(dünden devam…)
Bu esnada Evs ve Hazrec kabileleri arasındaki düşmanlığı körükleyecek bir konuşma yapan Useyd b. Hudayr söze girdi: "Ey Evs oğulları! Allah'a yemin ederim ki, eğer bir kere Sa'd'ı başınıza emir olarak tayin ederseniz, kıyamete kadar Hazrecliler bundan dolayı sizden üstün olacaklardır. Bu hususta ebediyen size bir pay vermezler." Bundan gerisini 'Hidayet Önderleri' isimli eserden aktaralım:
"Bu bölünmeyi sağlayan Beşir b. Sa'd'ın sözlerini fırsat bildi Hz. Ebu Bekir. Ardından Hz. Ömer Ebu Ubeyde'nin elinden tutarak şöyle seslendi: 'Ey insanlar! Bu Hz. Ömer, bu da Ebu Ubeyde. Bunlardan istediğinize biat edin.' Habbab b. Münzir, önceden hazırlanmış bu üçlü planı fark ettikten sonra ayağa kalktı ve şöyle dedi: 'Ey Ensar topluluğu! Elinize sahip çıkın ve bu adamın ve arkadaşlarının sözlerini dinlemeyin. Yoksa sizin bu işteki payınızı alıp götürüler.' Bu sözler karşısında Hz. Ömer b. Hattab öfkelendi ve büyük bir kızgınlıkla şunları söyledi: 'Hz. Muhammed'in iktidarı ve emirleri hususunda bizimle çekişecek olan kimmiş? Biz O'nun yakınları ve aşiretiyiz. Allah'a yemin ederim ki, sapıklığa dalmış, günahla hemhâl olmuş ya da felakete düşmek üzere olan birinden başkası böyle bir cüreti gösteremez.'
Habbab b. Münzir, Hz. Ömer'in bu meydan okuyuşunu ve sert üslubunu duyunca Ensar'a döndü ve şöyle dedi: 'Eğer bunlar istediğinizi kabul etmezlerse, onları bu memleketten çıkarın. Çünkü Allah'a yemin ederim ki, siz bu işte onlardan daha çok hak sahibisiniz. Bu dini kabul edenler, sizin kılıçlarınız sayesinde kabul ettiler.' Bunları söyledikten sonra kılıcını çekti ve şöyle dedi: 'Ben onun kaşınma kütüğüyüm ve sığınağıyım. Allah'a yemin ederim ki eğer isterseniz, onu köksüz bir dala çeviririz.'
Bu sözler karşısında Hz. Ömer büyük bir öfkeye kapıldı. İki taraf arasında büyük bir kavganın çıkması an meselesi idi. Ebu Ubeyde b. Cerrah bir çatışma çıkmaması için araya girdi. Gayet yumuşak ve sakin bir sesle şöyle dedi: 'Ey Ensar topluluğu! İlk yardım eden ve koruyan sizsiniz, değiştiren ve dönüştürenlerin ilki olmayın.' Rica eder bir üslupla, nazik bir dille konuşmaya başladı. Çok geçmeden öfkeleri dindi. Ensar da kendi aralarında bölünmüşlerdi."
Sünni Tarih-i Taberî'de bu an hakkında şu rivayet yer alır: "Hz. Ebu Bekir, Ebu Ubeyde ve Hz. Ömer b. Hattab'dan birinin halifeliğe seçilmesini önerdiği zaman, bu ikisi Hz. Ebu Bekir lehine adaylıktan çekildiler. Buna Ensar'ın tepkisi şöyle oldu: Biz Ali b. Ebu Tâlib'den başkasına biat etmeyiz." (Taberî, age., c. 4, s. 21).
Hz. Ömer bu diyalogların sonunda Hz. Ebu Bekir'e yöneldi ve dedi ki: "Uzat elini ey Hz. Ebu Bekir! Allah'ın seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni uzak tutamaz." Onun ardından Ebu Ubeyde b. Cerrah ayağa kalktı ve ona dedi ki: "Sen Muhacirlerin en faziletlisisin, mağaradaki iki kişinin ikincisisin. Resûlullah (s.a.v.) olmadığı zaman O'nun yerine namaz kılan kimsesin." Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir ellerini uzattı, onlar da biat ettiler. Onların ardından Beşir bin Sa'd ve Hazrec kabilesinden bazı kimseler kalkıp ona biat ettiler. Useyd b. Hudayr da Evs kabilesinden bazı kimselerle birlikte biat etti." (Hidayet Önderleri, Ehl-i Beyt Kurultayı, s. 153-155).
Burada dikkat edilirse, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer veya Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı halifeliğe aday gösterirken, karışıklık çıkmasından korkan Hz. Ömer, söz alarak, henüz Resûlullah'ın mübarek naaşı ortada dururken Hz. Ebu Bekir'i halife tayin etmiştir. Hatta bu biat anında Hz. Ebu Bekir'e olan biatin kuşku uyandırmaması için, "Sen yaşıyorken bu mu olacaktı? Resûlullah'ın (s.a.v.) seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" demiştir. (Sünni Tarih-i Taberî, c. 2, s. 443). Hz. Ömer'in, "Resûlullah'ın (s.a.v.) seni koyduğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" çıkışını değerlendirmekte yarar vardır. (devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020