Atatürk'ün ölümünün 68. yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayınlayan BTP Gnl Bşk Prof. Dr. Baş, Amasya genelgesinde söylenen bu sözün geçerliliğini koruduğunu belirtti.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Atatürk'ün ölümünün 68. yıldönümü münasebetiyle yayınladığı mesaj şöyle:"Aziz milletim, bugün Atatürk'ün vefatının 68. yıldönümünde bulunuyoruz. 10 Kasımlar bir hüzün ve üzüntü günü olmaktan ziyade Atatürk'ü anlama, onu yeni nesillere anlatma ve onun tarihi misyonundan alacağımız derslerle, istikbale yönelme yol yöntem ve strateji üretme günleridir.Atatürk'ü anlamaya, onun hayat mücadelesinden dersler çıkarmaya bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü egemenliğin ve bağımsızlığın dünkü müstevlilere devredilmesinin konuşulduğu, tartışıldığı, hatta bunun için anlaşma sürecine girildiği bir ortamda, Türk milletinin asil ve değişmez kararı olan "Ya İstiklal Ya Ölüm" parolası, bizzat O'nun ağzından aleme ilan edilmişti.Toprakları yabancılara peşkeş çekilen, coğrafyası parçalanan, ekonomisi yabancıların eline geçmiş bulunan, kültürü, inancı yozlaştırılarak kimliği değiştirilmek üzere olan bir ülke durumuna düşürüldüğümüz şu günlerde, Atatürk'ün Amasya Genelgesindeki "Milleti, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" sözü ne kadar da manidardır.Keza 04-11 Eylül 1919 tarihinde yapılan Sivas Kongresi'nde tam bağımsızlık fikri esas alınmıştı. Bu fikir milletin maşeri vicdanına tercüme olarak milli irade, milli devlet ve ekonomik bağımsızlık gibi kavramları mana ve muhtevası içine alıyordu. Nitekim bu görüşler İstiklal Savaşına ruh vermiş, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temelini oluşturmuştur.1924'te icra edilen İzmir İktisat Kongresiyle de siyasi bağımsızlığın ayrılmaz bir parçası olan ekonomik bağımsızlık ilan edilmişti.İşte Atatürk'ün "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti devleti ilelebet payidar kalacaktır" sözü ile vermek istediği mesaj buydu.Ne hazindir ki 85 yıl sonra bugün Atatürk'ün emaneti Türkiye Cumhuriyeti Devleti temel ilkeleriyle beraber sarsılma, yıkılma ve yok edilme noktasına doğru sürüklenmektedir. Bu vahim manzara Atatürk tarafından da şu cümlelerle ifade etmişti."Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid edebilirler."Buradan alınacak mesaj açıktır. Dış güçlerle işbirliği yaparak devletin ve milletin ali menfaatlerini yabancı güçlere peşkeş çekenler, ister istemez Atatürk'ün bu sözlerinin muhatabıdır. Bu vahim şartlarda her vatan evladına yüklenen görev bizzat Atatürk'ün diliyle Türk İstiklal ve Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir.İşte Atatürk, bu misyonu ve fikirleriyle bugün taptaze bir gündemle aramızdadır. 10 Kasımlar bize bu misyonun gereğini hatırlatmalı, bu muhasebenin yapıldığı zamanlar olmalıdır. Türk milleti olarak bugün tehlikeye düşen bağımsızlığımıza, vatanımıza, devletimize yeniden sahip çıkmak, istikbalimizi yeniden emniyet altına almak görevini ifa etmekle Atatürk'ün gaye ve hedefleriyle bütünleşmiş olacağız. İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemenliği ve bağımsızlığıyla var oldukça Atatürk de aramızda yaşayacaktır."
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Atatürk'ün ölümünün 68. yıldönümü münasebetiyle yayınladığı mesaj şöyle:"Aziz milletim, bugün Atatürk'ün vefatının 68. yıldönümünde bulunuyoruz. 10 Kasımlar bir hüzün ve üzüntü günü olmaktan ziyade Atatürk'ü anlama, onu yeni nesillere anlatma ve onun tarihi misyonundan alacağımız derslerle, istikbale yönelme yol yöntem ve strateji üretme günleridir.Atatürk'ü anlamaya, onun hayat mücadelesinden dersler çıkarmaya bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü egemenliğin ve bağımsızlığın dünkü müstevlilere devredilmesinin konuşulduğu, tartışıldığı, hatta bunun için anlaşma sürecine girildiği bir ortamda, Türk milletinin asil ve değişmez kararı olan "Ya İstiklal Ya Ölüm" parolası, bizzat O'nun ağzından aleme ilan edilmişti.Toprakları yabancılara peşkeş çekilen, coğrafyası parçalanan, ekonomisi yabancıların eline geçmiş bulunan, kültürü, inancı yozlaştırılarak kimliği değiştirilmek üzere olan bir ülke durumuna düşürüldüğümüz şu günlerde, Atatürk'ün Amasya Genelgesindeki "Milleti, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" sözü ne kadar da manidardır.Keza 04-11 Eylül 1919 tarihinde yapılan Sivas Kongresi'nde tam bağımsızlık fikri esas alınmıştı. Bu fikir milletin maşeri vicdanına tercüme olarak milli irade, milli devlet ve ekonomik bağımsızlık gibi kavramları mana ve muhtevası içine alıyordu. Nitekim bu görüşler İstiklal Savaşına ruh vermiş, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temelini oluşturmuştur.1924'te icra edilen İzmir İktisat Kongresiyle de siyasi bağımsızlığın ayrılmaz bir parçası olan ekonomik bağımsızlık ilan edilmişti.İşte Atatürk'ün "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti devleti ilelebet payidar kalacaktır" sözü ile vermek istediği mesaj buydu.Ne hazindir ki 85 yıl sonra bugün Atatürk'ün emaneti Türkiye Cumhuriyeti Devleti temel ilkeleriyle beraber sarsılma, yıkılma ve yok edilme noktasına doğru sürüklenmektedir. Bu vahim manzara Atatürk tarafından da şu cümlelerle ifade etmişti."Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid edebilirler."Buradan alınacak mesaj açıktır. Dış güçlerle işbirliği yaparak devletin ve milletin ali menfaatlerini yabancı güçlere peşkeş çekenler, ister istemez Atatürk'ün bu sözlerinin muhatabıdır. Bu vahim şartlarda her vatan evladına yüklenen görev bizzat Atatürk'ün diliyle Türk İstiklal ve Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir.İşte Atatürk, bu misyonu ve fikirleriyle bugün taptaze bir gündemle aramızdadır. 10 Kasımlar bize bu misyonun gereğini hatırlatmalı, bu muhasebenin yapıldığı zamanlar olmalıdır. Türk milleti olarak bugün tehlikeye düşen bağımsızlığımıza, vatanımıza, devletimize yeniden sahip çıkmak, istikbalimizi yeniden emniyet altına almak görevini ifa etmekle Atatürk'ün gaye ve hedefleriyle bütünleşmiş olacağız. İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemenliği ve bağımsızlığıyla var oldukça Atatürk de aramızda yaşayacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.