logo
14 MAYIS 2024

'Ruslarla çalışmalar devam ediyor'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dağlık Karabağ'daki anlaşmanın ardından Türk ve Rus askeri heyetlerinin teknik görüşmelerine ilişkin, "Ruslarla çalışmalar planladığı şekilde devam ediyor" dedi
30.11.2020 17:25:00
'Ruslarla çalışmalar devam ediyor'
'Ruslarla çalışmalar devam ediyor'
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alpaslan Kavaklıoğlu'nun da katılımıyla video konferans toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda, Libya'daki Savunma Güvenlik İşbirliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanlığı, Afganistan'daki Türk Görev Kuvveti Komutanlığının yanı sıra Kosova Bosna-Hersek, Katar, Somali'deki birlik komutanları, NATO Karargahı'ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı, KKTC'deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı, ordu komutanları, Muharip Hava Kuvveti ve Donanma komutanları devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi verdi.

"Ruslarla çalışmalar planladığı şekilde devam ediyor"

Savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve korona virüsle mücadelede alınan tedbirlerin de ele alındığı toplantıda talimat veren Bakan Akar, "Türk Silahlı Kuvvetleri yoğun bir dönemden geçiyor. Şu ana kadar büyük bir başarıyla bize verilen görevleri yerine getirdiniz. Bundan dolayı hepinizi kutluyorum. İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız" diye konuştu.
Dağlık Karabağ'daki ateşkesin ardından Türkiye ve Rusya Savunma Bakanları tarafından mutabakat zaptının imzalandığını hatırlatan Akar, "Ruslarla çalışmalar planladığı şekilde devam ediyor" ifadesini kullandı.

'Gerginliği artıran, olayları tırmandıran biz değiliz'

Türk bayraklı ROSELINE-A isimli ticari geminin 22 Kasım'da uluslararası hukuka aykırı olarak açık denizde durdurularak aranmasına da değinen Akar, "Gemide tamamen insani yardım malzemesi bulunuyordu. Bununla alakalı hukuki planda yapılması gereken ne varsa hepsini yaptık, yapıyoruz" dedi. Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akar, şunları söyledi:
"Gerginliği artıran, olayları tırmandıran biz değiliz. Biz gerçekten diyalog, iyi komşuluk ilişkileri içinde, sorunlarımızı konuşarak, görüşerek çözme yönünde yapılması gereken ne varsa elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Maalesef komşumuz bu konuda inatla konuşmalardan, görüşmelerden imtina ediyor, başka kapılarda çözüm arıyor. Bu şekilde bir çözüm bulunamayacağını, bu şekilde bir çözüm bulamayacaklarını kendilerine tekrar tekrar söylemiş olmamıza rağmen hala o konuda ısrar ediyorlar. Yanlış yapıyorlar."

"İyi komşuluk ilişkilerini sürdürmek şeklindeki ilkeli tutumuzu sürdüreceğiz"

Türkiye ve Yunanistan'ın iki komşu ülke olarak diyalogla sorunlarının büyük bir bölümünü çözebileceğini vurgulayan Akar, şöyle devam etti:
"Bunları konuşalım, görüşelim diyoruz. Bu konuda karşılıklı güven artırıcı önlemler çerçevesinde görüşebiliriz, istikşafi görüşmeler çerçevesinde görüşebiliriz, NATO Genel Sekreteri'nin öncülüğünde ayrıştırma usulleri adı altında yapılan görüşmelerde görüşebiliriz. Bütün bunların hepsi açık olmakla beraber maalesef çok aykırı bir şekilde duruş sergiliyor ve bunlardan kaçınıyorlar. Gerçek böyleyken 'Tırmandırdınız, gerilimi artırdınız, tahrik ettiniz' gibi tempo tutuyorlar. Bunlar gerçekten çıkar yol değil, bunların anlaşılmasını temenni ediyoruz. Bizim gittiğimiz yol doğru. İnandığımız yolda biz hak ve menfaatlerimizi korumak, kollamak ayrıca iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmek şeklindeki ilkeli tutumuzu sürdüreceğiz. Hem Kıbrıslı kardeşlerimizin hem ülkemizin hak ve menfaatleriyle ilgili yapılması gereken ne varsa, uluslararası hukuku da teamülleri de, alınan kararları da biliyoruz, bu çerçevede tutarlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor."

"Hukuk içinde yapılması gereken ne varsa bunların hepsini bugüne kadar yaptık"

Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkinliği, caydırıcılığı ve saygınlığından kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini vurgulayan Akar, "Herkes bir şeyler söyleyebilir. Burası hukuk devleti. Hukuk içinde yapılması gereken ne varsa bunların hepsini bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağız. Bu konudaki hassasiyetimizin bilinmesini istiyorum. Bu konuda biz de kurumsal olarak gerekli müracaatlarımızı yaptık. TSK'ya dil uzatanlara karşı hukuk çerçevesinde yapılması gereken ne varsa onları takip edeceğiz, bunun gereğini yapacağız" açıklamasında bulundu.
Sözlerinin sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Hulusi Akar, "Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, 'Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı' içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin emrinde, görevinin başındadır" ifadelerini kullandı.İHA
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı

Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

 
 
Türkiye'de çiftçilik zor iş, Güneydoğu'da çok daha zor bir iş. Hele hele sulamalı tarım yapıyorsanız hepten zor. Zira elektrik giderleri çok para tutuyor. Devlet çiftçilerin sulamayla karşılaştığı sorunu çözmek yerine garibanların üzerine Dicle Elektrik'in elemanlarını salıyor. Gariban çiftçiler üretimle yüksek elektrik faturaları arasında kalıyor. 
13.05.2024 19:00:00 / Güncelleme: 13.05.2024 20:16:18
AHMET TURAN YİĞİT
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

Dicle Elektrik; Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Şırnak'ta 2.2 milyon aboneye hizmet veriyor. Bölge kaçak elektrik kullanımının Türkiye'de en yaygın olduğu bölge konumunda. 2013 yılındaki özelleştirme öncesinde kayıp kaçak oranı yüzde 76'lar civarındaydı. Geçen sene itibarıyla yüzde 42'lere indi.

Kaçak elektrik kullanımının büyük bölümü tarımsal sulama faaliyetleri esnasında gerçekleşiyor. Çünkü bölgede hüküm süren kuraklık nedeniyle çiftçi ihtiyaç duyduğu suyu 700 metreye varan sondajlardan temin etmek zorunda kalıyor. Güneydoğu; Türkiye'nin pamuk, buğday, mercimek, nohut deposu... Oysa çiftçinin tarlasına suyu devlet getirmek zorunda. Ne gezer! Aksine çiftçinin kapısına jandarma ya da polis eşliğinde Dicle Elektrik'in (DEDAŞ) bodyguardları gidiyor. Hükümet sorunu çözmek yerine meseleyi özel sektöre havale ediyor.

DEDAŞ'a göre 6 ilin tamamında kayıtlı 140 bin çiftçiden yaklaşık 65 bini sulu tarım yapıyor. Bölgede 9.8 milyon dönüm sulu tarım alanı bulunurken toplam sulamanın yüzde 79'u aşırı elektrik tüketen motopomplarla gerçekleştiriliyor. Örneğin kırmızı mercimeğiyle ünlü Mardin Kızıltepe'de kuyudan motopompla su çekmek dışında başka alternatif yok.


Borç, Ağrı Dağı'nı da aştı

Güneydoğu'da çiftçiler yılda yaklaşık 7 milyar kilovat/saat elektrik tüketiyor. Türkiye'de tüketilen elektriğin yüzde 2.4'üne denk geliyor bu. Bölgede tarlaların yüzde 50'sinde sulu tarım yapılıyor. Bölgedeki çiftçilerin elektrik borcu 30 milyar liraya ulaşmış... Bu sadece ana para, bir de bunun faizi var! Bırakın ürünlerini servetlerini satsalar ödeyemezler. Peki çiftçiler bu şartlarda ne yapsın? İki şık var: ekmeyecek, biçmeyecek, borcunu da ödemeyecek ya da susuz tarım yapacak. Susuz tarım yaparsa pamuk üretimi sıfırlanacak. Türkiye'nin pamuk ithalatı fırlayacak. Zaten çiftçiler zor şartlarda üretim yapıyor.

Bitirin çiftçiyi bakalım, ne yiyeceksiniz?

Şanlıurfa'dan bir ziraat mühendisi, çiftçilerin hep zarara uğradığına işaret ederek, "Çünkü ektikleri pamuk ve tahıl çok ucuza satıldı. Çiftçi zarar ettiğinde borçlarını ödeyemiyor. Dicle Elektrik ayrıca borçlarını ödemeyen çiftçilere elektrik verilmeyeceğini de söylüyor. Şirket elektrik sağlamazsa tarım olmaz. Bugün bölgemizde insanların geçimi tarıma bağlı" ifadeleriyle durumu özetliyor. Güneydoğu'da çiftçi yıllarca fahiş elektrik faturalarının altında eziliyor. Sulama meselesine hükümet el atmadıkça da bu sorun giderek derinleşecek. 

Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu

Görev süresi haziranda dolacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin'in yerine Yargıtayda yapılan aday belirleme seçiminde en yüksek oyu alan 5 Yargıtay üyesi Yaşar Şimşek, Muhsin Şentürk, Hakan Yüksel, Mustafa Erol ve Yusuf Kuzu'nun isimleri sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacak.
13.05.2024 12:56:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu
Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in görev süresinin dolacak olması nedeniyle yapılan seçimde en yüksek oyu alan 5 Yargıtay üyesi Yaşar Şimşek, Muhsin Şentürk, Hakan Yüksel, Mustafa Erol ve Yusuf Kuzu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için aday oldu.

Şahin, 2020'de 4 yıllığına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmıştı. Şahin'in görev süresinin haziran ayında dolacak olması nedeniyle Yargıtay üyeleri, yeni Başsavcı adaylarını belirlemek için sandık başına gitti.

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca yapılan ve 8 adayın katıldığı seçim sonucu, Yaşar Şimşek 86, Muhsin Şentürk 77, Hakan Yüksel 56, Mustafa Erol 33, Yusuf Kuzu ise 31 oy alarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adayı olarak belirlendi.

Diğer adaylardan mevcut Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile Ali Doğan ve Veli Dalgalı ise ilk 5'te yer alamadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 adaydan birini seçecek

Yargıtayda yapılan seçim sonucu en çok oyu alan 5 üye, Başsavcılık görevi için aday gösterilmiş sayılıyor.

Bunun ardından, adayların ismi sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulacak. Erdoğan, sıralamaya ve aldıkları oya bakmadan, 15 gün içinde adaylardan birini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak seçecek.

Yeni seçilecek başsavcı, yaş haddinden emekliye ayrılmazsa 4 yıl görev yapacak.

Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'e 6 yıl 3 ay hapis cezası

FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'in de aralarında bulunduğu 4 sanığın örgütün 'Gaybubet Evi' olarak adlandırdığı evde birlikte kaldıkları, örgütün gizlilik talimatları ile hareket ettikleri ve kendilerini çevrelerindeki yaşayanlara farklı isimlerle tanıttıkları iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, tüm sanıkları 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı.
13.05.2024 12:23:00
İhlas Haber Ajansı
Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'e 6 yıl 3 ay hapis cezası
Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'e 6 yıl 3 ay hapis cezası
Fethullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'in de aralarında bulunduğu 4 sanığın, örgütün 'Gaybubet Evi' olarak adlandırdığı evde birlikte kaldıkları, örgütün gizlilik talimatları ile hareket ettikleri ve kendilerini çevrelerindeki yaşayanlara farklı isimlerle tanıttıkları iddiasıyla yargılandığı dava karara bağlandı.

İstanbul 24.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Selman Gülen Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Sanık avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık avukatları, müvekkillerinin beraatını talep etti.

6'şar yıl 3'er ay hapis cezası

Kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Selman Gülen, Nur Gülen, Bekir Öztürk ve Mine Öztürk'ü 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasıyla cezalandırdı. Sanık Selman Gülen'in tutuklulukta geçirdiği süreyi de dikkate alan heyet, imza atma ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıkların ise haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmedildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Selman Gülen, Nur Gülen, Bekir Öztürk ve Mine Öztürk'ün, örgütün 'Gaybubet Evi' olarak adlandırdığı ve kira sözleşmesi başkası tarafından yapılmış bir evde birlikte kaldıkları, kendilerini çevrelerinde yaşayanlara farklı isimler ile tanıttıkları, yakalanmamak amacıyla tedbir alarak market alışverişini dahi internet tabanlı market uygulamaları üzerinden yaptıkları ve yıllarca herhangi bir gelir getirici işte çalışmamalarına rağmen evlerinde 4 bin 500 dolar, 850 euro ve 500 kron paranın bulunduğu kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin tam bir gizlilik ve sadakat içerisinde tutum sergiledikleri, örgütün gizlilik talimatları ile hareket etmeye devam ettikleri ve kendi iradelerini örgüt yöneticilerinin iradesine rızaen teslim ettikleri belirtildi.

İddianamede, şüpheliler Selman Gülen, Nur Gülen, Bekir Öztürk ve Mine Öztürk'ün 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Yargıtay Başkanı 36. turda da belirlenemedi

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 36. tur oylamasında da hiçbir aday seçilme yeterliliğini sağlayamadı

13.05.2024 11:54:00 / Güncelleme: 13.05.2024 11:57:23
AA
Yargıtay Başkanı 36. turda da belirlenemedi
Yargıtay Başkanı 36. turda da belirlenemedi

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi günü sandık başına gitti.

Seçimin ilk 35 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle 36. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu, Akarca 111, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 169 oy aldı. Seçime katılım 327 olarak kayıtlara geçerken, 36 oy geçersiz sayıldı. Boş oy rakamı ise 11 oldu.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçimin 37. tur oylaması yarın yapılacak.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.