'Seçilmiş başkanının, neredeyse adını anmak yasak'
19 Mart operasyonları mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 12. buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. Buluşmada, 230 gündür Silivri’de 12 metrekarelik bir hücrede tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mektubu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu tarafından okundu
07.11.2025 15:24:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Aile Dayanışma Ağı (ADA), 12. buluşmasını yine Saraçhane Parkı'nda gerçekleştirdi. Buluşmaya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı ve çok sayıda milletvekili katıldı. 12. buluşmanın basın açıklaması, seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı, CHP ve 15,5 milyon vatandaşın imzasıyla cumhurbaşkanı adayı gösterilen Ekrem İmamoğlu'nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu tarafından okundu. Dr. İmamoğlu'nun açıklamasının ardından, sırasıyla; Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar'ın kardeşi Caner Aydar ve üniversite öğrencisi Emircan Yılmaz söz alarak, kendilerinin ve ailelerinin yaşadıkları hukuksuz süreci kamuoyu ile paylaştı.
"Masumiyet karinesi ihlal ediliyor"
"Bu buluşmalara katılan herkes; dayanışmamızın büyümesine, adalet arayışımızın güçlenmesine katkı sağlıyor" diyen Dr. İmamoğlu, şunları söyledi:
"Her hafta artarak, daha fazla sayıda vicdan sahibi insanla kenetlenerek bir araya geliyoruz. Yaşatılan haksızlık ve hukuksuzlukların karşısında rahatsız olanların sayısı, her geçen gün artıyor. Her kesimden, her siyasi görüşten insan, sadece destek olmak için değil, aynı zamanda toplum vicdanının sesi olmak için her cuma, Saraçhane'ye geliyor. İlk günden bugüne yaşananlar, hukukun siyasetin aracı haline gelmesinin örnekleri oldu. Kıymetli eşim Ekrem İmamoğlu'nun görüntüsüne, sesine yasak getirildi.
16 milyonluk İstanbul'un millet iradesiyle seçilmiş başkanının, neredeyse adını anmak yasak. X hesabına erişim engellenmiş durumda. Oysaki Ekrem İmamoğlu, hala İstanbul Belediye Başkanıdır. Bu yapılanlar yasal değildir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden olan masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ihlal ediliyor. Aynı şekilde birçok medya mensubunun da sosyal medya hesaplarının kapatıldığına, iktidarı rahatsız eden haberlerin görünürlüklerinin engellendiğine şahit oluyoruz.
"Sadece Ekrem İmamoğlu değil, halkın da haber alma hakkı engelleniyor"
Daha dün, birçok değerli basın mensubu, yine dayanaksız iddialar nedeniyle ifadeye çağrıldı. Basın üzerinde büyük bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Sadece Ekrem İmamoğlu değil, halkın da haber alma hakkı engelleniyor; milletin iradesi susturulmaya çalışılıyor. Bununla da yetinilmiyor, açıkça aileler hedef alınıyor. Bu hafta içinde değerli kayınpederim Hasan İmamoğlu ile sevgili oğlum Selim ifadeye çağrıldılar. Daha ifadeleri alınmadan önce, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
Artık yalnızca siyasetçileri değil, aileleri de hedef alıyorlar. Oysa ki aile kutsaldır. Aile, toplumun temelidir. Ailelerin bile bu hukuksuzlukların muhatabı haline getirilmesi ne adalete ne siyasete ne de vicdanlara sığar. Bu; yargı eliyle bir intikam peşine düşülmesinin tablosudur. Sadece mağduriyet yaşayan ailelerin değil tüm toplumun adalet duygularını aşındırmaktadır. Halkın devlete duyduğu güveni zedelediği için de çok tehlikelidir. Çünkü adalet, toplumu ayakta tutar.
"Haklılığımıza ve masumiyetimize inancımız tamdır"
Bizler; kim olursa olsun, herkes için adil ve tutuksuz yargılama, tarafsız bir hukuk sistemi istiyoruz. Masumiyet karinesi kavramının, tutuksuz ve adil yargılama ilkesinin önemini bir kez daha vurguluyoruz. İddianamenin bir an önce yazılması, yargılamanın başlaması ve tamamının TRT'den canlı olarak yayınlanması taleplerimizi ısrarla yineliyoruz. Haklılığımıza ve masumiyetimize inancımız tamdır.
Bu mücadelede bizim en güçlü kaynağımız, umudumuz ve dayanışmamızdır. Bu dayanışmaya, barış ve huzur içinde ortak bir yaşam umuduna destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Unutmayın; bu mücadele kişilere değil, bir ülkenin geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Pazartesi günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü; ölümünün 87. yıl dönümünde sonsuz saygı ve şükranla anacağız. Atatürk'ün bizlere armağan ve emanet ettiği Cumhuriyetimizi sonsuza kadar koruyacağız. Cumhuriyete sahip çıkmak; adalete, demokrasiye, eşitliğe ve özgürlüğe sahip çıkmaktır. Atatürk'ün yolu, bizlere rehber olmaya devam edecektir. Gelecek hafta Saraçhane'de yeniden bir araya gelmek üzere, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
"Masumiyet karinesi ihlal ediliyor"
"Bu buluşmalara katılan herkes; dayanışmamızın büyümesine, adalet arayışımızın güçlenmesine katkı sağlıyor" diyen Dr. İmamoğlu, şunları söyledi:
"Her hafta artarak, daha fazla sayıda vicdan sahibi insanla kenetlenerek bir araya geliyoruz. Yaşatılan haksızlık ve hukuksuzlukların karşısında rahatsız olanların sayısı, her geçen gün artıyor. Her kesimden, her siyasi görüşten insan, sadece destek olmak için değil, aynı zamanda toplum vicdanının sesi olmak için her cuma, Saraçhane'ye geliyor. İlk günden bugüne yaşananlar, hukukun siyasetin aracı haline gelmesinin örnekleri oldu. Kıymetli eşim Ekrem İmamoğlu'nun görüntüsüne, sesine yasak getirildi.
16 milyonluk İstanbul'un millet iradesiyle seçilmiş başkanının, neredeyse adını anmak yasak. X hesabına erişim engellenmiş durumda. Oysaki Ekrem İmamoğlu, hala İstanbul Belediye Başkanıdır. Bu yapılanlar yasal değildir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden olan masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ihlal ediliyor. Aynı şekilde birçok medya mensubunun da sosyal medya hesaplarının kapatıldığına, iktidarı rahatsız eden haberlerin görünürlüklerinin engellendiğine şahit oluyoruz.
"Sadece Ekrem İmamoğlu değil, halkın da haber alma hakkı engelleniyor"
Daha dün, birçok değerli basın mensubu, yine dayanaksız iddialar nedeniyle ifadeye çağrıldı. Basın üzerinde büyük bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Sadece Ekrem İmamoğlu değil, halkın da haber alma hakkı engelleniyor; milletin iradesi susturulmaya çalışılıyor. Bununla da yetinilmiyor, açıkça aileler hedef alınıyor. Bu hafta içinde değerli kayınpederim Hasan İmamoğlu ile sevgili oğlum Selim ifadeye çağrıldılar. Daha ifadeleri alınmadan önce, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
Artık yalnızca siyasetçileri değil, aileleri de hedef alıyorlar. Oysa ki aile kutsaldır. Aile, toplumun temelidir. Ailelerin bile bu hukuksuzlukların muhatabı haline getirilmesi ne adalete ne siyasete ne de vicdanlara sığar. Bu; yargı eliyle bir intikam peşine düşülmesinin tablosudur. Sadece mağduriyet yaşayan ailelerin değil tüm toplumun adalet duygularını aşındırmaktadır. Halkın devlete duyduğu güveni zedelediği için de çok tehlikelidir. Çünkü adalet, toplumu ayakta tutar.
"Haklılığımıza ve masumiyetimize inancımız tamdır"
Bizler; kim olursa olsun, herkes için adil ve tutuksuz yargılama, tarafsız bir hukuk sistemi istiyoruz. Masumiyet karinesi kavramının, tutuksuz ve adil yargılama ilkesinin önemini bir kez daha vurguluyoruz. İddianamenin bir an önce yazılması, yargılamanın başlaması ve tamamının TRT'den canlı olarak yayınlanması taleplerimizi ısrarla yineliyoruz. Haklılığımıza ve masumiyetimize inancımız tamdır.
Bu mücadelede bizim en güçlü kaynağımız, umudumuz ve dayanışmamızdır. Bu dayanışmaya, barış ve huzur içinde ortak bir yaşam umuduna destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Unutmayın; bu mücadele kişilere değil, bir ülkenin geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Pazartesi günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü; ölümünün 87. yıl dönümünde sonsuz saygı ve şükranla anacağız. Atatürk'ün bizlere armağan ve emanet ettiği Cumhuriyetimizi sonsuza kadar koruyacağız. Cumhuriyete sahip çıkmak; adalete, demokrasiye, eşitliğe ve özgürlüğe sahip çıkmaktır. Atatürk'ün yolu, bizlere rehber olmaya devam edecektir. Gelecek hafta Saraçhane'de yeniden bir araya gelmek üzere, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































