Ne kaldı denmedik sana? Söyleyenlere bir baksana! Ne kadar da yalan ustası! Şeytan bile dilini yutar, görevini bunlara bırakır! Bütün soykırımları sen yapmışsın! Sen katilmişsin! Sen Türk değilmişsin! Peki, sen nesin! Sanık sandalyesine oturtulan sensin! Hayalleri çalınan sen! Gerçekleri sahteleriyle değiştirilen sen! Saflığı istismara malzeme yapılan sen! Vatanına göz koyulan, bayrağı beğenilmeyen sen! Devleti küçültülen, parası pul edilen sen! Dilenciye döndürülen sen! Psikolojisi bozulan, kimyası değiştirilen sen! Sana "her şeyden vazgeç!" diyorlar! Değerlerinden kurtul, mücevherat gemini batır! Seni ayakta tutan her ne varsa, boş ver! "Atatürk'ten kurtul" diyorlar! "Milli Mücadele gereksizdi" sakızını çiğniyorlar! Çanakkale'de yapılan kahramanlığı saymıyorlar! Kahramanlara Türk demekten kaçınıyorlar… Kimdir kahraman? Kan dökenlere masum diyenler sana "sus" diyorlar. Kardeşlerini boğazlaman için sana çok "alkış" yapıyorlar. "Tevhid" mayana "teslis" katıyorlar. Şekille seni aldatıyorlar, sana yen i bir imaj veriyorlar! Ama o sen değilsin! Kutsalların içi boşalıyor, cebin boşalıyor, kalbin boşalıyor. İslam'ın olmazsa olmazlarını bir kalemde siliyorlar! Onları "diyalog yalanlarına" kurban ediyorlar… Zehri tatlıyla ambalaj yapıp yediriyorlar, afiyet olsun! "Olmak ya da olmamak, bütün mesele bu" diyor ya Şekspirciğim… Hayatın "sörvayvır"a döndü, "Robinson Kruzo" oldun! "Türk olmanın gururunu" terk etmeni bekliyorlar! Sana "Türk" demiyorlar, "ürk" diyorlar. Manevralar o kadar çok ki… Göz boyamacılar durmuyor. Kimine "in" diyorlar, kimine "çık". Şefaat beklenen ülkeler, şişirilmiş balonlar var. Ve sen aval aval bakıyorsun! Ama görmüyorsun! Görmek istemiyorsun… Sen sadece onların görmek istediklerini görüyor, Duymak istediklerini duyuyorsun. Ama şunu unutma, Hak birdir. Batıl çokta olsa hiçtir. Birlik Hak ile olandadır. Haklı olan da odur. Hakkın elinden alınıyor, umursamıyorsun. Uykun derin ama sen çok sığsın. Uyansan da uyanmasan da. Tarihin akışı değişmez, Türk Hakkın adamıdır. Ve öyle kalacaktır. Sana Türk olmanın gururunu yaşatan Türkün Başbuğuna kulak ver… O'nun derdi sensin, senin de dermanın O'nda. Dününü O'ndan duy, bugününü O'nda seyret, yarınlarına O'nla şekil ver. Ahh! Olanları bir de O'nun gözüyle görebilsen! O diyor ya: "Ben milletime aşığım". Gündüzü sen, gecesi sen, hecesi sen, nefesi sen, çilesi sen. O aynada seni var eden kimlik var, medeniyet var, irfan var, iman. O'nunla hakimiyet duygun yeşerir, mahkumiyet zindanından kurtulursun. Ben de sesimi yükselterek ait olduğum yüce milletime diyorum ki: "Varlığım Türk varlığına armağan olsun."
Yavuz Ekim / diğer yazıları
- Hayra anahtar, şerre kilit / 11.02.2021
- Bu aşka canımı adayacağım / 06.05.2020
- Hüseynî siyaset / 25.04.2020
- ‘Endişe etmeyin!’ / 20.04.2020
- Yaptırmazlar! / 28.03.2020
- Arkası gelmez dertlerimin / 25.02.2020
- Deryalar içinde susuz gezmek / 22.02.2020
- Yarım sözcük / 09.01.2020
- Bu ülke nasıl düze çıkar? / 01.05.2018
- Başım gözüm üstüne?II / 21.02.2018
- Bu aşka canımı adayacağım / 06.05.2020
- Hüseynî siyaset / 25.04.2020
- ‘Endişe etmeyin!’ / 20.04.2020
- Yaptırmazlar! / 28.03.2020
- Arkası gelmez dertlerimin / 25.02.2020
- Deryalar içinde susuz gezmek / 22.02.2020
- Yarım sözcük / 09.01.2020
- Bu ülke nasıl düze çıkar? / 01.05.2018
- Başım gözüm üstüne?II / 21.02.2018