logo
20 NİSAN 2024

Prof. Dr. Haydar Baş Şeb-i Arus programına katıldı

Türkiye'nin dört bir köşesinden binlerce vatandaş, Mevlana’nın 746. Vuslat yıldönümü için İstanbul’da buluştu. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın onur konuğu olduğu anlamlı gecede Hz. Mevlana tüm yönleriyle ortaya konuldu

18.12.2019 17:27:00
Prof. Dr. Haydar Baş Şeb-i Arus programına katıldı
Prof. Dr. Haydar Baş Şeb-i Arus programına katıldı
YENİ MESAJ / İSTANBUL

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanlığı'nın ev sahipliğinde, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin Cenab-ı Hakk'a (c.c.) vuslatının 746. Yıldönümü münasebetiyle İstanbul'da düzenlenen programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Esenler'de bulunan Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen programda, Mevlana'nın hayatı ve düşünceleriyle ilgili uzman isimler tarafından çok çarpıcı tebliğler sunuldu.

Programın onur konuğu ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı. Vuslatının 746'ncı yıldönümünde Hz. Mevlana'nın farklı farklı bakış açılarıyla ele alındığı programda çok sayıda isim söz aldı.

İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşuyla başlayan programda önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gazi ve şehitlerimiz için Osman Baş tarafından Kur'an-ı Kerim okundu.

Daha sonra BTP İstanbul İl Başkanlığı adına BTP Esenler İlçe Başkanı Hasan Hüseyin Savukduran misafirlere hoş geldiniz konuşması yaptı. Ardından BTP kurmay kadrosundan bazı isimler tebliğ sundu. BTP Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Baş, Dr. Abdullah Terzi, Selim Kotil, Lütfullah Önder, Ahmet Erimhan, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu, Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Harun Kayacı, İbrahim Berk, BTP Trabzon İl Başkanı Nihat Hekimoğlu, Yeni Mesaj Genel Müdürü Sabri Terzi, araştırmacı-yazar Sani Ak, araştırmacı-yazar Hasan Hüseyin Tekin, tarihçi Emre Polat, gazeteci-yazar Murat Çabas, Hüseyin Taşkın, Ahmet Haydar Eyercioğlu ve Cihan Erdoğanyılmaz misafirlere hitap etti.

Programda Grup Nefes tarafından Mevlana ilahileri okundu.

Yeni Mesaj gazetesi kültür-sanat editörü Okan Egesel ise Mevlana'nın bir şiirini seslendirdi.

Prof. Dr. Baş'ın konuşmasını Hüseyin Baş okudu

Bu etkinliklerin ardından programın onur konuğu Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş kapanış konuşmasını yapmak için kürsüye geldi.

'Sevgili misafirler hoş geldiniz, sefalar getirdiniz' diyerek söze başlayan Prof. Dr. Baş, sağlık durumu nedeniyle programa katılamama durumu olduğunu ifade ederek, "gelip bir selam vereyim, dedim. Benim konuşmamı oğlum Hüseyin Baş, burada benim adıma okuyacak. Ben de sizlere katılacak ve dinleyici olacağım. Hz. Mevlana'yı bu gecede hep birlikte sevgiyle, muhabbetle ve aşk ile anacağız. Hayırlı ve mübarek olsun' dedi.

Ardından Besmele çekerek sözü alan Hüseyin Baş, Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasını okudu.

Hüseyin Baş, "Bu gece Şeb-i Arus, yani düğün gecesi, Hz. Mevlana'nın Rabbine vuslat ettiği, kavuştuğu, tecellisine mazhar olup, zatını seyrettiği gece. Ruhu Şad olsun, Allah şefaatinden mahrum eylemesin" ifadeleriyle başladığı Prof. Dr. Baş'ın konuşmasında şunları söyledi: "Herkesin anlamakta zorlandığı şu mısralarıyla konuşmaya gireceğim; 'Müslümanlığın kâfirliğin dışında bir ova. Uçsuz bucaksız ovada sevdamız uzar gider. Yani öyle bir ova burası ki, burada ne Müslüman var ne kâfir. Burası sevda sahrası. Arif olan geldi mi usulce başını koyar, ne Müslümanlığa yer var orada ne kâfirliğe yer. Ne aklın kaldı benim, ne dinim.' Şimdi tabii işin ehli olmayanlar bu mısraları okudukları zaman, 'Baksana Mevlana her şeyi inkâr etti' derler. Hâlbuki öyle uçsuz bucaksız âleme sürüklüyor ki bizi Allah bir tecelli etti huzura vardı. Daim huzur hali. Şimdi sen Allah'ın huzurundasın soruyorum; o huzurda sen kâfiri mi görürsün Müslüman'ı mı? Hiçbir şeyi görmezsin, tek gördüğün yaşadığın Allah'tır. İşte Mevlana bunu söylüyor. Evliyalarda bir naz ehli vardır, bir de niyaz ehli. Niyaz ehli geçeceği badireleri çile çekmeden geçemez. Ama naz ehli başkadır. O dilediğini uzanır alır, kime verecekse ikram eder.

Vesileyi inkâr edenler var

Her ne kadar vesileyi inkâr edenler varsa da sakın onlara kulak asmayın. Namazda Tahiyyatta kime selam veriyoruz? Allah'ın sevgilisi Muhammed Mustafa'ya (s.a.a.). Madem vasıtaya gerek yok, Allah ile senin arana Muhammed Mustafa'yı namazda niye koydun? Orada bitmiyor ki, dahası da var. Salli ve barik okurken de hem Muhammed Mustafa'yı hem de Ehl-i Beyt'ini koydun. Onları da koymadan namaz olmuyor. Onlara hem selam getiriyorsun hem de hamd ediyorsun. Allah ile arana Hz. İbrahim'den sonrasını koyuyorsun, şimdi soruyorum; Allah ile kul arasına kim girebilir? Cevap; Muhammed Mustafa'sı, Ali ashabı ve O'nun yolundan gidenler.

Kendimize yabancıyız

Size birisi 'kendini anlat' diye sorsa kaç dakika anlatabilirsiniz. Bizim en yabancı olduğumuz kişi kendimiziz. Biz kendimize o kadar uzağız ki, yani kendimizden farklı bir dünyada o kadar varız ve oralarla o kadar meşgulüz ki, biz esasen bizden kopmuşuz, kendimizden uzağız. İşte Mevlana gibi Hak dostları, insanı kendi iç dünyasında sefere çıkaran mürşidi kâmillerdir. Demek ki Mevlana'nın görevi; kendini bulmak için yola çıkan insanların seferinde önderlik yapmaktır. Biz şimdi bir sefere çıktık, kendimizde kendimizi arıyoruz. Vücut âleminde, benlik âleminde biz bizi arıyoruz. Enteresandır bir ayeti kerimede Cenab-ı Hak (c.c.) buyuruyor ki 'Ben sana kendi ruhumdan nefha ettim.' Yani hepimizde öyle bir cevher var ki, bu Allah'tandır. Onun için Allah 'kâinata sığmam mümin kulumun kalbine sığarım' demiştir. Yani o ruh Allah'ın aynasıdır. Oraya tecelli eder, oraya nazar eder, oraya bakar. O tecelli kalpte olduğu zaman da işte sevda dönemi başlar. İşte insanın içinde böyle bir dünya var. Allah'la kendi arasında, kuluyla zatı arasında 7 tane nefis basamağı var. Bunlar Allah ile aramızdaki perdelerdir. Aşksız bu yollardan geçilmez. Tabii nasibin olacak ki o aşktan alasın. Olmazsa odun gibi kalırsın. Durursun, durursun ne var ki burada der ayrılırsın. Ama tekkeyi bekleyen de çorbayı içer. Sabiti kadem olmak ve teslim olmak işte burada. Mevlana bütün bunları yaşamış bir insan.

İlk manevi terbiyesi babasından

Mevlana'nın hayatında 3 tane büyük insan var. Mevlana Celaleddin ilk manevi terbiyesini Belh şehrinde babası Bâhâeddin Veled Hazretlerinden almıştır. Yaşadıkları dönemde insanlar çekemediler ve zamanın hükümdarına, 'bunların gözü sizin tahtınızda' diyerek şikâyet ettiler. Bu dedikodular Hz. Bahattin'in kulağına gelince, 'Hazırlanın, artık burada durmak bize haram oldu' diyerek Belh'ten çıktı. Ne oldu ondan sonra? Moğol istilası. Taş üstünde taş bırakmadılar, tarumar oldu. Yani bir Hak dostunun gönlünü yıkmak, bir alemi yıkmak, bir dünyayı helak etmek gibidir. Demeyin ki bu zamanda var mı. Onun zamanı olmaz. Nice şapkalar altında insanlar vardır ki, bizleri cebinden bin defa çıkarır. Onun için her gördüğün insanı Allah'ın velisi olarak gör ki, kazanasın.

İkinci mürşidi Seyyid Burhaneddin

Daha sonra babası Bâhâeddin Veled Hazretleriyle Anadolu'ya geldiler. İkinci mürşidi babasının halifelerinden Seyyid Burhaneddin Hazretleridir. Seyyid Burhaneddin, onu nefs tezkiyesinde çok ciddi bir gönül adamı yapacak, nefs basamaklarından yükselebilmesi için engin bir çileye sokacaktır. Devamlı oruç ibadeti ile Hazret-i Mevlana'ya nefsini tezkiye ettirmiştir. Mevlana o kadar yükselmiştir ki, Konya'dan çıkıp Kayseri'ye yerleşmek isteyen üstadı Seyyid Burhaneddin'e gönül etmiş, bindiği atı bu saplanıp kalıyor. Hazret, "Bizi Celaleddin göndermiyor" diyerek geri dönmüştür. Ne var ki, Seyyid Burhaneddin, "Bir postta iki aslan oturmaz" diyerek bir zaman sonra Mevlana'dan ayrılmıştır. Mevlana ardından Konya'ya gidiyor.

Mevlana ve Şems iki ezeli dost…

Hazreti Mevlana'nın vuslata giden yolda üçüncü hocası Şems-i Tebrizi Hazretleridir. Tebrizli Şems, o kadar mükemmel bir zattır ki, Allah'ın tecellisine her daim mazhar olmuş - buna meczup da diyebilirsiniz- halde bulunan yüce bir zattır. İlk karşılaşmalarında, Mevlana medresesinden çıkmıştı. Kendine doğru ilerleyen o kişi, kendi kadar güzel bir soru soruyordu bu mana erine: "Söyler misin bana 'Seni tanıdım diyen Beyazıd-ı Bestami mi büyük, yoksa 'Ya Rabbi seni layıkıyla tanıyamadım' diyen Hazret-i Muhammed (s.a.v.) mi?" Hazret-i Mevlana bu soruyu, bir mana padişahı olduğunu ifade edercesine şöyle cevaplandırdı: "Hiç şüphesiz 'seni layıkı ile tanıyamadım' diyen Hz. Muhammed, Beyazıd'dan çok büyüktür." Bundan sonra iki ezeli dostun beraberliği başlar. Hz. Mevlana, Peygamber'in (s.a.v.) sünneti ve İmam Ali'nin (as) velayeti üzere devam eden irşad yolunda devam etmiş; uluhiyet ve tevhid inancı ile İslam'ı yaşamıştır. Nefis tezkiyesi, istikamet, teslimiyet ve zikir ile vuslata ermiştir.

Sema bir zikirdir

Mevlana'nın seması Allah'ı zikir midir, değil midir? Hazreti Mevlana'nın seması zikrin ta kendisidir. Namaz bir zikirdir. Oruç tutarsın nefsini tezkiye edersin, o da bir zikirdir. Zekâtını verip malını temizlersin, o da bir zikirdir. Hacca gidersin, o da bir zikirdir. Her şey Allah'ı anmak için bir vasıtadır ve de zikirdir. Sevgili arkadaşlar Mevlana gibi bir dostu Allah ile aranıza koyarsanız, vallahi hem onu seversiniz, hem de dostunu seversiniz. Hem de Allah sizi sever. Kıymetli arkadaşlar eğer biz İslam'ı bu kalıpta anlar ve birbirimizi Allah için seversek, -yeminle konuşuyorum- Türkiye'de hiçbir problem kalmaz. Bu vatan toprakları üzerinde yaşayanları ayrıştırmak değil, birleştirmek, kardeş yapmak. Onları bir bilek, bir yürek yapmak lazım. Mustafa Kemal Atatürk bunu yaptı. 36 etnik grubu bir araya getirdi ve 'Ne mutlu Türküm diyene' dedi. Ben yıllardan beri Türk kelimesini anlatıyorum. O Türk ki eşittir İslam… O İslam ki eşittir Türkoğlu Türk'tür. Bunu kabul etmeyen haindir, cahildir, gafildir. Türkiye'nin bu mübarek gecede Hazreti Mevlana'nın ruhunu şad etmesi için, bir bilek, bir yürek olmamız lazım. Kardeş olmamız lazım ve üniter yapımızdan taviz vermememiz lazım. Biz hepimiz bu Şeb-i Arus'ta Mevlana'nın dünyasında Hazı Bektaşlarla, Abdal Musalarla, Abdülkadir Geylanilerle birlikte olarak yürüyoruz. Bir bilek bir yürek oluyoruz. Allah hepimizi Muhammed Mustafa'nın şefaatine nail eylesin."



Son saniye penaltısıyla yıkıldı
İstanbulspor küme düştü
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
Son saniye penaltısıyla yıkıldı
İstanbulspor küme düştü
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet

Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?

Edirne'de polisin üzerinden yeşil reçete ile satılan ilaç çıkan kadını gözaltına alırken eşine de 'Yarım saat sonra gelin alın' demesi tartışmalara neden oldu.
20.04.2024 14:03:00 / Güncelleme: 20.04.2024 14:09:53
Atakan Akbal
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Uyuşturucu ile mücadele konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı kanalıyla her gün onlarca operasyon düzenlenirken, bir yandan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve ticaretindeki artış da devam ediyor.

Çocukları uyuşturucu satıcılarının pençesine düşen aileler, cezaların yeterince caydırıcı olmamasından veya uyuşturucu satıcılarının çoğu zaman cezasız kalmasından şikayetçi.

"Yarım saat sonra gelir alırsın"

Edirne'de kaydedilip sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ise tartışmayı yeniden başlattı.

Görüntülerde, üzerinde bağımlılık ve kötüye kullanma potansiyeli olduğu için yeşil reçete ile satılması gereken 12 adet ilaç çıkan bir kadın polis tarafından gözaltına alınarak polis aracına bindiriliyor.

Kaydı yapan kişi kişi de gözaltına alınan eşine "Sen nasıl gittiysen gelir alırım oradan" diyor. Gözaltı işlemini yapan polis memuru ise "Yarım saat sonra gelir alırsın" diyor.

Cezasızlık mı var?

Görüntüler üzerine sosyal medyada 'torbacılık suç olmaktan çıktı mı?', 'tweet atan tutuklanırken torba tutan yarım saat sonra serbest mi kalıyor?' eleştirileri eşliğinde tartışma başladı.

Konuyu sorduğumuz kendisi de eski bir emniyet mensubu olan Güvenlik Politikaları Uzmanı ve DP GİK Üyesi Mustafa Böğürcü, uyuşturucu satışının suç olmaktan çıkmadığını ve suçun işleniş biçimi ve tekrarlanma durumuna göre 20 yıla kadar cezalarla yargılama ve mahkumiyet olduğunu söyledi.



Uygulama sorunlu

Söz konusu görüntüden, gözaltına alınan şahsın daha önce uyuşturucu veya yasaklı madde satışı yaptığının anlaşılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Böğürcü, "Polisin yaptığı işlem hakkında savcılık ifadesi için arama kaydı olan birinin mevcutlu olarak savcılığa sevk işlemi gibi görünüyor. Ancak bunun için ikamete gidildiğinde şahsın üzerinden yasaklı madde çıkmış da olabilir. Olaydan bağımsız olarak, orada görev yapan polis memurunun görüntü kaydı yapan kişiye 'Yarım saat sonra gelir alırsın' gibi bir ifade kullanması doğru değil. Bu görüntü, 'suç işleyenler ön kapıdan alınıp arka kapıdan salınıyor' algısının pekişmesine neden olur. Zaten vatandaşların adli sisteme olan inancı bu kadar zayıflatılmışken, kolluk güçlerinin de kamuoyunda farklı algılara neden olacak söylem ve hareketlerden kaçınması gerekir" diye konuştu.


Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı

Mersin'in merkez ilçe Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanmayan işletmelerin tabelalarını kaldırdı.
20.04.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Başkan Ahmet Serkan Tuncer'in talimatı doğrultusunda, Mezitli ilçesinde Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde, Türkçe harf kullanılmayan tabelaların tespit edildiği ve gerekli yasal işlemlerin yapıldığı belirtildi.

Ekiplerin ayrıca duvarlara yazılmış yazıları da sprey boya ile kapattığı ifade edildi.

Ayrıca, ekiplerin işletme sahiplerine kanuna uygun tabelalar kullanmaları konusunda bilgilendirme yapıldığı da kaydedildi.

Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye meclislerinin açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığına" ve "Türk bayrağının kaldırıldığına" ilişkin iddialarla ilgili mülkiye müfettişlerinin görevlendirildiğini bildirdi. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı da, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.
20.04.2024 11:10:00
Anadolu Ajansı
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında 'İstiklal Marşı'nın okutulmadığına', Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında ise 'Türk bayrağının kaldırıldığına' ilişkin iddialarla ilgili Mülkiye Müfettişlerimiz görevlendirilmiştir." ifadesini kullandı.



Başsavcılık soruşturma başlattı

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13 Nisan 2024 tarihli toplantısında, İstiklal Marşı'mızın okutulmaması ve saygı duruşunda bulunulmaması olayı ile ilgili olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır." ifadelerine yer verildi.

AK Parti Mardin İl Başkanlığı'ndan açıklama: Biz okuduk

AK Parti Mardin İl Başkanlığınca, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışındaki iddialara ilişkin açıklama yapıldı.

AK Parti İl Başkanlığından yapılan açıklamada, DEM Parti'den Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'ün başkanlığındaki ilk meclis toplantısının İstiklal Marşı ile başlanması beklenirken, direkt gündem maddelerine geçilmesi üzerine AK Parti Grubunun buna itiraz ettiği, İstiklal Marşı'nın okunması yönündeki taleplerini sundukları belirtildi.

Bu taleplerine DEM Parti Grubunun karşı çıktığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu talebe DEM Parti Grubu tarafından 'Kapalı alanda olmaz' denilerek karşı çıkılmıştır. Yapılan istişareler sonucunda AK Parti Grubumuzda bulunan ilçe belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz birlikte ayağa kalkarak İstiklal Marşı'nı okuyarak saygı duruşunda bulunmuşlardır. O esnada DEM'li üyeler İstiklal Marşı'nı okumayarak oturdukları yerden izlemekle yetinmişlerdir. Tüm bu olaylar cereyan ederken bazı sosyal medya mecralarında milletimizin bağımsızlık sembolü İstiklal Marşı'nın 'yapılan oy birliği neticesinde okunmaması yönünde karar kılındığı' gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor ve bu yalan yanlış haberleri yayanları esefle kınıyoruz."

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.