Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, kısa süre önce PKK'nın silahlı kanadı HPG'ye "Şengal'den çıkın, yoksa güç kullanırız" demişti.
Çünkü bunu Türkiye istiyordu.
PKK'dan Barzani'ye şu yanıt geldi: "Kimsenin güçlerimizi zorla Şengal'den çıkarmaya gücünün yetmeyeceğini tarih ispatlamıştır."
Yani PKK meydan okuyor.
Kime?
Barzani'ye mi?
Hayır, Türkiye'ye...
Neden Türkiye'ye?
Çünkü Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimine PKK'nın cevabı gelmeden kısa süre önce Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak şunları söylemişti:
"Şengal'de yeni bir Kandil oluşumuna asla müsaade etmeyiz. Sayın Barzani'nin başarılı bir netice alması en büyük dileğimiz ama olmadığı takdirde bunun gereğini Türkiye, TSK marifetiyle yerine getirecektir."
Türkiye'nin ordusuyla Irak'ın kuzeyine girip Şengal'i teröristlerden arındırması bir seçecek olarak önümüzde duruyor. Türkiye bunu elbette yapabilir.
Ama en doğru adım bu mu olur?
Bence Şengal'in PKK'ya in olmasına engel olmak doğru ama bunu TSK eliyle gerçekleştirmek bu konjonktürde en doğru adım değil?
Çünkü Suriye'de gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında verdiğimiz şehitler 40'a yaklaştı.
Şimdi Diyarbakır Sur'da yapılana benzeri bir operasyonla El Bab'ın adım adım IŞİD teröristlerinden temizleneceği söyleniyor ki bu şehit sayımızın daha da artacağının göstergesi.
Oysa Suriye'de şimdi müttefik olduğumuz Rusya ve Suriye hükümeti var.
Bunlara her türlü desteği vererek vatan evlatlarının adını bile bilmediğimiz yad ellerde şehit olmasına engel pekala olunabilir. Bunu yapmak yerine askerimizle El Bab'ı temizlemeye çalışıyoruz.
Diyelim temizledik, kime teslim edeceğiz?
Suriye ve Rusya'nın dışında buraya hâkim olan kim olursa olsun Türkiye'nin başına yine bela olacaktır.
Şimdi aynı şeyleri Irak'ta yaşamaya gerek var mı?
Her şeye gücü yeten, IŞİD'in elindeki kentleri bile peşmergeyle güya kurtarıp el koyan Mesut Barzani yönetimi neden Şengal'deki PKK'ya sadece sözle uyarıda bulunuyor?
Peşmergesini gönderse ya!
Göndermeyecek, gönderse de göstermelik olacak ve Türkiye'yi Şengal'e de sokma planı devreye girecek.
6 Kasım'da Ankara'ya gelen ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford'a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar tarafından
Şengal'e Türkiye'nin müdahalesi gündeme getirilmiş ve iddialara göre Dunford, ulusal güvenliği ilgilendiren böylesi bir durumda Türkiye'nin müdahale etme hakkının olduğunu söylemişti.
Yani ABD, Barzani yönetimi ve elbette meydan okuyarak PKK, Türkiye'yi Şengal'e davet ediyor.
Türkiye bu tuzağa düşmemeli. Barzani için Mehmetçiği bilinmeze göndermemeli.
'Cübbeli'nin yaptığı
Peygamber'e hakaret'
Bu başlığı atan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Cübbeli, cehennem ateşinden koruyan kefen ve Peygamberimizi rüyada gördüren terlikten sonra, Peygamberimizin saçının yıkandığı içme suyunu satışa sunmuş.
Su paketleme tesisinin açılışını geçen yıl yapmış. Buradan Cübbeli'ye sesleniyorum: Nasıl para kazanırsan kazan karışmam ama kazanacağın paraya Sevgili Peygamberimizi alet etmekten vazgeç!" demiş.
İyi de Ahmet Hakan'ın dediğini yaparsa Cübbeli işsiz kalır.
Çünkü 'Peygamber, İslam, din, cennet, cehennem, kabir, kefen' gibi kavramları elinden aldığınızda Cübbeli'de ne ticaret kalır ne de sermaye?
Çünkü bunu Türkiye istiyordu.
PKK'dan Barzani'ye şu yanıt geldi: "Kimsenin güçlerimizi zorla Şengal'den çıkarmaya gücünün yetmeyeceğini tarih ispatlamıştır."
Yani PKK meydan okuyor.
Kime?
Barzani'ye mi?
Hayır, Türkiye'ye...
Neden Türkiye'ye?
Çünkü Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimine PKK'nın cevabı gelmeden kısa süre önce Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak şunları söylemişti:
"Şengal'de yeni bir Kandil oluşumuna asla müsaade etmeyiz. Sayın Barzani'nin başarılı bir netice alması en büyük dileğimiz ama olmadığı takdirde bunun gereğini Türkiye, TSK marifetiyle yerine getirecektir."
Türkiye'nin ordusuyla Irak'ın kuzeyine girip Şengal'i teröristlerden arındırması bir seçecek olarak önümüzde duruyor. Türkiye bunu elbette yapabilir.
Ama en doğru adım bu mu olur?
Bence Şengal'in PKK'ya in olmasına engel olmak doğru ama bunu TSK eliyle gerçekleştirmek bu konjonktürde en doğru adım değil?
Çünkü Suriye'de gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında verdiğimiz şehitler 40'a yaklaştı.
Şimdi Diyarbakır Sur'da yapılana benzeri bir operasyonla El Bab'ın adım adım IŞİD teröristlerinden temizleneceği söyleniyor ki bu şehit sayımızın daha da artacağının göstergesi.
Oysa Suriye'de şimdi müttefik olduğumuz Rusya ve Suriye hükümeti var.
Bunlara her türlü desteği vererek vatan evlatlarının adını bile bilmediğimiz yad ellerde şehit olmasına engel pekala olunabilir. Bunu yapmak yerine askerimizle El Bab'ı temizlemeye çalışıyoruz.
Diyelim temizledik, kime teslim edeceğiz?
Suriye ve Rusya'nın dışında buraya hâkim olan kim olursa olsun Türkiye'nin başına yine bela olacaktır.
Şimdi aynı şeyleri Irak'ta yaşamaya gerek var mı?
Her şeye gücü yeten, IŞİD'in elindeki kentleri bile peşmergeyle güya kurtarıp el koyan Mesut Barzani yönetimi neden Şengal'deki PKK'ya sadece sözle uyarıda bulunuyor?
Peşmergesini gönderse ya!
Göndermeyecek, gönderse de göstermelik olacak ve Türkiye'yi Şengal'e de sokma planı devreye girecek.
6 Kasım'da Ankara'ya gelen ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford'a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar tarafından
Şengal'e Türkiye'nin müdahalesi gündeme getirilmiş ve iddialara göre Dunford, ulusal güvenliği ilgilendiren böylesi bir durumda Türkiye'nin müdahale etme hakkının olduğunu söylemişti.
Yani ABD, Barzani yönetimi ve elbette meydan okuyarak PKK, Türkiye'yi Şengal'e davet ediyor.
Türkiye bu tuzağa düşmemeli. Barzani için Mehmetçiği bilinmeze göndermemeli.
'Cübbeli'nin yaptığı
Peygamber'e hakaret'
Bu başlığı atan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Cübbeli, cehennem ateşinden koruyan kefen ve Peygamberimizi rüyada gördüren terlikten sonra, Peygamberimizin saçının yıkandığı içme suyunu satışa sunmuş.
Su paketleme tesisinin açılışını geçen yıl yapmış. Buradan Cübbeli'ye sesleniyorum: Nasıl para kazanırsan kazan karışmam ama kazanacağın paraya Sevgili Peygamberimizi alet etmekten vazgeç!" demiş.
İyi de Ahmet Hakan'ın dediğini yaparsa Cübbeli işsiz kalır.
Çünkü 'Peygamber, İslam, din, cennet, cehennem, kabir, kefen' gibi kavramları elinden aldığınızda Cübbeli'de ne ticaret kalır ne de sermaye?
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023