"İstikrar" kılıfı altında "temsilde adaletten" vazgeçerek başka partilerin oylarını zimmetine geçirerek Meclis'te gerçek gücünün birkaç misli temsil kudretine kavuşan AKP, Dicle kenarında kaybolan koyuna ağıt yakan bir kurttan farksızdır.Ne demek istediğimizin daha iyi anlaşılabilmesi için?AKP'nin iktidara geldiği 2002 seçim sonuçlarına Son Sayfa'dan Neval Kaçar'ın gözü ile hep birlikte bakalım:Seçmen sayısı: 41. 407.015. Kullanılan oy sayısı: 32.753.386.Toplam geçerli oy: 31.510.007. Oy kullanmayan seçmen sayısı: 8.653.029.Geçeriz ve kullanılmayan oy toplamı: 9.897.008. AKP'nin aldığı oy: 10.848.704.Çıkardığı milletvekili: 353Sayın Kaçar hesap etmiş. AKP'nin aldığı 10 milyon 848 bin 704 oy, geçerli oyların sadece yüzde 34.43'ü; toplam oyların ise yalnızca yüzde 25'i.Peki, geçerli oyun yüzde 34, toplam oyun yüzde 25'ini alabilen AKP, 2002 seçimlerinde 550 milletvekilinin yüzde kaçını almış?Tam yüzde 363'ünü?Toplam oyun yüzde 25'ini alacaksın amma Meclis'teki milletvekillerinin yüzde 363'ü senin olacak? Bu, bir "millî irade gaspı" değildir de nedir? Koltuğu "gasp" olanın icraatı "Deniz Feneri e.V" siyaset sanatı da "öfke"den ibaret olmaz mı?Bir de 6 milyon fazla seçmen meselesi var ki, izahı mümkün değil. Neval Kaçar sormuş, resî kurumlar da cevap vermiş. TÜİK ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün rakamları ile Yüksek Seçim Kurulu rakamları birbirini tutmuyor. Arada tam 6 milyon fark var.Sayın Kaçar, Şimdiye kadar YSK vasıtası ile hazırlanan 'seçmen kütüğü' oluşturma ilkesi, 2008 yılında YSK'dan alınarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne devredildi hatırlatmasında bulunuyor. 6 Milyon fark bu devirden kaynaklanıyor.Bu 6 milyon kişi bir şekilde oy kullanmayacak mı?Kullanacak!Kullanınca kimin işine yarayacak?Kimin işine yarayacağı seçmen kütüklerini oluşturma yetkisinin YSK'dan alınması, yani yargının devre dışı bırakılması size bir şeyler ifade ediyor olmalı?Yargı nerede devre dışı bırakılıyorsa orayı hep AKP doldurmuyor mu?Bu tablo "millî irade gaspının" sadece bir yüzü. Böyle alavere dalavere ile yüzde 10 seçim barajını aşıp Meclis'e giren partiler Genel Bütçe'nin 5 binde 2'isi kadar devlet yardımı alıyorlar. Bu az buz bir para değil.2013 yılında AKP 81 milyon, CHP 42 milyon, MHP 21 milyon lira yardım aldı. Seçim yılında bu yardım üç katına çıkıyor. Seçim yılı AKP 186 milyon 301 bin lira, CHP 84 milyon, MHP 42 milyon lira alacak. Seçim yılına kadar her yıl aldıklarını da eklediğinizde bu partiler toplam en az bir trilyon lira ile seçim startı verecekler. Bağımsız Türkiye Partisi, işte birbirinin aynı olan bu partiler ve onların bir trilyon liraları ve tabi bütün bunlara ilaveten iktidar partisinin Fak-Fuk-Fon olarak bilinen kurumun ve belediye kaynaklarının devreye sokulması ile, tek başına mücadele edecek.Ne ile?İnançlı ve fedakâr neferleri ve donanımlı dava arkadaşları ile?Ne ile?Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" ile.Ne ile?Haydar Hoca'nın sanki kendi kesesine konuyormuş gibi bir gönül huzuru ve mutluluk ile çoluk çocuğunun gece gündüz çalışarak kazandığı aile serveti milletinin uğruna vakfetmesi ile?Şimdi ey vicdan ehli!Bu iki fotoğrafı yan yana koy ve "Acaba Allah (c.c.) bunlardan hangisinden razı olur?" diye sor lütfen.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015