Kapıkule Gümrük Kapısı'nda görevli polislere yönelik rüşvet operasyonu kapsamında tutuklanan 24 polis, 3. kez hakim karşısına çıktı. Hakim, öyle bir soru sordu ki...

Kapıkule Gümrük Kapısı'nda görevli polislere yönelik rüşvet operasyonu kapsamında tutuklanan 24 polis, bugün Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3'üncü kez hakim karşısına çıktı. Gizli kameralarla rüşvet aldıkları görüntülenen tutuklu polislerin ifadelerinin tamamlanmasından sonra duruşmada tanık polislerin ifadesi alındı. Mahkeme Başkanı Halil Uçar'ın, "Arkadaşların, 'not kağıdı' dediği şeyleri okumuyorlar, pasaportun arasından gizlice alıp kıvırarak ceplerine koyuyorlar. Bu yöntemin patenti kime ait?'' sorusuna tanık polis memuru "Bilmiyorum'' yanıtını verdi.      Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, zincirleme şekilde cebri irtikap ve bu suça iştirak' suçlamalarıyla yargılanan ve Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan 24 polis, bugün saat 09.00 sıralarında Adliye'nin arka kapısına getirildi. Geniş güvenlik önlemleri altında iki zırhlı araçtan indirilen tutuklu polisler, daha sonra duruşma salonuna çıkarıldı. Yargılama saat 10.00'da başladı.Kapıkule Gümrük Kapısı'nda görevliyken gizli kameralarla rüşvet aldıkları görüntülenen tutuklu polislerin ifadelerinin tamamlanmasından sonra duruşmada tanıkların ifadeleri alınmaya başlandı. Duruşmada ifade veren tanıklar ile mahkeme başkanı arasında ilginç diyaloglar yaşandı.Duruşmada, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Halil Uçar'ın talimatıyla gizli kamerayla çekilen rüşvet görüntüleri izlendikten sonra tanık polis memuru Osman Kıvrak'ın ifadesi alınmaya başlandı. Hakim Uçar ile polis memuru Kıvrak arasında şu diyalog geçti:      - Görüntülerdeki sen misin?      - Evet benim.      - Orada görevli polis, pasaportun arasından ne alıyor?      - Görmedim, ben gazete okuyordum.      - Peki aralarında ne konuşuyorlar?      - Duymadım.      - Pasaportun arasından ne almış olabilir?      - Durumlarından şüphelenilen yolcular için şube müdürlüğü tarafından gönderilen girişi verilmesiyle ilgili not kağıtları olabilir.      - Bu kağıtları böyle kontrol etmeden alıp cebinize mi koyuyorsunuz?      - Bilmiyorum, ben cebime koymazdım, çekmeceye koyardım.      Bu sırada hakim Halil Uçar'ın talimatıyla peronda bilgisayar başında bulunan polis memuru ile yanına gelen bir başka meslektaşının elindeki pasaportlar içinde bulunan paraları avucunun içine alarak kıvırarak cebine koyma görüntüleri bir kez daha izlendi. Gönütülerin tekrar izlenmesinin ardından da diyalog şöyle devam etti:      - Ama gelen not kağıdını okumuyorlar, pasaportun arasından gizlice alıp kıvırarak ceplerine koyuyorlar. Neden ceplerine koyma gereği duyuyorlar?      - Arkadaşların neden ceplerine koyma gereğini duyduğunu bilmiyorum.      - Arkadaşlarınız, gelen not kağıdını böyle alarak ceplerine koyma gibi özel bir yöntem mi geliştirdi? Bu yöntemin patenti kime ait?      - Bilmiyorum.      KESTANE ŞEKERİNİN PARASIDuruşmada tanık olarak ifade veren polis memuru Sinan Akın ise mahkeme dosyasında bulunan telefon kayıtlarında arkadaşlarıyla yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili olarak, "Kapıkule'de nöbetleri yazan görevli arkadaşıma meslektaşım 20 milyon lira vermemi istedi. Çünkü Bursa'dan kestane şekeri ısmarlamış. Ama şeker alamadığı için paranın geri verilmesi gerekiyordu. Konuştuğumuz 20 milyon lira bu kestane şekerine ait paradır'' dedi.Telefon görüşmelerinin tamamında 'kestane şekeri' ifadelerinin hiç geçmediğinin hatırlatılması üzerirne ise tanık Sinan Akın, sessiz kaldı.Mahkemede dinlenen tanık polislerden Ahmet Aslan ise "Peronlara gizli kameralar yerleştirildiğini duyuyorduk. Bu nedenle biz de arkadaşlarımız arasında konuştuk. Bilgisayar monitörlerinde gizli kamera konulabilecek tahmini yerleri, küçük kağıt parçalarıyla kapattık. Çünkü burası bizim özel çalışma mekanımız, görüntülenmesini istemedik'' dedi.Tanık polisler telefon konuşmalarında geçen, 'Güzel arkadaşlar' olarak nitelendirilen yolcuların, Türkiye ile ticaret yapanlar olduğu, fuhuş amacı ile gelenler olmadığını savunarak, "Ticari amaçla gelenlerin öncelikle geçişinin sağlanması için valilik talimatı vardı. Bu tür konuşmalar espri olsun diye yapılmıştır. Bu tür yolcuların bir gün sonra yurtdışına çıktığı kayıtların incelenmesinde ortaya çıkacaktır'' dedi.Mahkemenin dün yapılan duruşmasında toplam 26 tanık dinlendi.