PKKtürü mücadelelerde başarı şansı birçok unsura dayanıyor.Öncelikle mücadelenin cereyan edeceği toplumda işbaşındaki hükümete güvensizlik ve memnuniyetsizlik olması gerek. Sonra da bu potansiyeli harekete geçirecek direniş strateji yeteneğine sahip bir lider ve yaratılacak ortamı kontrolden aciz bir hükümet.Diyelim ki bu temel unsurlar ortaya çıktı. Direnişin başarıya ulaşması için gerekli ikincil unsurların başında gelen, halk desteği. Çoğunluk pasif de olsa direnişi desteklemeli. Direniş yolunda çeşitli roller yüklenecek olan unsurların hepsi çabalarını birleştirmeli.Mücadelenin yapıldığı toplum hükümete karşı direnişlerinde pasif durmamalı. Hiç olmazsa bir bölümü aktif direniş içinde yer almalı.Direniş hareketinin faaliyetleri ve çabaları etkili bir liderliğin yönetiminde doğru kanallar içinde tutulmalı.Hareketin temel unsurları içerisinde güvenlik ve itaat mutlaka sağlanmalı.Direniş içinde yer alan unsurlar genellikle hükümet kuvvetlerinden sayı açısında ve savaş gücü bakımından daha zayıf durumda olduklarından, istihbarat alanında kendi güvenlikleri için ve yapacakları operasyonların başarılı olması için avantaj sağlamalı.Halk desteği için hükümetten doğan memnuniyetsizliklerin yayılmasını sağlayacak propaganda faaliyetlerinde başarılı olmalılar.Uygun ortam halkın tutumu, siyasi havayı ve ekonomik koşulları içermeli.Bütün bunlar önemli unsurlar ama teröristlerin başarı kazanmaları, mücadelelerini devam ettirmeleri için en yaşamsal husus onlara sağlanacak ülke dışı destekle ilgili. Bu değerlendirme de, şimdiye kadar incelenen olaylardan, tarihi bakışla çıkarılıyor. Bu yaşamsal dış destek bazen psikolojik bazen de maddi olabiliyor. Maddi destek silah, cephane, sığınma yerleri, personel ve savaş birlikleri sağlama şeklinde oluyor. Psikolojik dış destekte ise teröristlere mücadelelerinde kimi dış çevrelerce gösterilen anlayış, direnişlerini dünya arenasında meşru görme, direnişin cereyan ettiği bölge hükümetine siyasi ya da ekonomik baskı yapma, böylece dünya kamuoyunu etkileme yer alıyor.Türkiye ve PKK tüm bu safhaları 1984-1999 yılları arasında yaşadı. Ama olayların cereyan ettiği Güneydoğu'da, toplumda şikâyet sebebi birçok koşulun mevcut olmasına karşın, PKK bir türlü halkın desteğini sağlayamadı. Sayı bakımından en fazla oldukları dönemde PKK militanları 15-20 bini bulurken, onların karşısında mücadele eden köy korucularının sayısı 70-80 binlere ulaşıyordu. PKK ile mücadelenin 15 yıl sürmesinin çeşitli sebepleri var. Ama bunlardan en önemlisi dışarıdan sağladığı destek ve yardımlardı. Avrupa'nın dost bildiğimiz ülkelerinde barınıyor, maddi destek sağlıyor ve onu silah ve cephaneye dönüştürebiliyorlardı. En önemli yardımı da, kendilerine tüm sığınma kapılarını açan Suriye'den görüyorlardı. Türk güvenlik güçleri PKK terörüyle nasıl etkili şekilde mücadele edeceğini öğrendiğinde, bölge halkı yaşadıklarından bezip, başlarına gelenin çıkmaz olduğunu anladıklarında ve Suriye artık Öcalan ve örgütünü muhafaza edemeyeceği gerçeğiyle karşılaştığında terör son buldu.Şimdi PKK yeni bir macera başında görünüyor. Başarı şansını ölçmek için önce 15 yıllık dönemi iyi incelemek, sonra da şimdi olup bitenleri, yukarıda saydığım çerçeve içinde değerlendirmek gerek.
Mehmet Ali Kışlalı/ Radikal