logo
19 NİSAN 2024

Prof. Dr. Haydar Baş kimdir?

Prof. Dr. Haydar Baş, ayağında demir çarık Yunus misali ülkemizin her köşesine giderek bir ve beraber olmanın şartlarını, bütün ayrılıkları ve fitneleri bertaraf edecek çözümleri il il, ilçe ilçe köy köy gezerek anlatan tek liderdir. O, birlik ve beraberliğin sembol ismidir
14.01.2019 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş kimdir?
Prof. Dr. Haydar Baş kimdir?
Üç kıtaya yayılmış geniş topraklara sahip Osmanlı Devleti…

Türklerin kurduğu en güçlü devlet…

6 asırlık bir hükümranlıktan sonra yıkılmaktan kurtulamadı…

Neden?

Çünkü devleti yönetenler, milyonlarca kilometre tutan toprakların bahşettiği zenginlikleri kullanıp devleti ekonomik bir güç haline getiremediler. Çünkü devleti yönetenler, zamanın getirdiği gelişmelere ayak uyduramadılar.  Çünkü devleti yönetenler, küresel anlamda süper güç olma hedefiyle stratejik plan yapan devletlere karşı etkili siyaset üretemediler.  Osmanlı'yı çökertme projesi adım adım ilerledi. Can alıcı darbe dinî ve milli değerleri hedef aldı. Mezhep ve ırk farklılıklarını kaşıyarak millet olma bilincini ortadan kaldırdılar. Ve devlet her alanda zayıfladı, gittikçe küçüldü. Koca Çınar onların gözünde artık hasta adamdı ve işgaller başladı.

'Bağımsızlık benim karakterimdir'

Padişah ve yönetici kadro teslim olmuştu, millet teslim olmuştu; kurtuluşu, mandada görüyorlardı. Aslında bu topyekûn yok oluştu.

Böyle bir ahval ve şeraitte ülkenin ufkunda adeta güneş misali doğan cihad müslümanı Mustafa Kemal Atatürk, 'bağımsızlık benim karakterimdir' şiarıyla kutlu bir yola çıktı. Liderliğini yaptığı milli mücadelenin parolasını 'ya istiklal ya ölüm' olarak belirledi. Yedi düvele karşı verilen bu şanlı mücadelenin sonunda, sermayesi ve silahı sadece ve sadece imanı ve istiklal hedefi olan Türk milleti, Gazi'nin önderliğinde millet olma vasfını tekrar kazandı. Çünkü ona göre bu millet aynı ana ve babadan olma özbeöz kardeşti.

General Tawnshend, 24 Temmuz 1922 tarihinde Akşehir'de bir  görüşme esnasında, Mustafa Kemal'e, "Siz Napolyon'a benziyorsunuz" demişti. Bu benzetmeden hoşlanmayan Gazi şu tarihî cevabı vermişti: "Napolyon, arkasına bir sürü muhtelif milliyetteki insanı toplayarak macera aramaya çıktı. Ve bunun içindir ki yarı yolda kaldı. Ben bir anadan, bir babadan gelen kardeşlerimle kendi vatanımı kurtarmak davası yolundayım. Ve muhakkak muvaffak olacağım."

Oldu da…

Evet, askerî savaş kazanılmıştı ama asıl savaş şimdi başlıyordu. Çünkü Gazi biliyordu ki; eğitim ve ekonomi alanlarında başarılarla taçlandırılmayan savaş kazanılmış sayılmazdı. Aynı anda başlatılan eğitim ve iktisat seferberliği sayesinde millet olma bilincini elbise gibi kuşanmış Türk milleti, dâhi Mustafa Kemal önderliğinde akıllara durgunluk verecek kadar kısa bir sürede inanılmaz atılımlara imza attı. Harf inkılabıyla birlikte Osmanlı döneminde yerlerde sürünen okuma yazma oranı çok yüksek bir seviyeye ulaştı. Ve kısa sürede yetiştirilen nitelikli kadrolarla her sahada devrim niteliğinde işler başarıldı.

Tabii ki bu sahaların başında iktisat geliyordu. İktisat kongrelerinde belirlenen yol haritaları takip edilerek; tarım, madencilik ve sanayi kollarında başlatılan kalkınma hamlesi muhteşem sonuçlar verdi. Ülkenin geneli bir şantiye alanına dönüşmüştü. Millet el ele omuz omuza, durup dinlenmeden Ata'nın belirlediği hedefi yakalamak için çalışıyordu. Bu çalışma tabii ki meyvelerini veriyordu.

Uçak fabrikası dâhil, her alanda üretim yapan tesisler arda arda kuruldu.

Yıkımı yaşayan vatan;  şimdi de büyümeyi, refahı ve huzuru yaşıyordu.

Atatürk'ün 'yurtta sulh cihanda sulh' sözü bir ütopya değildi. Ehl-i Beyt soylu Atatürk, Oğuz Kağan'ın hedefini kendisine pusula yapmıştı. O çok iyi biliyordu ki; güçlü bir Türk devleti yakın coğrafya başta olmak üzere, bütün dünyaya yüksek adalet anlayışıyla kol kanat gerecek, neticede sulhün sağlayıcısı ve sigortası olacaktı. Gece gündüz bütün gayreti bunu gerçekleştirmek içindi.

Mustafa Kemal Atatürk'ten sonrası

Fakat olmadı, ölüm onu bizden ayırdı. 57 yıllık ömre sığdırdığı başarılar, nicelerinin rüyalarında dahi göremeyeceği şeylerdi. O düşmanları dâhil herkesi derinden etkiledi. Evet, savaş meydanlarında dize getirdiği düşmanları dahi ona olan hayranlıklarını gizleyemediler.

O yaptığı büyük işlerle dünyanın dengelerini değiştiren adamdı. Sömürgecilerin bütün hesaplarını alt üst eden adam…

Milli mücadele esnasında Türkiye'den ağır darbe alan sömürgeci devletler, Türkiye'nin kısa sürede gerçekleştirdiği büyümeden tabii ki rahatsızdı ve özellikle bölgesinde rol model ülke konumuna gelmesinden ciddi endişe duyuyorlardı. Çünkü onlar çok iyi biliyorlardı ki; özellikle ekonomik bir güç haline gelmiş örnek bir Türkiye, altı ve üstü zenginliklerle dolu coğrafyanın sömürülmesine asla müsaade etmeyecekti. O nedenle Atatürk'ün vefatı en çok onları sevindirdi,  iştahları tekrar kabardı ve o çirkin hesaplarını sahneye koyma cesaretine yeniden kavuştular.

Maalesef Gazi'nin ölümünden sonra zaman, Türkiye'nin aleyhine işlemeye başladı. O'ndan sonra ülke yönetiminde vazife alan yönetici kadroları Atatürk'ün yüksek hedeflerini uygulama idealinden uzaklaşmaya başladılar. Değişen dünya dengelerini özellikle ekonomik anlamda iyi okuyamayan bu kadrolar, Atatürk zamanında süper güç olma arefesinde olan Türkiye cumhuriyeti devletini dışa bağımlı bir ülke konumuna gelmekten kurtaramadılar.

İşin daha da vahim tarafı, bu süreçte sadece Atatürk'ün ideallerinden uzaklaşılmadı, Ata'yı hedef alan bir zihniyet türedi ve işi, Peygambere (s.a.v.) dayanan soyuna hakarete vardıracak raddeye kadar getirdi. Bu planlı, programlı ve dış destekli çirkin propaganda maalesef karşılık buldu ve onu, yok olmaktan kurtaran atasıyla-milleti arasında mesafe gittikçe açıldı. Bu vefasızlığın bedeli ise çok ağır oldu.

Nitekim günümüz manzarasına bakıldığında; ekonomik anlamda gücü elinde bulunduran ülkeler karşısında varlık gösteremeyen, milli bir ekonomisi olmayan, yerli üretimi olmayan, cumhuriyetin bütün kazanımlarını tek tek elinden çıkaran, açlık ve fakirlik sınırında yaşayan milyonların hayat mücadelesi verdiği bir ülke konumunda artık Türkiye…

Bu gidiş nereye!

Bir çıkış yolumuz yok mu?

Aslında çıkış yolumuz tabii ki var ve ülkenin geldiği nokta çaresizlikten kaynaklanmıyor. Tam tersine çareye sırt dönmesinden kaynaklanıyor

Çözüm İnsanı

Siyaset, eğitim, medya, ekonomi bilimi, ticaret, sanayi ve kültür gibi pek çok sahada yaklaşık yarım asırdır yaptığı çalışmalarla ülkenin bütün sorunlarına çözüm üretmiş bir şahsiyet var aramızda.

Muhteşem Bir Eğitimci

Büyük bir özenle yetiştirdiği öğrencilerine vatan, devlet, bayrak ve Atatürk sevgisini aşılamış muhteşem bir eğitimci var aramızda. Öyle ki; o kadro, yıllardır aldıkları bu yüksek terbiyeyle vatan topraklarının her karışında birlik ve beraberliğin sembolü olarak gece-gündüz çalışmaya devam ediyorlar.

Vazife Adamı

Yazılı, görsel ve işitsel yayın dünyamıza kazandırdığı güzide kurumlarla; devletimizi, milletimizi ayakta tutan değerlerin korunması için her türlü emeği ortaya koyan bir vazife adamı var aramızda.

Öyle ki; o kurumlar ticari bütün kaygılardan uzak, sadece ülkenin menfaatlerine kilitlenmiş bir yayıncılık anlayışıyla, milletimize yol göstermeye, moral vermeye, doğru bilgilendirmeye devam ediyorlar.

Birlik ve beraberliğin kalesi

Ayağında demir çarık Yunus misali ülkemizin her köşesine giderek bir ve beraber olmanın şartlarını, bütün ayrılıkları ve fitneleri bertaraf edecek çözümleri il il, ilçe ilçe köy köy gezerek birlik konferanslarında anlatan birlik ve beraberliğin sembol ismi var aramızda…

Öyle ki; yıllardır bu çalışma aralıksız devam ediyor ve artık birlik programlarını sadece O değil, yetiştirdiği mümtaz kadro da mukaddes bir görev bilinciyle icra ediyor.

Öngörülü lider

Yakın geçmişte ülkemizde, kanaat önderi sayılanların, medya mensuplarının, ülkeyi idare edenlerin ve milletin büyük çoğunluğunun gaflet ettiği Dinlerarası Diyalog gibi; hem inancımızı hem de devlet ve vatanımızı hedef alan yıkım faaliyetini en başında fark eden ve onunla, büyük bedeller ödeyerek mücadele eden feraset sahibi bir şahsiyet var aramızda.

Öyle ki; onun ikazlarını dinlememenin, ona sırt çevirmenin ağır bedelini 15 Temmuz'da milletçe ödedik.

Alevi-Sünni Kardeşliğinin Mimarı

Yazdığı Ehl-i Beyt külliyatı ve hâmiliğini yaptığı uluslararası Ehl-i Beyt sempozyumlarıyla, asırlardır İslam coğrafyasını kasıp kavuran Şii-Sünni ayrılığını bitirecek çözümü ortaya koyan dirayetli bir gönül adamı var aramızda…

Öyle ki; bu muhteşem külliyat ve sempozyumlar sayesinde, Allah'ın sevmemizi emrettiği Ehl-i Beyt'in tevhidin merkezi olduğunu öğrendik. Yine öğrendik ki; Ehl-i Beyt çatısı altında toplandığımızda Şii-Sünni ayrılığı yok, Alevi-Sünni ayrılığı yok. Hepimiz müslümanız, biriz, beraberiz ve kardeşiz.

Fikir dünyamızı şekillendiren ilim adamı

Akaid, fıkıh, tasavvuf, siyaset, tarih gibi alanlarda telif ettiği başvuru kaynağı niteliğindeki eserlerle, kültür dünyamızı aydınlatan bir ilim adamı var aramızda…

Öyle ki; milletimiz o eserler sayesinde dinî ve milli değerlerimizi eksiksiz ve sağlam bir şekilde kaynağından öğreniyor. Ve milleti bâtıl fikirlerle yoldan çıkarmak isteyen odakların bütün oyunları bu eserler sayesinde boşa çıkıyor.

Ekonomi Dehası

2005 yılında uluslararası bir kongreyle dünyaya deklare ettiği Milli Ekonomi Modeli'yle, kapitalizm ve sosyalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömen bir ekonomi dehası var aramızda…

Öyle ki; o tarihten sonra dünyanın bütün dengeleri değişti. Ard arda gelen uluslararası kongrelerle dünyaya mâl olan Milli Ekonomi Modeli, kapitalizmin cenderesinde perişan olan ülkelere can simidi oldu.  Özellikle Rusya'nın O'nu Duma'ya davet edip, bizzat Putin'in ağzından Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacaklarını dünyaya ilan etmesi, küresel çaptaki kurulu düzenin artık devam etmeyeceğinin ilk sinyaliydi.

Evet, Rusya artık Milli Ekonomi Modeli'ni uyguluyordu. Rusya'nın öncülüğünde Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu ve nüfus olarak 4 milyara tekabül eden güç birliği BRICS, Milli Ekonomi Modeli'ni uyguluyordu. Ve ardından BRICS, Milli Ekonomi Modeli'nin en önemli kuralı milli paralarla ticareti hayata geçiriyordu.

Milli Paralarla Ticaret sadece BRICS'in gündeminde kalmadı, Avrupa da kervana dâhil oldu. Avrupa'nın ünlü ekonomistleri, devlet yöneticileri uluslararası toplantılarda biraraya geliyor, milli paralarla ticareti konuşuyordu.

Bütün bu gelişmeler, dünyadaki mevcut düzenin artık sonunun geldiğini gösteriyordu. O, keşfettiği ve insanlığın hizmetine sunduğu iktisadî sistemle geleceği inşa ediyordu.

Vefalı türk

Yazdığı Hoş Geldin Atatürk eseriyle, bütün vatan sathında onun himayesinde düzenlenen 'Atatürk Vatandır'  programlarıyla; 'dinsiz Atatürk' iftirasını milletin gönlünden silen; milleti, kurtarıcısı dindar Atatürk'le buluşturan vefalı bir Türk var aramızda…



Öyle ki; artık Türk Milleti duasına Atatürk'ü katıyor, onu hayırla yâd ediyor ve her fırsatta ona minnet duygularını arz ediyor. Anıtkabir hiç olmadığı kadar dolup taşıyor ve o ziyaretlerde O'nun yönlendirmesiyle herkes Ata'nın huzuruna abdest alarak çıkıyor.

Ve herkes biliyor ki; Atatürk vatandır, Atatürk devlettir, Atatürk millettir, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır.

Atatürk, her köşesi işgal edilmiş vatan sathında yaşayan her bir ferdi tek bir insanmış gibi kabul ederek, çoku, farklıyı nasıl BİR yaptıysa, O da aynısını yaptı; bütün farklılıkları silip attı ve bizi bütün engellemelere rağmen BİR yaptı. Nasıl Atatürk birleştirici harçsa, O da birleştirici harçtır.

O aramızda, içimizde; eğitimci, ekonomi dehası, vazife adamı, çözüm insanı, birlik ve beraberliğin sembol ismi, gönül adamı, ilim adamı, vefalı Türk aramızda, Prof. Dr. Haydar Baş aramızda...

Haydi şimdi ayağa kalk Türkiyem,

Çare var!

Çare; bir ve beraber olmakta!

Apaydınlık bir gelecek için,

Müreffeh bir ülke için,

Onurlu bir hayat için,

Huzurlu yarınlar için

El ele omuz omuza

Tek yürek tek bilek

Türkiye'yi kainat devleti yapmak için

Var mısın?

OKAN EGESEL



Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'

'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
19.04.2024 08:19:00
İhlas Haber Ajansı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre; İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

EGM KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce koordineli olarak yapılan çalışmalarda İstanbul genelinde; 08.04.2024-17.04.2024 tarihleri arasında; Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde gerçekleşen operasyonlarla yakalanan 32 şüphelinin; M.A. isimli iş insanına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini, Esenyurt ilçesinde iş insanı O.Z.'nin iş yerine yönelik 12.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleştirilen kurşunlama eylemlerini, Avcılar ilçesinde iş insanı O.Z.'nin ikametine yönelik 09.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleşen kurşunlama eylemlerini, Esenyurt ilçesinde 15.04.2024 tarihinde basına görüntüleri yansıyan kişiyi kaçırma eylemini, Kağıthane ilçesinde 13.04.2024 tarihinde D.E. isimli şahsın silahla öldürülme eylemini, Kağıthane ilçesinde 08.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde Mert Yedi Emin otoparkına el bombası atılması eylemlerini, Eyüpsultan ilçesinde 16.04.2024 tarihinde örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere satışa hazır şekilde 30 adet silah temin ettikleri ve çok sayıda silah parçasını birleştirerek silah üretimi gerçekleştirdikleri tespit edildi.

Operasyonlar sonucu 34 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet ruhsatsız otomatik tabanca, bahse konu 3 farklı eylemde kullanılan araç ve araçlarda kullanılan 3 adet sahte plaka, muhtelif miktarda satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, 1 adet hassas terazi ve çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.

Bakan Yardımcısının açıklaması sırasında deprem oldu

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat'ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi.
19.04.2024 06:55:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yardımcısının açıklaması sırasında deprem oldu
Bakan Yardımcısının açıklaması sırasında deprem oldu

İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat'ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, 'Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat'taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat'ta 3 ilçe, Yozgat'ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat'ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat'ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var' dedi.

'Hasarlı evlere girmeyin'

Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat'ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat'ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk' dedi.

'750 Personel 150 araç bölgede'

Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, 'Diyarbakır'dan Van'a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda' şeklinde konuştu.

'Dezenformasyon uyarısı'

Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: 'Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.'

Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi.

Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.

Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat'ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor
19.04.2024 00:24:00
İHA
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı.

Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler.

Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu.

Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi.

Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, 'Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.