Resulüllah’ın dilinden Hz. Ali -13
Ya Ali, Sen, Benim vasim ve halifemsin, kim Senin vasiliğini ve halifeliğini inkar ederse, o Benden değildir. Ben de ondan değilim. Ve Ben kıyamet günü onun hasmı (davacısı) olacağım
06.12.2022 20:13:00





301- Resulüllah buyurdu ki: "Ya Ali, Sen, Benim vasim ve halifemsin, kim Senin vasiliğini ve halifeliğini inkar ederse, o Benden değildir. Ben de ondan değilim. Ve Ben kıyamet günü onun hasmı (davacısı) olacağım."
302- Muhammed b. Fırat, İmam Muhammed b. Ali'den, o da babalarından şöyle nakletmiştir: Resulüllah buyurdu ki:
"Ali b. Ebi Tâlib, Allah'ın ve Benim halifemdir. Allah'ın ve Benim hüccetimdir. Allah'ın ve Benim kapımdır. Allah'ın ve Benim seçtiğim kimsedir. Allah'ın ve Benim habibimdir. Allah'ın ve Benim halilimdir (dostumdur). Allah'ın ve Benim kılıcımdır."
303- İmam Ali Rıza, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Ey insanlar topluluğu, bilin ki, hiç kuşkusuz Ali, Allah'ın halifesidir."
304- Abdullah b. Abbas'tan şöyle nakledilmiştir: Resulüllah'tan şöyle duydum:
"Cebrail'den duydum ki şöyle diyordu: Yüce Allah'tan duydum ki şöyle buyuruyordu:
"Ali b. Ebi Tâlib, Benim yaratıklarıma halifemdir, kim O'na muhalefet ederse, Bana muhalefet etmiştir. Ve kim O'na karşı gelirse Bana karşı gelmiştir."
305- Resulullah, "İşte bu, Benim aranızdaki halifem olan Ali'dir. O'nu dinleyin ve itaat edin" buyurdu.
306- Enes b. Mâlik diyor ki: "Biz, Selman-ı Farisi'den Resulüllah'a "Vasin kimdir?" diye sormasını istedik. O da sorunca şu cevabı buyurdular:
"Ey Selman, Benim vasim ve vârisim, borçlarımı eda edecek ve vaadlerimi yerine getirecek olan Ali b. Ebi Tâlib'dir."
307- Hz. Ali'den, Resulüllah'ın kendisine hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ya Ali, Sen, Benim vasimsin, Senin savaşın Benim savaşımdır ve Senin barışın Benim barışımdır.
Sen imamsın, tertemiz ve masum olan on bir imamın da babasısın ki, yeryüzünü adaletle dolduracak Mehdi de onlardandır. O'na düşmanlık besleyenlerin vay haline!
Ya Ali, bir kimse Seni ve evladını Allah için severse, Allah onu seninle ve evladınla haşredecektir. Siz de yüksek derecelerde Benimle beraber olacaksınız. Sen Cenneti ve ateşi bölensin. Sevenlerini Cennete ve düşmanlarını (Cehennem) ateşine sokacaksın."
308- Resulüllah, kendisinden nakledilen bir hadisin bir bölümünde şöyle buyuruyor:
"Şüphesiz Allah, Ali'yi iyi bir nişane, bir imam, bir halife ve vasi olarak tayin etmemi Bana emretmişti."
309- İmam Muhammed Bâkır'dan, o da babasından, o da İmam Hüseyin'den, o da babası Hz. Ali'den şöyle rivayet etmiştir. Resulüllah buyurdu ki:
"Ali b. Ebi Tâlib, Allah'ın ve Benim halifemdir. Allah'ın ve Benim hüccetimdir. Allah'ın ve Benim kapımdır. Allah'ın ve Benim seçtiğimiz kimsedir. Allah'ın ve Benim habibimdir.
Allah'ın ve Benim dostumdur. Allah'ın ve Benim kılıcımdır. O, Benim kardeşim, arkadaşım, vezirim, vasimdir, O'nu seven Beni sevendir. Ve O'na buğzeden Bana buğzedendir.
O'nun dostu Benim dostumdur. Ve O'nun düşmanı, Benim düşmanımdır. O'nun eşi, Benim kızımdır ve O'nun evlatları Benim evlatlarımdır.
O'nun savaşı Benim savaşımdır, O'nun sözü, Benim sözümdür. Ve O'nun emri Benim emrimdir, o vasilerin efendisi ve ümmetlerin en hayırlısıdır."
310- Resulüllah buyurdu ki: "Ya Ali, Sen, Benim vasim ve halifemsin. Senin emrin, Benim emrim ve Senin nehyin, Benim nehyimdir.
Beni nübüvvete seçen ve yaratıkların en üstünü kılan (Allah'a) and olsun ki, Sen Allah'ın yaratıklarına hücceti, vahyinin emini ve kullarına halifesisin.
Sen her Müslümanın mevlâsı, her mü'minin imamı ve her müttakinin önderisin.
Senin velayetinle Benim ümmetim merhume (merhamet edilmiş) bir ümmet oldu ve Senin düşmanlığınla muhalif fırka mel'un oldu.
Benden sonraki (gerçek) halifeler on ikidir. Onların ilki Sen ve sonuncusu da Kaim'dir ki Allah O'nunla yeryüzünün doğularını ve batılarını fethedecektik."
311- Selman-ı Farisi'den nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir. Resulüllah buyurdu: "Ümmetimin en bilgilisi, Ali b. Ebi Tâlib'dir. Ve Benim vasimdir."
312- A'meş, İmam Câfer-i Sâdık'tan, o da babalarından, onlar da Hz. Emirü'l-mü'minin Ali'den Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:
"Ya Ali, Sen Benim kardeşim, vârisim, vasimsin. Seni seven, Beni sevendir, Sana buğzeden, Bana buğzedendir.
Ya Ali, Ben ve Sen bu ümmetin iki babasıyız.
Ya Ali, Ben Sen ve Senin evlatlarından olan imamlar, dünyada efendiler ve ahirette padişahlarız, Bizi tanıyan, Allah (azze ve celle)'yi tanır ve Bizi inkar eden Allah (azze ve celle)'yi inkar etmiş olur."
313- "Ey Allah'ın kulları, Benim kardeşim ve vasim olan Ali b. Ebi Tâlib'e Allah'ın emriyle uyun."
314- Resulüllah buyurdu ki: "Ya Ali, hayatımda da, vefatımdan sonra da Sen ümmetime Benim halifemsin.
Şeys Adem'e, Sam Nuh'a, İsmail İbrahim'e, Yuşa Musa'ya, ve Şem'ün İsa'ya nasıl ise Sen, Bana öylesin.
Ya Ali Sen Benim vasim ve vârisimsin. Ya Ali, Sen mü'minlerin emiri, Müslümanların imamı, yüzü akların önderi ve muttakilerin reisisin."
315- Resulüllah buyurdu ki: "Allah sizin Rabb'iniz, Muhammed sizin peygamberiniz ve Ali de sizin hidayetçinizdir. Benden sonra Benim vasim ve halifem de O'dur."
316- Resulüllah'ın Hz. Ali'ye işaret ettiği ve O'nun elini tuttuğu halde şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Bu, Benden sonra sizin aranızdaki halifemdir. O halde O'nu dinleyin ve itaat edin."
317- İbn-i Abbas'tan şöyle nakledilmiştir: Allah Resulü bir gün Kuba Mescidi'nde Ensar'ın da yanında toplandığı bir sırada Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurdu:
"Ya Ali, Sen, Benim kardeşimsin, Ben de Senin kardeşin. Ya Ali, Sen Benim vasim, halifem ve Benden sonra ümmetimin imamısın; kim Seni severse, Allah'ı sevmiştir, kim Sana düşman olursa, Allah'a düşman olmuştur.
Sana buğzeden, Allah'a buğzetmiştir; Sana yardım eden, Allah'a yardım etmiştir; Seni yalnız bırakıp Senden ayrılan, Allah'tan ayrılmıştır."
318- Selman-ı Farisi diyor ki: Ben, vefat edeceği sırada, Allah Resulü'nün yanına gitmiştim. Bir ara Allah Resulü şöyle buyurdu: "Ali b. Ebi Tâlib, geride bıraktıklarımın en faziletlisidir."
319- İmâm Câfer-i Sâdık, babaları kanalıyla Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ali b. Ebi Tâlib, Benim vasim, vârisim, halifemdir."
320- İmam Muhammed Bâkır'dan şöyle nakledilmiştir: "Kıyamet günü olduğunda bir münadi Arş'ın bağrından şöyle seslenecektir:
"Allah'ın yeryüzündeki halifesi nerededir?"
Davud Peygamber ayağa kalkacaktır. Allah (azze ve celle)'den şöyle nida gelecektir:
"Gerçi Sen Allah'ın halifesisin ama Biz Seni kastetmemiştik." Sonra münadi, "Allah'ın yeryüzündeki halifesi nerededir?" diye tekrar nida edecek. Bu sefer Mü'minlerin Emiri Ali b. Ebi Tâlib ayağa kalkacaktır. O sırada Allah (azze ve celle) tarafından şöyle nida edilecek:
"Ey yaratılmışlar topluluğu, bu, Allah'ın yeryüzündeki halifesi ve kulları üzerindeki hücceti olan Ali b. Ebi Tâlib'dir.
Kim dünya yurdunda O'nun ipine tutunmuşsa, bugün de O'nun ipine tutunsun, O'nun nurundan aydınlansın ve Cennetin yüce mertebelerine gitmek için O'nu izlesin."
İmâm Bâkır şöyle devam etti: "Dünyada O'nun ipine tutunmuş pek çok insan, ayağa kalkıp Cennete doğru O'nu takip edecektir." (Kaynaklar için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
302- Muhammed b. Fırat, İmam Muhammed b. Ali'den, o da babalarından şöyle nakletmiştir: Resulüllah buyurdu ki:
"Ali b. Ebi Tâlib, Allah'ın ve Benim halifemdir. Allah'ın ve Benim hüccetimdir. Allah'ın ve Benim kapımdır. Allah'ın ve Benim seçtiğim kimsedir. Allah'ın ve Benim habibimdir. Allah'ın ve Benim halilimdir (dostumdur). Allah'ın ve Benim kılıcımdır."
303- İmam Ali Rıza, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Ey insanlar topluluğu, bilin ki, hiç kuşkusuz Ali, Allah'ın halifesidir."
304- Abdullah b. Abbas'tan şöyle nakledilmiştir: Resulüllah'tan şöyle duydum:
"Cebrail'den duydum ki şöyle diyordu: Yüce Allah'tan duydum ki şöyle buyuruyordu:
"Ali b. Ebi Tâlib, Benim yaratıklarıma halifemdir, kim O'na muhalefet ederse, Bana muhalefet etmiştir. Ve kim O'na karşı gelirse Bana karşı gelmiştir."
305- Resulullah, "İşte bu, Benim aranızdaki halifem olan Ali'dir. O'nu dinleyin ve itaat edin" buyurdu.
306- Enes b. Mâlik diyor ki: "Biz, Selman-ı Farisi'den Resulüllah'a "Vasin kimdir?" diye sormasını istedik. O da sorunca şu cevabı buyurdular:
"Ey Selman, Benim vasim ve vârisim, borçlarımı eda edecek ve vaadlerimi yerine getirecek olan Ali b. Ebi Tâlib'dir."
307- Hz. Ali'den, Resulüllah'ın kendisine hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ya Ali, Sen, Benim vasimsin, Senin savaşın Benim savaşımdır ve Senin barışın Benim barışımdır.
Sen imamsın, tertemiz ve masum olan on bir imamın da babasısın ki, yeryüzünü adaletle dolduracak Mehdi de onlardandır. O'na düşmanlık besleyenlerin vay haline!
Ya Ali, bir kimse Seni ve evladını Allah için severse, Allah onu seninle ve evladınla haşredecektir. Siz de yüksek derecelerde Benimle beraber olacaksınız. Sen Cenneti ve ateşi bölensin. Sevenlerini Cennete ve düşmanlarını (Cehennem) ateşine sokacaksın."
308- Resulüllah, kendisinden nakledilen bir hadisin bir bölümünde şöyle buyuruyor:
"Şüphesiz Allah, Ali'yi iyi bir nişane, bir imam, bir halife ve vasi olarak tayin etmemi Bana emretmişti."
309- İmam Muhammed Bâkır'dan, o da babasından, o da İmam Hüseyin'den, o da babası Hz. Ali'den şöyle rivayet etmiştir. Resulüllah buyurdu ki:
"Ali b. Ebi Tâlib, Allah'ın ve Benim halifemdir. Allah'ın ve Benim hüccetimdir. Allah'ın ve Benim kapımdır. Allah'ın ve Benim seçtiğimiz kimsedir. Allah'ın ve Benim habibimdir.
Allah'ın ve Benim dostumdur. Allah'ın ve Benim kılıcımdır. O, Benim kardeşim, arkadaşım, vezirim, vasimdir, O'nu seven Beni sevendir. Ve O'na buğzeden Bana buğzedendir.
O'nun dostu Benim dostumdur. Ve O'nun düşmanı, Benim düşmanımdır. O'nun eşi, Benim kızımdır ve O'nun evlatları Benim evlatlarımdır.
O'nun savaşı Benim savaşımdır, O'nun sözü, Benim sözümdür. Ve O'nun emri Benim emrimdir, o vasilerin efendisi ve ümmetlerin en hayırlısıdır."
310- Resulüllah buyurdu ki: "Ya Ali, Sen, Benim vasim ve halifemsin. Senin emrin, Benim emrim ve Senin nehyin, Benim nehyimdir.
Beni nübüvvete seçen ve yaratıkların en üstünü kılan (Allah'a) and olsun ki, Sen Allah'ın yaratıklarına hücceti, vahyinin emini ve kullarına halifesisin.
Sen her Müslümanın mevlâsı, her mü'minin imamı ve her müttakinin önderisin.
Senin velayetinle Benim ümmetim merhume (merhamet edilmiş) bir ümmet oldu ve Senin düşmanlığınla muhalif fırka mel'un oldu.
Benden sonraki (gerçek) halifeler on ikidir. Onların ilki Sen ve sonuncusu da Kaim'dir ki Allah O'nunla yeryüzünün doğularını ve batılarını fethedecektik."
311- Selman-ı Farisi'den nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir. Resulüllah buyurdu: "Ümmetimin en bilgilisi, Ali b. Ebi Tâlib'dir. Ve Benim vasimdir."
312- A'meş, İmam Câfer-i Sâdık'tan, o da babalarından, onlar da Hz. Emirü'l-mü'minin Ali'den Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:
"Ya Ali, Sen Benim kardeşim, vârisim, vasimsin. Seni seven, Beni sevendir, Sana buğzeden, Bana buğzedendir.
Ya Ali, Ben ve Sen bu ümmetin iki babasıyız.
Ya Ali, Ben Sen ve Senin evlatlarından olan imamlar, dünyada efendiler ve ahirette padişahlarız, Bizi tanıyan, Allah (azze ve celle)'yi tanır ve Bizi inkar eden Allah (azze ve celle)'yi inkar etmiş olur."
313- "Ey Allah'ın kulları, Benim kardeşim ve vasim olan Ali b. Ebi Tâlib'e Allah'ın emriyle uyun."
314- Resulüllah buyurdu ki: "Ya Ali, hayatımda da, vefatımdan sonra da Sen ümmetime Benim halifemsin.
Şeys Adem'e, Sam Nuh'a, İsmail İbrahim'e, Yuşa Musa'ya, ve Şem'ün İsa'ya nasıl ise Sen, Bana öylesin.
Ya Ali Sen Benim vasim ve vârisimsin. Ya Ali, Sen mü'minlerin emiri, Müslümanların imamı, yüzü akların önderi ve muttakilerin reisisin."
315- Resulüllah buyurdu ki: "Allah sizin Rabb'iniz, Muhammed sizin peygamberiniz ve Ali de sizin hidayetçinizdir. Benden sonra Benim vasim ve halifem de O'dur."
316- Resulüllah'ın Hz. Ali'ye işaret ettiği ve O'nun elini tuttuğu halde şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Bu, Benden sonra sizin aranızdaki halifemdir. O halde O'nu dinleyin ve itaat edin."
317- İbn-i Abbas'tan şöyle nakledilmiştir: Allah Resulü bir gün Kuba Mescidi'nde Ensar'ın da yanında toplandığı bir sırada Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurdu:
"Ya Ali, Sen, Benim kardeşimsin, Ben de Senin kardeşin. Ya Ali, Sen Benim vasim, halifem ve Benden sonra ümmetimin imamısın; kim Seni severse, Allah'ı sevmiştir, kim Sana düşman olursa, Allah'a düşman olmuştur.
Sana buğzeden, Allah'a buğzetmiştir; Sana yardım eden, Allah'a yardım etmiştir; Seni yalnız bırakıp Senden ayrılan, Allah'tan ayrılmıştır."
318- Selman-ı Farisi diyor ki: Ben, vefat edeceği sırada, Allah Resulü'nün yanına gitmiştim. Bir ara Allah Resulü şöyle buyurdu: "Ali b. Ebi Tâlib, geride bıraktıklarımın en faziletlisidir."
319- İmâm Câfer-i Sâdık, babaları kanalıyla Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ali b. Ebi Tâlib, Benim vasim, vârisim, halifemdir."
320- İmam Muhammed Bâkır'dan şöyle nakledilmiştir: "Kıyamet günü olduğunda bir münadi Arş'ın bağrından şöyle seslenecektir:
"Allah'ın yeryüzündeki halifesi nerededir?"
Davud Peygamber ayağa kalkacaktır. Allah (azze ve celle)'den şöyle nida gelecektir:
"Gerçi Sen Allah'ın halifesisin ama Biz Seni kastetmemiştik." Sonra münadi, "Allah'ın yeryüzündeki halifesi nerededir?" diye tekrar nida edecek. Bu sefer Mü'minlerin Emiri Ali b. Ebi Tâlib ayağa kalkacaktır. O sırada Allah (azze ve celle) tarafından şöyle nida edilecek:
"Ey yaratılmışlar topluluğu, bu, Allah'ın yeryüzündeki halifesi ve kulları üzerindeki hücceti olan Ali b. Ebi Tâlib'dir.
Kim dünya yurdunda O'nun ipine tutunmuşsa, bugün de O'nun ipine tutunsun, O'nun nurundan aydınlansın ve Cennetin yüce mertebelerine gitmek için O'nu izlesin."
İmâm Bâkır şöyle devam etti: "Dünyada O'nun ipine tutunmuş pek çok insan, ayağa kalkıp Cennete doğru O'nu takip edecektir." (Kaynaklar için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.