'At sahibine göre kişner' diyen dedelerimiz, hangi tecrübelerin ve kaç asırlık deneyimin sonucunda bunu söylemişlerdir bilemeyiz ama bu kısa cümlenin, kitaplık çapta hakikatler içerdiğini hayatımızın her anında ve her alanında müşahede ediyoruz.
Bu atların sahibinden, sahiplerinden hangi sinyalleri ve hangi şiddette aldıklarını ölçmek elbette mümkün değil fakat kişnemelerinin şiddeti yedi iklim dört bucakta yankılanıyor.
Sahiplerine göre ölçüsüzce ve fütursuzca kişneyen bu atlar yüzünden, milletimizin gerçek sinyalleri almasına ve algılamasına vasıta olan frekanslar sürekli karıştı ve karışıyor.
Dini kaynaklarımız, klasik kitaplarımız ilmihal bilgisini; 'kişinin lehinde ve aleyhinde olan şeyleri bilmesi' şeklinde tarif eder, karışan ve karıştırılan frekanslar, pembeleşen kırmızı çizgiler yüzünden halkın büyük çoğunluğunun bu kabiliyeti de, ne yazık ki köreltilmiştir.
Sahiplerine göre kişneyen ve kendi hırslarından, şahsi ihtiraslarından, doymak bilmeyen işkembelerinden başka hiç bir hedef gözetmeyen ve başka ölçü tanımayan bu atlar yüzünden; milletçe azaldık, ahlakça bozulduk, millet olma vasıfları açısından çözüldük, uluslararası areneda çizildik, ekonomik mahrumiyetler sebebi ile ezildikçe ezildik, geçmiş yılların birikimleri buharlaştı da yoğurt torbası gibi süzüldük ve koskoca bir millet olarak hep beraber üzüldükçe üzüldük.
Evet evet, adı geçen atlar yüzünden uçsuz bucaksız ekilecek tarlalar ekilmez oldu, dikilecek fidanlar dikilmez oldu, sökülen elbiseler dikilemez oldu, her yönüyle ve neredeyse herkese, her kesime hayat çekilmez oldu.
Aynen öyle, adı geçen atlar yüzünden, denizler balığa, balıklar temiz denize hasret kaldı, sahiller betonlaştı ve denizlerle şehirler arasına devasa setler çekildi.
Adı geçen atlar yüzünden olanlar oldu, geçmişte sayısız sürülerle, sığır, koyun ve keçi sürüleri ile lebalep dolu olan vadiler, ovalar ve yaylalar vahşi hayvanlara mekân oldu, dolayısıyla millet ve yetişmekte olan yeni nesilleri, et ve et ürünlerine hasret kaldı.
Talan edilen ormanların, zehre dönüşen dermanların, betonlaşan harmanların haddi-hesabı kalmadı.
Evet evet, sözü edilen atlar yüzünden, hesaplar şaştı, muhasebeler değişti, değerlendirmeler ve değer yargıları alt-üst oldu da, gece karanlığında semt pazarlarında sebze-meyve atıklarından ve artıklarından idarelik arayan yoksulun sofrasından, özel uçaklarıyla dünyanın bilmem nerelerine kahvaltıya giden mutlu azınlığa servet transferi yapıldı ve yapılıyor.
'Sahibine göre kişneyen atlar' yüzünden…
- Meğer ilan edilen imar kâbusu imiş / 07.02.2025
- Et kokarsa tuz dökerler, tuz kokarsa… / 06.02.2025
- Ay bitmeden buharlaşan artışlar / 05.02.2025
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025