Prof. Dr. Haydar Baş 100 yıllık planı bozdu
Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" kitabıyla Atatürk hakkında yürütülen olumsuz kampanyayı bir anda tersine çevirdiğini söyleyen Selim Kotil, "Şimdi herkes 100 yıllık iftiraları yırtıp atıyor" dedi.
16.11.2017 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" kitabıyla oluşturduğu yeni atmosfer Mesaj TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programında konuşuldu.
Program konuklarından gazeteci yazar Murat Çabas, "Ne Atatürkçüyüm diyenler ne de bugüne kadar Atatürk'e düşmanlık edip sonradan Atatürkçü geçinenler yani hiçbirisinin gerçek ve dindar Atatürk'ü ortaya koymadığını, onun mirasına sahip çıkmadıklarını görüyoruz. Bu noktada siyasi arenada ve ilim dünyasında sadece ve sadece Prof. Dr. Haydar Baş'ın eserleriyle, sempozyumlarıyla beraber gerçek Atatürk'ü ortaya koyduğunu ve onun izinden layıkıyla yürüdüğünü görüyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş, 'ben Milli Ekonomi Modeli'nin temelini Atatürk'ten aldım' dedi. Atatürk'ün izinden gitmek demek, onun çözümlerine, modeline, her şeyine sahip çıkmak demektir" dedi.
'Yüzde 50+1 sen nelere kadirsin!'
Yeni Mesaj Gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar da konuşmasında iktidarın bir anda Atatürkçü olmasını değerlendirdi.
Bu dönemde Atatürk'e yapılan saldırılara değinen Bayraktar şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Sanki bu ülkede devlet erkanı rapor alarak 10 Kasım anmalarına katılmadı. Sanki bu ülkede 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına Türk bayrağı ve Atatürk posteriyle katılan sivillerin üzerine tazyikli su sıkılmadı. Sanki bu ülkede Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin T.C. tabelaları indirilmedi. Sanki bu ülkede devlet memurları Atatürk rozeti takıyor diye disiplin soruşturması açılmadı. Sanki bu ülkede Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaklanmadı. Sanki bu ülkede Atatürk'ün kurduğu Atatürk Orman Çiftliği talan edilmedi. Sanki bu ülkede birileri çıkıp 10 Kasım'da sifonu çekin deyip sonra gidip köşkte Sayın reisicumhurla oturmadı. Sanki bu ülkede Atatürk'ün devrimleri ve inkılâpları milli eğitim müfredatından kaldırılmadı. Sanki bu ülkede birileri çıkıp aşağılık bir şekilde Atatürk'ün annesinin namusuna dil uzatmadı. Sanki bu ülkede en az 30 tane başında Atatürk olan stadyumun ismi değiştirilmedi. Sanki bu ülkede Nutuk'u taşımak suç sayılmadı. Sanki bu dönemde bunları yaşamadık, birden bire Atatürkçü oldular... Yüzde 50+1 sen nelere kadirsin!"
'Haydar Baş yüz yıllık planı bozdu'
Araştırmacı yazar Selim Kotil de Prof. Dr. Haydar Baş'ın Atatürk hakkında yürütülen olumsuz kampanyayı bir anda tersine çeviren isim olduğunu söyledi. Selim Kotil şöyle konuştu: "Bir tek insan çıktı ve çok kısa bir sürede birilerinin toplumu 100 yılda getirdiği noktadan tekrardan olması gereken yere getirdi. Şimdi toplumda müthiş bir dip dalgası var. Bugün herkes 100 yıllık iftiraları yırtıp atıyor ve 'hayır Gazi Paşa dindar. Mustafa Kemal'in soyu hepimizden daha temiz' diyor. Bugün toplumdaki bu büyük dip dalgasının sırrı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bu dip dalgası 100 yıldır aksi yönde yürütülen bir kampanyaya rağmen başarılmıştır. Biz aynı olayı FETÖ olayında da gördük. FETÖ'nün dinlerarası diyalog projesi dünden bugüne bir günlük bir proje değildi. Asırlardan beri Vatikan'ın yürüttüğü, birçok isim üzerinden bu coğrafyada Osmanlı döneminden bu yana yoğrulmaya başlanan ve günümüzde çok büyük bir süratle devam eden bir projenin önüne Prof. Dr. Haydar Baş bir anda bir set çekti ve olayı tam tersine çevirdi. Biz bu olayı ekonomide de görüyoruz. O yüzden şunu söyleyeyim bugün Türkiye'de ve dünyada toplum üzerinde en etkili olan fikirlerin sahibi olan kişi Prof. Dr. Haydar Baş'tır."
'Bunlar çakma Atatürkçü bile olamaz'
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomi görüşlerinin dünyanın akışını değiştirdiğini ifade eden Selim Kotil konuşmasına şu şekilde devam etti: "Sosyal sahadaki görüşleri, Ehl-i Beyt sahasındaki görüşleri, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili görüşleri ... Bu çok basit bir olay değil. Sizin karşınızda bir asırdan beri yürütülen bir proje var. Düşünebiliyor musunuz Anadolu'nun en ücra kahvehanelerinde bile birileri Atatürk'ün anasında dil uzatmayı bilinçli olarak yürütmüşler. Bu iftira planı ekranlarda yürütülmüş, eğitim kurumlarında yürütülmüş, siyasette yürütülmüş. Bu projeyi yüz binlerce insan üzerinden bilinçli olarak yürütmüşler ve bir tek insan gelmiş bu dalgayı tersine çevirmiş ve bugün bir dip dalgası oluşmuş. Şimdi bu rüzgârı gören herkes diyor ki; biz de Atatürkçüyüz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bunlar çakma Atatürkçü bile olamazlar."
Program konuklarından gazeteci yazar Murat Çabas, "Ne Atatürkçüyüm diyenler ne de bugüne kadar Atatürk'e düşmanlık edip sonradan Atatürkçü geçinenler yani hiçbirisinin gerçek ve dindar Atatürk'ü ortaya koymadığını, onun mirasına sahip çıkmadıklarını görüyoruz. Bu noktada siyasi arenada ve ilim dünyasında sadece ve sadece Prof. Dr. Haydar Baş'ın eserleriyle, sempozyumlarıyla beraber gerçek Atatürk'ü ortaya koyduğunu ve onun izinden layıkıyla yürüdüğünü görüyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş, 'ben Milli Ekonomi Modeli'nin temelini Atatürk'ten aldım' dedi. Atatürk'ün izinden gitmek demek, onun çözümlerine, modeline, her şeyine sahip çıkmak demektir" dedi.
'Yüzde 50+1 sen nelere kadirsin!'
Yeni Mesaj Gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar da konuşmasında iktidarın bir anda Atatürkçü olmasını değerlendirdi.
Bu dönemde Atatürk'e yapılan saldırılara değinen Bayraktar şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Sanki bu ülkede devlet erkanı rapor alarak 10 Kasım anmalarına katılmadı. Sanki bu ülkede 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına Türk bayrağı ve Atatürk posteriyle katılan sivillerin üzerine tazyikli su sıkılmadı. Sanki bu ülkede Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin T.C. tabelaları indirilmedi. Sanki bu ülkede devlet memurları Atatürk rozeti takıyor diye disiplin soruşturması açılmadı. Sanki bu ülkede Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaklanmadı. Sanki bu ülkede Atatürk'ün kurduğu Atatürk Orman Çiftliği talan edilmedi. Sanki bu ülkede birileri çıkıp 10 Kasım'da sifonu çekin deyip sonra gidip köşkte Sayın reisicumhurla oturmadı. Sanki bu ülkede Atatürk'ün devrimleri ve inkılâpları milli eğitim müfredatından kaldırılmadı. Sanki bu ülkede birileri çıkıp aşağılık bir şekilde Atatürk'ün annesinin namusuna dil uzatmadı. Sanki bu ülkede en az 30 tane başında Atatürk olan stadyumun ismi değiştirilmedi. Sanki bu ülkede Nutuk'u taşımak suç sayılmadı. Sanki bu dönemde bunları yaşamadık, birden bire Atatürkçü oldular... Yüzde 50+1 sen nelere kadirsin!"
'Haydar Baş yüz yıllık planı bozdu'
Araştırmacı yazar Selim Kotil de Prof. Dr. Haydar Baş'ın Atatürk hakkında yürütülen olumsuz kampanyayı bir anda tersine çeviren isim olduğunu söyledi. Selim Kotil şöyle konuştu: "Bir tek insan çıktı ve çok kısa bir sürede birilerinin toplumu 100 yılda getirdiği noktadan tekrardan olması gereken yere getirdi. Şimdi toplumda müthiş bir dip dalgası var. Bugün herkes 100 yıllık iftiraları yırtıp atıyor ve 'hayır Gazi Paşa dindar. Mustafa Kemal'in soyu hepimizden daha temiz' diyor. Bugün toplumdaki bu büyük dip dalgasının sırrı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bu dip dalgası 100 yıldır aksi yönde yürütülen bir kampanyaya rağmen başarılmıştır. Biz aynı olayı FETÖ olayında da gördük. FETÖ'nün dinlerarası diyalog projesi dünden bugüne bir günlük bir proje değildi. Asırlardan beri Vatikan'ın yürüttüğü, birçok isim üzerinden bu coğrafyada Osmanlı döneminden bu yana yoğrulmaya başlanan ve günümüzde çok büyük bir süratle devam eden bir projenin önüne Prof. Dr. Haydar Baş bir anda bir set çekti ve olayı tam tersine çevirdi. Biz bu olayı ekonomide de görüyoruz. O yüzden şunu söyleyeyim bugün Türkiye'de ve dünyada toplum üzerinde en etkili olan fikirlerin sahibi olan kişi Prof. Dr. Haydar Baş'tır."
'Bunlar çakma Atatürkçü bile olamaz'
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomi görüşlerinin dünyanın akışını değiştirdiğini ifade eden Selim Kotil konuşmasına şu şekilde devam etti: "Sosyal sahadaki görüşleri, Ehl-i Beyt sahasındaki görüşleri, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili görüşleri ... Bu çok basit bir olay değil. Sizin karşınızda bir asırdan beri yürütülen bir proje var. Düşünebiliyor musunuz Anadolu'nun en ücra kahvehanelerinde bile birileri Atatürk'ün anasında dil uzatmayı bilinçli olarak yürütmüşler. Bu iftira planı ekranlarda yürütülmüş, eğitim kurumlarında yürütülmüş, siyasette yürütülmüş. Bu projeyi yüz binlerce insan üzerinden bilinçli olarak yürütmüşler ve bir tek insan gelmiş bu dalgayı tersine çevirmiş ve bugün bir dip dalgası oluşmuş. Şimdi bu rüzgârı gören herkes diyor ki; biz de Atatürkçüyüz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bunlar çakma Atatürkçü bile olamazlar."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.