Filler yaratılış gereği vefa duygusuyla insanlığa ibret teşkil eder. Zor durumdayken kendisine iyiliği dokunan insanlarla duygusal bir bağ kurarlar ve dost olurlar. İşte fillerin bu özelliğini keşfeden insanoğlu, yetişkin bir fili yani 4 metre 7 tonluk bu gücü evcilleştirmenin yolunu da şöyle bulmuş:Asya'da fil sahibi olmak isteyen insanlar siyah kıyafetler giyerler. Ormana derin ve geniş hendekler kazarlar ve fillerin peşine düşerler. Filleri çıkamayacakları bu çukurlara sürüklerler. Hendeğe düşen fillere siyah elbiseleriyle dayak atıp, onları aç ve susuz bırakarak günlerce işkence ederler. Sonra aynı adamlar beyaz giyip, iyice umutsuzluğa düşmüş, gücü, takati kalmamış filleri hendeklerden çıkarıp su ve yiyecek verirler. Beyaz giyimli bu adamların kendisini kurtardığını düşünen zavallı filler minnetle ömür boyunca bu adamlara hizmet ederler.Bu anlattığımız fil tuzağı senaryosu bize hiç de yabancı değil. Küresel güçlerin Müslüman coğrafyasında sergilediği kanlı oyundur bu. Ortadoğu bölgesinde ortak menfaat içinde olan ABD ve İsrail'in hedefi, Hristiyanların "Tanrının Krallığı"nı kurabilmeleri için Yahudilerin Arz-ı Mev'ud'una yani üzerinde Müslüman kanı dökülmekte olan Ortadoğu topraklarına sahip olmalarıdır. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için uyguladıkları plan, Büyük Ortadoğu Projesi'dir. İşte bu proje, anlattığımız fil tuzağı gibi işlemektedir. Yani, bu iki devlet önce siyah giyip bir bölgeyi ve toplumu iç savaş veya terör yoluyla ateşe verir; sonra akları giyip insani yardım yapmak, barış ve demokrasi getirmek gibi kurtarıcı rolüyle bölgeleri işgal eder. Bu yolla hem insanları güya savaş ortamından kurtararak kölesi haline getirir, hem de bölgenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirir; yani BOP'u gerçekleştirir.Örneğin; Amerika ve İsrail'in emperyalist aç gözlülüğü ve BOP sevdasıyla siyah giyip yahut giydirip desteklediği zalim diktatörleri Irak'ta Saddam'ı, Mısır'da Mübarek'i, maddi destekleriyle kurdukları terör örgütleri olan Taliban'ı ve IŞİD'i Ortadoğu'ya musallat edenler, sonra beyazları çekip dünya kamuoyunda "Bu tehlikeleri yok etmeliyiz" mesajları verdiler, veriyorlar. Bölgeye zulmü, kanı, açlığı yani ölümü getirenler, ak giyip BM, NATO yoluyla bölgelere müdahale edip işgal ettiler, ediyorlar ve maalesef adım adım BOP'u gerçekleştiriyorlar.Bu hakikat karşısında yüce Türk milletine düşen görevler şunlardır:- Tüm bu oyunları bertaraf etmek, dini ve milli bütünlüğü ve sosyal adaleti sağlamak için bir an evvel uyanıp kendine gelmek. Yani özüne dönüp Âsâkirullah kimliğine bürünmek,- BOP eşbaşkanını ve bu projede görev alan siyasileri önümüzdeki seçimlerde sandığa gömmek,- Tüm bu senaryoyu katil ABD ve İsrail sahnelemeden yıllarca evvel öngören, bu milleti ve İslam dünyasını bu büyük tehlike karşısında uyaran, çözümün tek sahibi muhterem Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğini görmek,- Kendisinin genel başkanlığını yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar yapmak.Sözün özü, aziz milletimize düşen; basiretli olmak, fil gibi olmamaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İlay Sultan / diğer yazıları
- Ehl-i Sünnet İmamları'nın Ehl-i Beyt sevdası / 19.06.2017
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015