logo
16 NİSAN 2024

Sayın Bakana açık mektup

01.04.2019 00:00:00
İnanın çok iyi biliyorum ki, ekonomik dengelerin nasıl işlediği ve her işleyişin nasıl bir sonucu olabileceğini düşünüyor ve kadronuzla beraber kafa yoruyorsunuzdur. Şu an itibariyle konulara, problemlere nasıl çözüm üreteceğiniz noktasında size teorik olarak bilgiler anlatılıyor ve izleyeceğiniz yöntemler konusunda sizi de ikna etmeye çalışıyorlar. Problemlerin üzerine kararlılıkla gitmeniz piyasaya güven veren bir duruş sergilemeniz isteniyor.
Ben de size Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den öğrendiğim ekonomi bilgilerimi paylaşarak, tedbir alınmazsa ülkemizi felakete sürükleyecek olan döviz kuru katliamını sona erdirmek için katkıda bulunmak istiyorum.
Bu yazım size ulaşır mı, ulaşmaz mı bilemem ama şundan eminim ki çözümler uygulanırsa, kendinizin de ülkemizin de şimdilik önünü açar ve oyunları bozarsınız. Yoksa efelenerek, gözdağı vererek döviz kurunda yaşanan olumsuzlukları düzeltmek mümkün değil, hatta belirsizliği arttırarak ekmeklerine yağ sürmüş olursunuz.
Siz de, biz de biliyoruz ki dövizin kapitalist ekonomilerde yükselmesinin en önemli nedenleri arasında;
1- İthalatın ihracatı geçmesi, dövizin dışarı çıkması sonucu piyasada dövizin azalması ve doğal olarak değerlenmesi, yani yükselmesi var.
2- Amerika başta olmak üzere kendi ülkelerindeki faizleri yükselterek, özellikle döviz rezervi az olan ülkelerden dövizi kendi ülkelerine çekerek, iç piyasanızda döviz ihtiyacı ortaya çıkarmaları… Hemen ardından sözde döviz almak istiyorlarmış gibi davranarak dövizi yükseltmeleri… Piyasada olmayan bir şeyin değeri artar anlayışı var.
3- Çok ani bir şekilde büyük çapta dövizin yurtdışına çıkmasının sağlanması nedeni önemli değil tabii ki, yine iç piyasanızda döviz ihtiyacı ortaya çıkarmaları ve dövizi başka bir şekliyle yükseltmeleri var.
4- Yine siyasi istikrasızlık sonucu gerçek yabancı yatırımcının ülkemize gelmemesi, iç istikrarsızlık sonucu turizm gelirlerini azaltarak döviz girdisinin engellenmesi de döviz değerini yükseltiyor.
Tabii ki daha birçok oyun var, yapacak bir şeyiniz yok. Kapitalist ekonominin kuralları bunlar, bunları siz biz oluşturmadık ama bu oyunun içerisinde iseniz, bu sistemin acımasız ve adaletsiz sonuçlarını yaşamak ve yaşatmak zorundasınız. Bu durumlarda efelenmek, bağırmak, kızmak çözüm değil tersine onların istediği belirsizlik ortamını daha da derinleştirmiş olmaktır. Sonuçta nereye mi götürürler işi? Her sıkıştırıldığınızda kocaman bir siyasi ve ekonomik tavizler vermeye… Sayın bakanım!
Kalıcı ve gerçek çözüm nasıl olur diye seslenmenizi duymak istiyorum? Onu da söyleyelim, dünyada kabul bulmuş, özellikle Çin ve Rusya'nın bire bir uygulamaya çalıştığı Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den sormak öğrenmek lazım… Kaybedecek bir şeyiniz kalmadı benden söylemesi… 
Gelelim mevcut durum için çözüm önerilerimize… Döviz kuru rejimi tercihi, her iktisat politika aracının kullanımında olduğu gibi, ekonomik etkiler doğuracaktır. Rasyonel bir döviz kuru rejimi doğal olarak, rejimin özelliklerinden kaynaklanan beklentileri de içinde barındırmak zorundadır. Teorik ele alındığında siz ve kadronuzda mutlaka biliyorsunuz ki, döviz kuru rejimlerinin makroekonomik etkilerinin oldukça tartışmalı konu olduğudur. Sadece şunu söyleyip bırakacağım kapitalist iktisatçılara, döviz kuru sistem tercihinin tartışmalı olduğu fikrinin bile bilerek yapılmasıdır.
Nedenleri malum… O halde kabaca iki alternatifiniz var kapitalist sistemde: Ya sabit döviz kuru rejimi, ya da dalgalı (esnek) döviz kuru rejimi… Hadi bir de bunların arasında olanlar… İşin gerçeği ikisi de kendi sistemleri içerisinde ekonomilere çözüm olmamıştır. İkisinin de ortak özelliği, bazı ekonomik düzelmelere olanak verirken bazı ekonomik yapıları bozmaktadır.
O halde can alıcı soru şu: Şu an hangi kur sistemi ne olmalı? Ülkemizin gelişmişlik düzeyi dikkate alınarak, belirli süreliğine en az zarar edeceğimiz döviz kuru rejimi sabit döviz kuru rejimidir diyoruz.
Şimdi nedenlerini ve sonuçlarını anlatacağım:
1- Sabit döviz kurunun en önemli avantajının fiyat istikrarını sağlamada bir araç olarak kullanılmasıdır.
2- Para politikası üzerindeki oynaklığa son vererek enflasyonist beklentilerin aşağı çekilmesidir.
3- Ola ki cari açıkların sürdürülemez hale gelmesi durumunda, devalüasyon aracılığıyla hükümete kurlara tekrar müdahale imkanı sunmasıdır.
4- Başta döviz kuru hareketliliğini en aza indirerek, ekonomik büyüme üzerinde olumlu etkisinin olmasıdır.
5- Döviz kuru istikrarının sağlanması ve beklentilerdeki belirsizliğin ortadan kalkması ve ticaret ve yatırımlara güven vermesidir.
6- Maalesef sanayi, ileri teknoloji, enerji ihtiyaçlarında dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bundan dolayı, ithalatta enerji maliyetlerinin öngörülür olmasını, sanayii ve teknolojik ürünlerin ithalatında, kolaylık sağlaması gibi faydaları söylenebilir.
Peki, bunlar kalıcı çözüm mü? Tabii ki değil…
Kalıcı çözümü bir sonraki yazımızda anlatacağız.
 
Ahmet Berber / diğer yazıları
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Vatandaşın kemeri değil boğazı da sıkılacak
Yeme içmeye KDV zammı geliyor!
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Vatandaşın kemeri değil boğazı da sıkılacak
Yeme içmeye KDV zammı geliyor!
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.