logo
12 MAYIS 2024

Sağlık sistemi can çekişiyor

“Sağlığı ücretsiz hale getirdik diyenler şimdi paralı sistemi dayatıyor” diyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, gerçekten ücretsiz bir sağlık sisteminin ancak kendi iktidarları döneminde mümkün olduğunu kaydetti
24.01.2012 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, Genel Sağlık Sigortası kapsamında gelir testi yaptırmayan vatandaşlara hükümetin 213 TL aylık prim ödeme mecburiyeti getirmesine tepki gösterdi. Bu ay sonuna kadar yaklaşık 13 milyon vatandaşımızın genel sağlık sigortası kapsamında gelir testine başvurmasının istendiğini, bu teste başvurmayanlar ile gelir testinde uygun bulunmayanların 213 TL aylık prim ödemesi yapmak zorunda kalacaklarını hatırlatan Prof. Dr. Eyercioğlu, “Haziran 2011 seçimlerine kadar, özel hastaneleri halka açtığını, herkesin sağlıktan ücretsiz yararlandığı bir sistemi getirdiklerini halka ilan eden ve bu yolla oy toplayan hükümetin, bu uygulama ile herkesi borçlu konumuna getireceği aşikârdır. Türkiye'de şu an kredi kartı, çek ve senet dolayısıyla hacizlik olan 13.5 milyon vatandaşımız, 9.5 milyon yeşil kartlımız varken, kimin ayda 213 TL prim ödeyeceği önemli bir sorudur” dedi.

Vatandaşın hakkı elinden alınıyor
Bu primleri ödeyemeyenler ne olacağını soran BTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu şunları söyledi: “Hiçbir sağlık hizmetinden yararlanamayacak ve üstelik devlete prim borçlusu durumuna düşecek vatandaşlarımız nasıl tedavi edileceklerdir? Halen prim borçları nedeniyle sağlık sigortasından yararlanamayan kitlelerin, bu şekilde genişlemesiyle, hükümet ne gibi bir kar elde etmeyi düşünmektedir? Kaldı ki, her ay düzenli olarak maaşından prim kesilen işçi-memur gibi çalışan kesim sağlık hizmetlerinden yararlanırken, ilaç ve hastane için ek ücretler ödemekte, bazı önemli ilaçların teminini yine cebinden yapmaktadır. Çok kısa bir süre içerisinde, bu kadar insanın gelir testini yaptırması mümkün olmadığına göre, hükümet bu yolla vatandaşın en temel hakkı olan sağlık sigortasını elinden alacak bir politika izlemektedir.”

Tüm sorunlara BTP son verecek
“Bu hükümetin sağlık politikası çökmüş, Türkiye'deki sosyal güvenlik sistemi ise can çekişmektedir” diye konuşan Prof. Dr. Eyercioğlu, “Ömür boyu prim ödeyerek huzurlu bir emeklilik hayali kuranlar, artık bu ümitlerini kaybetmiş, ölünceye kadar ekmeğinin mücadelesini yapmak durumunda bırakılmıştır. Bütün bunlara son verecek olan, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Sosyal Devlet Modeli'dir. Bağımsız Türkiye Partisi, sosyal devlet projesini hayata geçirecek, genç- ihtiyar, çalışan-emekli, engelli-engelsiz, hasta-sağlıklı her insanımızı, baba devlet olarak kucaklayacak, tüm vatandaşlarımızın sosyal haklarını temin edecektir” dedi.
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
4 milyon kişiyle yapılan araştırma
Kanser ile obezitenin bağlantısı var
BM raportöründen İsrail'e Gazze tepkisi
'Holokost'u çağrıştırıyor'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
4 milyon kişiyle yapılan araştırma
Kanser ile obezitenin bağlantısı var
BM raportöründen İsrail'e Gazze tepkisi
'Holokost'u çağrıştırıyor'

Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek

Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu
12.05.2024 17:49:00
Haber Merkezi
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sezer, bölgedeki tüm muhtarlara genelge gönderdiklerini, tiny house ya da kaçak yapılara müsaade edilmeyeceğini kesin bir dille anlattıklarını söyledi.

Tiny house yapılarının giderek arttığını ifade eden Sezer, şunları kaydetti: "Her geldiğimde burada mantar gibi türüyorlar. Bu tiny house adı altında 'römork' diyor adam 'plakası var' diyor ama bakıyorsun aracı koyuyor oraya, altyapısını yapıyor önüne bir de havuz yapıyor. Bu hafta 40 tane kaldırdık. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyeceğiz. Çünkü hukuki değil yaptıkları. Burada tarım arazilerimiz çok değerli, burası turizm bölgesi. Buranın sağlıksız bir şekilde yapılaşmasına izin vermememiz lazım. Gelecek nesillere, evlatlarınıza güzel bir Saros Körfezi, güzel bir Keşan, güzel bir Enez bırakalım. Hayır duasıyla yad etsinler. Şimdi herkese müsaade edersek bunun altından kalkamayız. Bununla ilgili hukuki gerekçelerimiz de var."

İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla ortalama yüzde 82,93 olarak ölçüldü

 


12.05.2024 15:05:00 / Güncelleme: 12.05.2024 15:10:08
AA
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan ve azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki su miktarı 720 milyon 36 bin metreküp olarak kaydedildi.

Su miktarı Ömerli'de yüzde 93,05, Darlık'ta yüzde 81,61, Elmalı'da yüzde 87,21, Terkos'ta yüzde 91,68, Alibey'de yüzde 59,44, Büyükçekmece'de yüzde 77,53, Sazlıdere'de yüzde 62,53, Istrancalar'da yüzde 55,92, Kazandere'de yüzde 82,62, Papuçdere'de ise yüzde 80,96 olarak ölçüldü.

Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl 235,25 milyon metreküp su alındı.

İçme suyu arıtma tesislerinden bu yıl kente verilen su miktarı 393 milyon 29 bin metreküp olarak hesaplanırken, dün İstanbul'a verilen su miktarı ise 3 milyon 3 bin metreküp olarak kayıtlara geçti.

Son 10 yılın doluluk oranları

İSKİ istatistiklerine göre, 12 Mayıs tarihli baraj doluluk oranları
2014'te yüzde 30,26,
2015'te yüzde 94,72,
2016'de yüzde 82,29,
2017'de yüzde 85,54,
2018'de yüzde 88,22,
2019'da yüzde 89,73,
2020'de yüzde 69,15,
2021'de yüzde 77,73,
2022'de yüzde 85,73,
2023'te yüzde 49,42,
bugünkü oran yüzde 82,93 olarak kayıtlara geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Togg için 'Zırhlısını da yapabilir misiniz' sorusu üzerinden yola çıkan işletmeci İsmail Eşsiz, 'İlk Togg'u BR4 seviyesinde zırhladık. Şimdiki aracımızı da BR6 seviyesinde uzun namlu silahlara karşı zırhlamayı planlıyoruz' dedi.
12.05.2024 13:03:00 / Güncelleme: 12.05.2024 13:08:44
İhlas Haber Ajansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı
Ankara'da Ostim Organize Sanayi Bölgesi'nde araç zırhlama işi ile uğraşan İsmail Eşsiz, yüksek tehditlere karşı geliştirdikleri araç zırhlama işlemini yerli ve milli yapım Togg'a uyguladı.
Araç zırhlama işlemine 23 yıl önce başladığını belirten İsmail Eşsiz, uyguladıkları gizli zırhlama sistemi ile her şartta ilerleyen ve performans kaybına uğramayan araçlar ürettiklerini söyledi.

Togg yüksek tehditlere karşı zırhlanıyor

Tam elektrikli otomobile zırh uygulama işlemini ilk kez Togg ile gerçekleştirdiklerini aktaran Eşsiz, 'Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımızın 'Togg'u ne zaman zırhlayacağız' diye sorduğu bir haberle karşılaşmıştım. Biz de oradan yola çıkarak başladık. İlk Togg'u BR4 seviyesinde zırhladık. Şimdiki aracımızı da BR6 seviyesinde uzun namlu silahlara, yüksek tehditlere karşı zırhlamayı planlıyoruz' ifadelerini kullandı.



Sıradaki Togg'u hafif malzemeler kullanılarak, araçta kabin içini 360 derece zırhla kaplayacaklarını ve alt tabanda bomba battaniyesi yerleştirilecek.

Zırhlama işlemi sonrasında Togg'un menzilinde gözle görülür bir değişiklik olmadığını dile getiren Eşsiz, BR4 seviyesi tabanca mermilerine karşı mukavemet gösterirken BR6 seviyesi de AK-47, G-3 Piyade Tüfeği gibi uzun namlu silahlara karşı dayanıklılık gösterdiğini kaydetti.



'Sıradaki Togg'da daha kaliteli ve profesyonel olacak'

Togg'u ilk zırhlama sürecinin ortalama 45 gün sürdüğünü aktaran Eşsiz, 'Bütün Ar-Ge çalışmalarımızı yaptık ve başarıya ulaştık. Sıradaki Togg'da daha kaliteli ve profesyonel olacak. Bu da ortalama 20 gün 25 gün civarında bitirmeyi planlıyoruz' dedi.

İlk aracında tesliminden sonra Togg sahibi vatandaşların zırhlama işlemine taleplerinin arttığını dile getiren Eşsiz, 'Şu anda sırada 6 tane aracımız var. Özellikle Togg bekleyen müşterilerimiz var. Onlara da hızlı bir şekilde yanıt vermeyi planlıyoruz' diye konuştu.

Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'

Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti
12.05.2024 12:03:00
İhlas Haber Ajansı
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti.

6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkilen depremin ardından, Türkiye'de diri fay hattı haritası güncellendi. Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur, daha önce Şırnak'tan geçen ve aktif olmayan 2 farklı fay hattının olduğu, 2012 yılında Şırnak'ta meydana gelen 2 deprem ile birlikte bu fay hatlarının aktif hale geldiği ve güncel diri fay hattı haritasının yeninden çizildiğini öne sürdü.

Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Dr. Uğur, "Bölgemizde de aktif faylar mevcut. Doğu Anadolu fayı dediğimiz, Türkiye'nin en önemli iki fay hattından bir tanesi. Bunun dışında Güney Doğu Anadolu bindirme fayı dediğimiz bir fay hattı var. Bu da Bitlis ile Zagros bindirme kuşağı olarak geçiyor. Bu noktada Bitlis ile Adıyaman ve Hakkari arasındaki bütün bölgelerde bu fay hattına dahil oluyor.

Bunun dışında bizim Şırnak ilini ilgilendiren bir başka fay hattı da, Cizre fay hattı. Bu da 2012 yılı öncesinde aktif olmayan bir fay olarak değerlendirilirken, 2012'de yaşanan Silopi ve Uludere depremlerinden sonra bu fay hattı da 2013'teki aktif fay haritasında güncellendi. Artık diri yani aktif fay hattı olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla Şırnak fay hatlarına yakın bir lokasyonda bulunduğu için deprem tehlikesi mevcut olduğu bir bölgede" dedi.

Bina yapımında C30 olarak sınıflandırılan beton ve inşaat demirinin kaliteli olması gerektiğini, bina rejitilerinin arttırılması için mutlaka perde beton kullanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Uğur, şöyle konuştu:



"Bizim önceliğimiz yeterli dayanımda malzeme kullanılması. Ne demek bu' Örneğin bir beton numunenin, kullanacağımız beton malzemenin yapının taşıyıcı sistemlerin deki uygun mukavemete sahip olması gerekmekte. Örneğin C30 olarak sınıflandırıyoruz. Bu ne demek' Beton numunesinin 30 megapaskallık bir basınç etkisine dayanabilmesi. Bunun dışında kullanılan halk arasında inşaat demiri olarak bilinen donatılarında belirli standartlarda, standartlara uygun bir şekilde olması gerekmekte. Yeterli dayanımdan sonra, yeterli rijitlik dediğimiz bir kavram var. Yeterli rijiklikte kaba tabirle yapının deprem ya da yanal kuvvetler etkisinde yer değiştirme yapmaya gösterdiği direnç olarak algılanıyor.

Bu aşamada bizim yapının rejitini arttırmamız için betonarme perde kullanımına gitmemiz gerekiyor. Nedir betonarme perde' Düşey taşıyıcı, kolonun büyük ölçülü, büyük ebatta olduğu, yani kaba tabir ile büyük ölçülü kolon diyebiliriz. Bunların kullanılan yapının deformasyonlara karşı dayanımı direncini arttırıyor. Dolayısı ile deprem esnası salınımda yer değiştirmesini de sınırlıyor. Bir başka konu da süneklik. Süneklikte yapı elemanlarını nasıl ki bir lastiği tutup çektiğimiz zaman kopmadan belirli bir miktar uzayabiliyorsa bizim bazı elemanlarımız da bu şekilde esneme yapmasını istiyoruz. Büyük deprem kuvvetleri altında. Buda ani göçmeleri engelliyor. Dolayısı ile can güvenliğinin sağlanmasına yarayan bir husus.'

İçişleri bakanlığı tarafından 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından görevlendirilerek, deprem bölgesindeki yapıları incelediklerini aktaran Dr. Uğur, '6 Şubat depremlerinden hemen sonra, mart ayında İçişleri Bakanlığının görevlendirmesi ile natamam binaların devam edip etmeyeceğine karar vermek için raporlar oluşturmak üzere görevlendirildik. Orada sadece natamam binalar değil, bütün bina stoğunu inceleme fırsatımız oldu. İlk gittiğimizde gördüğümüz manzara içler acısıydı.

Yapı stoğunun büyük çoğunluğu eski binalar oluşturmaktaydı. Bu eski binaların da herhangi bir mühendislik hizmeti almadığı kanaatini getirdik. Çünkü kullanılan malzemeler, yapılan uygulamaların gerçekten deprem yönetmeliklerine hiçbir şekilde uyumlu olmadığını tespit ettik. Yeni yapılan binalarda, kontrolünü sağladığımız binaların çoğunluğunda fazlaca bir kusur olmadığını tespit ettik. Buda şu anlama geliyor. 2018 deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılan binaların diğerlerine nazaran daha güvenli olduğunu söylemek mümkün" diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.