"Receb Allah'u Teâlâ'nın, Şaban Benim, Ramazan ise ümmetimin ayıdır" buyurmaktadır, Hz. Peygamberimiz? Yine Peygamberimiz, "insanların hepsi hata edici ve günah işleyicidir. Hata edenlerin en hayırlısıysa, hatasını bilip tövbe edenlerdir" diyerek bizleri ikaz etmişlerdir. Allah'ın ayında, Allah (c.c.) umulur ki, ümmeti Muhammed'e hatayı anlayarak bol bol tövbeyi nasip eyler? Kulluk gayesiyle dünyaya gönderilen insanoğlu, ne için yaratıldığını sıklıkla unutmaktadır. Kulluk için dünyadayız ve zerrenin hesabını vereceğiz. Hesaba çekilmeden önce hesaba çekiliniz hadisi, yaradılış gayesini hatırlatan ve ahret hesabına hazırlayan kutsi bir ikazdır. İdrak etmeye başladığımız üç aylar, hem dönem dönem masiva içinde unuttuğumuz kulluk şuurunu kazanmamıza, hem günahlarımıza tövbe etmemize vesile özel zamanlardandır. Bu mübarek iklimde Hz. Peygambere bolca salâvat getirmek gerekir. Nafile namaz kılmaya, oruç tutmaya da dikkat etmeliyiz. Receb ayında tutulan orucun sevabı hakkında şu hadisi aktaralım: Receb ayı altıncı semanın kapısı üzerine yazılı olan aydır. "Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Receb haram aylardan bir aydır. Receb ayının günleri, altıncı semanın kapısı üzerine yazılmıştır. Bir kimse Allah'u Teâlâ'yı razı etmek maksadı ile Receb'den bir gün oruç tutsa ve orucunu da kirletmese, oruç tutulmuş gün ile altıncı semanın kapısı üzerindeki yazılı gün, konuşmaya başlar: 'Ya Rabbi! Bu kimsenin günahlarını affet, onun suçlarını bağışla' derler." Yine bir kutsi hadiste; "Receb-i Şerif'in bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb'in hepsini tutmuş gibi sevap verilir" buyrulmuştur. Receb ayında kılınacak bir namazı da hatırlatalım. Receb ayı namazı olarak bilinen bu namazın her rekâtında 1 Fatiha, 3 Kâfirun Suresi ve 3 İhlâs okunur. 30 rekâttır. 2 rekâtta bir selam verilir. Bu namazın 10 rekâtı Receb ayının ilk on gününde; ikinci on rekâtı Receb ayının 10'u ile 20'si arasında; son on rekâtı da 20'si ila ayın sonu arasında kılınır. Bazıları halen, kandiller yoktur, geceleri ihya etmeye gerek var mı, diye dursun. Kulluk ibadetle yaşanır. Zevki maneviye ibadetle ulaşılır. Hacca gidenler bilirler. Arafat'ta yaşanan manevi hali unutamazsınız. Evinize döndüğünüzde ne yapsanız o hali yakalayamazsınız. Bu, Arafat denilen yerin mekân-ı mahsus, seçilmiş özel mekân olmasından kaynaklanmaktadır. Cenab- Hakk'ın sevip seçtiği mübarek insanlar, Peygamberimiz ve Ehl-i Beyt'i; seçtiği günler Cuma veya arife gibi; seçtiği mekânlar Arafat, Mekke, Medine gibi varsa; ona ulaşmaya vesile özel anları da elbette vardır. Üç aylar bu imkâna erişilebilecek muhteşem zamanlardandır. Sıcakları, işi, evi, çocukları bahane etmeden ibadete, oruca, namaza, Kur'an okumaya zaman ayırmanız dileğiyle?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018