logo
25 NİSAN 2024

Seçim, sonunda var mı geçim?

30.10.2015 00:00:00
Sahte kurtarıcılar, Resûlullah Efendimiz döneminde de arz-u endam etmişti. Yeni değil. Siyaset de ne çektiyse, bu sahte kurtarıcılardan çekmiş!Tam zamanıdır. Hikâyeyi aktaralım.  Padişahlık zamanında adamın biri, peygamberliğini ilan edince meraklanan padişah,-Yoklayın şunu da ne biçim peygambermiş anlayalım, demiş.Sahte peygamberi yakalamışlar, bir de bakmışlar ki, bitik, kılıksız yalınayak bir serseri.Sormuşlar:- Sen peygamber misin?-Evet?-Nerden belli?-Kırk günde bir Cebrail gelir bana, Tanrı'nın buyruklarını bildirir.Yalancı peygamberin söylediklerini padişaha iletirler. Padişah:-Ona bir geniş daire ayırın. Ne isterse verin. Yesin, içsin! Yanız bir şartım var. Kırk gün içinde Cebrail gelmezse, kellesini kestiririm!Adam, olağanüstü bir yaşam sürüyormuş. Kırk gün sonra sormuşlar:-Cebrail geldi mi?-Evet geldi.-Ne dedi?-Dedi ki: -Şimdi tam yerini buldun. Bu benim sana son gelişimdir. Bir daha gelmeyeceğim. Tanrı, 'aman', olduğu yerden sakın kıpırdamasın! diyor. Böyle dedi, gitti Cebrail.Ne yazık ki bugün çıkarcı politika, bir meslek haline geldi şu güzel ülkemde. Meclise giren sözde kurtarıcılar, tekrar boş vaatlerle ham hayal satıyor, sıkılmadan beş ay sonra tekrar milletten vekâlet istiyor. Gündeminde dokunulmazlık zırhıyla, nüfuz sahibi olmak, AB ve ABD politikalarına uydurulmuş parti programlarıyla mecliste neye hayır, neye evet dediğine bakmadan liderinin iki dudağından çıkacak emirleri dinlemek dışında bir şey yok! 550'si de çaresiz. 7 Haziran'da tecelli eden meclis bünyesinde dört parti anlaşamadı, milletin iradesine uygun bir siyaset izlemedi, çareden ziyade sorunun aktörü oldu. Bir kayıkçı kavgası ile yine millet ve meseleleri devreden çıkarıldı. Oturduğu yerden kalkmak istemeyen, tekrar seçilmek dışında bir derdi olmayan malum siyaset, bu millete ne iş, ne de aş verebilir. Ancak zam yapar, kemer sıkmayı da çare diye pazarlar.  Süslü laflarla sana ne istediğini unutturur. Kendi vekil arkadaşlarıyla vekil maaşları için anlaşan ama bir araya gelip ülke meselelerini konuşamayan bu partiler mi şu milleti kardeş edecek? Sivili askeri, devleti milletiyle bir ve beraber yapacak? Şimdiye kadar olmadı, bundan sonra da boşu boşuna hayal kurmayın! Durdukları kapı farklı! Hâlbuki siyaset, Hak rızası için millete hizmet etmektir. Kişisel menfaat elde etmenin, ihtiras dağları oluşturmanın, koltuk belâsına râm olmanın adı değildir. Birbirini anlayamayan bu siyaset seni anlar mı, sorunlarına çare arar mı? Ekonomi, sağlık, hukuk, güvenlik, adalet, asayiş, kültür, sanat, spor dâhil tüm problemlerine kalıcı ve reel çözümler lazım ama sen hep yanlış partilerde arıyorsun çareyi! Seçim, sonunda 'geçim' olmayacaksa oy vermişsin, neye yarar? Yine kapitalizm kazanacaksa, seçtiğin parti, seni şikâyetlerinden kurtarır mı? Ülkemizde siyaset, ferasetten beslenmiyor. Siyasete "çıkar virüsü" bulaşmış! Başka aşklar, siyaseti şekillendirmiş!Bak, bugün yaşasaydı, Şeyh Edebalı sözünü şöyle söylerdi: "Emekliyi yaşat ki, devlet yaşasın! ", "İşçiyi yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Memuru yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Anneleri yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Gençliği yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Çocukları yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Öğrencileri yaşat ki devlet yaşasın! ", "İhtiyarları yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Engellileri yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Sokakta kalanları yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Hastaları yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Öğretmenleri yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Çiftçiyi yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Tarım Köylüsünü yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Hayvancılıkla uğraşanları yaşat ki, devlet yaşasın!", "Esnafı yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Sanayiciyi yaşat k, devlet yaşasın!", "Sporcunu yaşat ki, devlet yaşasın!",  "Sanatçıyı yaşat ki, devlet yaşasın! ", "Madenciyi yaşat ki, devlet yaşasın!"İnsanını yaşatmayan devlet anlayışı çöker! Yönetenler, halkını sürü olarak görmeyecek! Siyaset, milletinin hizmetkârı olmalı, milletini hizmetçi görmemeli, insan görmeli!O zaman insan da, devlet de yaşar! Kapitalizme bel bağlayıp, insanları bindirilmiş kıtalarla, seçim şarkıları ya da alkışlarla yaşatamazsınız! Kapitalizmden beslenen siyaset sana, üç kuruşluk asgari ücreti verirken eli titrer. Sana cömert bir ekonomi modeli lâzım. Sana cömert bir lider lâzım, Hacı Bektaş gönüllü, Atatürk yürekli. Modelin adı Milli Ekonomi Modeli, liderin adı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Herkesi ihata eden anlayışının adı Bağımsız Türkiye sevdasıdır. Elin Rus'u dâhil dünya anladı, sen inat ediyorsun!Alışageldiğin politik aktörler, O'nun projelerinden ilham almıyor, kopya çekiyor fütursuzca. Ama faydası yok! Onlarda bu ilim mevcut değil, Haydar Hoca'nın ilminin sadakası etmezler!Hatırlayın ibretlik kıssayı. Hz. İsa (a.s)'a Yahudi'nin biri gelmiş, ölüyü dirilten duayı bana öğret demiş. Hz. İsa (a.s) öğretmiş, ölüye okumuş, dirilmemiş. Gelmiş, "Duayı tamam öğretmedin mi? Ben okudum dirilmedi" deyince Hz. İsa (a.s): "Dua o duadır amma ağız İsa'nın ağzı değildir" demiş.Bu modeli sahibinden okuyacaksın! ABD kulağıyla duyamazsın, gözüyle göremezsin, diliyle bilemezsin!Bize güzelim cumhuriyeti ve cennet vatanı armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü iyi anla! Samsun'a çıktığı günü bak nasıl anlatıyor: " Ben 1919 senesi Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün, elimde hiçbir maddi güç yoktu. Yalnız büyük Türk ulusunun asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir güç vardı. İşte ben bu ulusal güce, bu Türk ulusuna güvenerek başladım?" Cüzdanı için değil vicdanı için milletine hizmet etmek! Bu yola baş koymak!Ya şu sözü AB ve ABD meftunu olanlara gelsin: "Türkiye bir maymun değildir ve hiç bir milleti de taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir."Özleşmenin adı Milli Ekonomi Modeli ile Bağımsız Türkiye fikridir ki, o da Haydar Hoca'da var! Çare O'nda, ilaç O'nda, çözüm O'nda! Milli ve yerli kadro O'nda!Kasım 1922 tarihli Hollandalı Fiandelsblat Gazetesi şu sözleri yazdı: "Türklerin bu beklenmedik zaferi akla şu soruyu getiriyor: Son nefesini vermekte olan, ölüme mahkûm Türkiye dört yıl süren dünya savaşı sırasında tüm maddi ve manevi kaynaklarını tükettiği halde, nasıl olur da tüm dünyayı şaşkına çevirir? Sonu gelmiş gibi duran bir ülke, bugün üstelik yapayalnız kaldığı bir anda, müthiş bir örgütlenme yeteneği ve doludizgin bir coşku sergiliyor. Londra'da yapılan hesaplarda Mustafa Kemal ve başlattığı hareketin sıfırı tükettiği, iflasa sürüklendiği, iki kere ikinin dört ettiği gibi ortadaydı. Anadolu dullar ve yetimler ülkesine dönmüştü. Tam dört yıl boyunca milyonlarca insan durmaksızın savaştı ve demir yumruğuyla İngiltere maşası Yunanistan'ı denize döktü. Bu, ulusal davaya duyduğu inançla mümkün oldu."İnançla bütün sorunlarımızı beraber çözebiliriz. Elden medet ummayalım. İçimizdeki değerin farkına varalım.  Atatürk'ün izinden giden Haydar Hoca ile olalım. Seçimimiz kaderimizi belirleyecek, ya ağlanıp şikâyete devam diyeceğiz ya da güleceğiz! Bir Arap atasözünde şöyle der: " Toz-duman dağılsın, bindiğin at mıdır, eşek midir, anlarsın!" Seçim sonuçları yine aynı olursa senin sorunlarını çözülmeyecek. O zaman "Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete, amaneeeen" diyen Cem Karaca keşke sağ olsaydı da sana bunun izahını "kendim ettim, kendim buldum" diye yapsaydı!Asgari ücreti 5 bin TL olarak kaynaklarıyla haykıran Eh-li Beyt Hizmetkârı Haydar Hoca cebini de, gönlünü de dolduracak. Yediden yetmişe her vatan evlâdı için kaleme aldığı ekonomi modeliyle "elvedâ fakirlik, hoşgeldin zenginlik" diyeceğiz. Dünyayı dünya gibi, ahireti ahiret gibi yaşayacağız. Kardeş olacağız.  Haydar Hoca bu ülkenin gizlenen, ecnebiye teslim edilen madenlerini, paha biçilmez kaynaklarını seninle buluşturacak. Herkes bu devletin vatandaşı olmanın tadına varacak. Kimse dağa çıkmayacak, ötekileşmeyecek! Terör bitecek. Bir bilek bir yürek olacağız. Bu ülkenin kavgaya, bölünmeye, ayrışmaya tahammülü yok! Üniter yapımız bozulursa bu millet darmadağın olur! Gidecek başka vatan yok! Kaderimiz beraber, hatıralarımız beraber! Bu topraklar hepimizin. Yeter ki,"iş olsun, aş olsun, bu millet kardaş olsun, çözüm adresi Haydar Baş olsun!"Dedem Korkut ne hoş söylemiş! "Hey oğul! Azını gören, çoğunu bilen, sözünü diyen oğul! Sen sen ol, el sözüyle yola çıkma; el sözüyle yola çıkan, el yolunda yorulur.  Can oğul! El pusatı keskin olsa bile, düşmana kör olur, seni kanatır.  Sakın a oğul, sakın ha! El ağzıyla söz deme, duyan sana değil ele inanır.  El elini tutanın eli zayıf düşer.  Elin eli tutarda, senin elin tutamaz."Ne diyelim? Oy-alanma, oy-unu kullan, oy-unu boz! Kısaca Hakkına sahip çık!
 
Yavuz Ekim / diğer yazıları
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.