konusu olay, Kur'an-ı Kerim'in bu ayda indirilmiş olma hadisesidir.
İmam Ca'fer Sâdık'tan (a.s) Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilir: "Bütün semavî kitaplar Ramazan ayında inmiştir."
Evet, Ramazan ayı, gerçekte Kur'ân-ı Kerim'in onda indirilmesiyle değer kazanmıştır. Nitekim Yüce Allah Ramazan ayını bu özelliğiyle tanıtıyor ve şöyle buyuruyor: "(Orucu farz kılınan sayılı günler) Ramazan ayıdır. Bu ay öyle bir aydır ki insanlar için hidayet olan, hidayet ve doğruyla bâtılı ayırt etmenin apaçık delillerini kapsayan Kur'ân, onda indirilmiştir." (Bakara, 185).
Tutulan oruçlar, verilen bu büyük nimete karşılık şükretmek için olsa gerek.
Evet, evrensel manada tüm çağlara ve mekânlara hidayet kitabı olarak gönderilen ilahi kelam bu ayda inmiştir. Her iki dünya mutluluğunu insanlığa sunacak o emanet, bu ayda nazil olmuştur. Bunun için hadislerde "Ramazan ayı, Kur'an ayı ve Kur'an'ın baharı" olarak tarif edilmiştir. Bu ayda İslam ümmeti Kur'an ile daha fazla irtibatlı olmalı ve hidayet ışıklarını kalbinde yakmalıdır.
Bin aya bedel (yani 83 yıllık bir ömre bedel) olan Kadir gecesinin bu ayda yer almış olmasıyla, kaderimizi belirleyen faktörün de kendi takdirlerimiz olduğunuda unutmamalıyız.
Kadir gecesi, Ramazanın manevî açıdan doruğa ulaştığı bir gecedir. Bu gecede müminin hayatı baştanbaşa İlahi renge bürünür ve O'nun yüceliğiyle dolup taşar. Gecenin sır dolu sessizliğinde tam bir kullukla Rabbinin katında her şeyi, hatta kendisini bile unutur gider, yeryüzüyle ilgili her şeyden koparak semaâlemine bağlanır ve onunla bütünleşir.
Bu anlamlı bütünleşme onu soyutlaştırır ve biricik Mabuduna ibadet etmeye yönlendirir; bu sayede nedenler, kanunlar, evrenin sırlarını örten perdeler açılıverir, mümin can gözüyle her şeyi düzüp koşan Allah'ın cemalini seyre durur, can kulağıyla Allah'ın kelâmına kulak verir. "Melekler Rablerinin izniyle inerler." (Kadir/4).
Yine mümin kul kalbiyle, tüm evrenin ilâhî emir doğrultusunda harekete geçtiğini anlar.
Kadir gecesi, insanın Allah ile buluşma vaktidir; fiziksel rengini yitirip ruhunun hâkim olduğu gecedir. Maddenin alçalıp mananın yüceldiği, dini maneviyatın tecelli ettiği ve arzın semavîleştiği, müminin baştanbaşa tüm varlığının, fıtratının derinlikleriyle hemrah olduğu ve meleklerle arkadaşlık ettiği bir gecedir. Diğer bir ifadeyle kadir gecesi, kendini unutma, fenafillah olma, Hakk'ın rahmet ve muhabbet yağmurunun, Allah ile birlikte olanların üzerine yoğun bir şekilde yağdığı gecedir. Kadir gecesi, ilâhî takdir gecesidir. Evet, "Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır." (Kadir/3).
Kadir Gecelerinde, önderlerimizin bize öğrettiği gibi kâinatın yaratıcısına hamd ü senada bulunmalı, O'nunla dertleşmeli, tüm gece boyunca uyanık kalınmalı, namaz ve ibadetle meşgul olunmalı, istek ve ricalar yüce Rabbin dergâhına sunulmalı ve O'ndan sevgi, rahmet ve af dilenmelidir. Gerçekten de gönül temizliğinde eşleri bulunmayan Ehl-i Beyt İmamlarının buyurdukları gibi; "Gerçek mahrum, bu gecenin feyizlerinden mahrum kalan kimsedir."
Kalpleri uyanık insanların ve özellikle de gençlerin, Ramazan ayının bereketlerinden yararlanarak Kadir gecelerinde kendilerini insanî açıdan olgunlaştırmaları ve bu değerli gecelerde iman ve aşkla vardıkları ve varmaları gereken fazilet evrelerine ve manevî yüceliklere dikkat etmeliler, bu alanda ilerlemeye çalışmalılar. Böyle yaptıkları taktirde, her Ramazandan sonra İslam ve onun pek değerli hükümlerini ve yine derin anlamlı eğitim sistemini daha iyi anlayarak ruhlarını bu semavî inancın hedeflerine daha çok yakınlaştırmayı başarabilirler.
(devam edecek...)
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
- Neden yazıyoruz / 16.01.2018
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017