Sakalı Şerife saygısızlık ve sen adam olamazsın!

Hz. Peygambere saygısızlık11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz bu günlerde milletimizi derinden üzen bir hadise cereyan etti. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Peygamber Efendimizin mübarek Sakalı Şeriflerini ayağına getirtmesi bu üzücü hadiseyi oluşturdu.Katıldığı toplantılarda yorgun düşüp uyuya kalmasıyla da sürekli gündeme gelen Atilla Koç çok meşgul bir bakan olabilir. Ama padişahlar bile sakalı şerifin sahibi Hz. Resulullah'a (SAV) hürmetlerinden Kutsal emanetleri bizzat ziyaret etmişlerdir. Her ne sebeple olursa olsun yapılan şey büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlıktan sonra AKP'nin kan kaybetmesinden korkan siyasiler, tepkiyi milletten önce vererek yapılan işi elleştirmeye başladılar ve bu eleştirileri yaparken Atilla Koç'u savunmayı da ihmal etmediler. Bu AKP'li vekillerden biri özrü kabahatinden büyük bir şekilde Hz. Peygambere ait olan bu sakalı küçümseyerek "kıl işiyle uğraşmanın nelere mal olduğunu insanlar görmüyor mu? Basın da o anlamda kıllık yapmamalı, o arkadaş da kılla uğraşmamalı" açıklaması yaptı. AKP'den başka bir milletvekili ise sanki sözlerine itibar ediyorlarmış gibi "Peygamberimizin sakalından çok sözleri kutsaldır, sakalından çok sözlerine itibar edilmesi lazım" açıklamasını yaptı. .Hz. Peygamberin sözlerine itibar etselerdi, Hz. Muhammed'i (SAV) devreden çıkaran dinler arası diyalog havarisi kesilmezlerdi. Atalarımız, "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz" sözüyle bu yapılan saygısızlığı ne güzel ifade etmişler değil mi?Bir hikâyeTam bu noktada aklıma bir hikâye geldi. Okurla paylaşmak istedim.Adamın birisinin haylaz mı haylaz, yaramaz mı yaramaz bir oğlu varmış. Adam oğlunu adam edebilmek için çok uğraşmış. Nasihatler etmiş, yalvarmış, yakarmış ama oğlu yaramazlığına ve ahlaksızlığına sürekli devam etmiş.Oğlunun artık adam olacağından ümidi kesince oğluna, "sen adam olamazsın" demiş.Bir süre sonra oğlu köyünü terk edip uzak bir memlekete gitmiş. Yaşı hayli ilerlemiş olan adam oğlundan uzun yıllar boyunca oğlundan hiç bir haber alamamış. Yıllar sonra iki tane görevli gelip vezir seni istiyor diye yaşlı adamı apar topar, iterek, kakarak vezirin huzuruna götürmüşler. Yaşlı adam huzura çıktığında bir de ne görsün? Yıllardır haber alamadığı yaramaz oğlu vezir olmuş karşısında duruyor. Yaşlı adamı ayağına getirten vezir, meğer yıllardır haber alamadığı yaramaz oğluymuş.Oğlu karşısında iki büklüm olmuş, ayakta zor durabilen yaşlı babasını tepeden tırnağa bir süre süzdükten sonra;"sen bana adam olamazsın demiştin ama bak ben koskoca vezir oldum" demiş.Yaşlı adam, üzülmüş gözlerle bir süre baktığı oğluna şunları söylemiş;"Oğlum ben sana vezir olmazsın demedim ki, adam olamazsın dedim"Bu arada şunu da belirtmek isterim ki, herhangi bir yanlış anlaşılma olmasın, bu yazılan hikâyenin Atilla Koç'un Sakalı Şerife saygısızlığıyla uzaktan yakından hiç ilgisi yoktur. Hikâyede geçen vezir olmuş yaramaz oğul da zaten Atilla Koç değildir.