Seçimin süreci mi, sonucu mu? Hangisi daha önemli?
2023 seçimi yaklaşırken siyasal iktidarın hukuk kabadayılığı şimdiden sürece gölge düşürdü.
Hapis, yasak, sansür ve baskı geliyor! AKP ve koltuk değneği MHP'nin hazırladığı "Sosyal medya düzenlemesi" Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. Bu tasarı, iktidarın seçime hazırlık olarak, sansür ve baskıyı kullanacağının ilanıdır.
Malumun ilamıdır denilse yeridir. Üstelik seçim kurumundaki değişiklik işin cabası.
Tüm bunlar bir anahtar soruyu önümüze koyuyor: Demokrasi mi, otokrasi mi?
Son günlerde art arda yaşadığımız olaylar demokrasiden ne kadar uzaklaşmakta ve tek kişinin kararlarıyla şekillenen totaliter bir rejimle yönetilmekte olduğumuzun bir göstergesidir. Hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, demokratik bir sistemden ve hukukun üstünlüğünden vazgeçmemek isteyen tüm yurttaşlar için tek bir yol görünüyor;
Asgari müşterekleri bulup en geniş demokratik bir çizgide bir araya gelmek, üç beş siyasal partinin ittifakı değil, "Türkiye ittifakı" gerek.
Siyasi partilerin dışında, kuruluş belgelerinde/tüzüklerinde Atatürk Devrimlerinin korunması, geliştirilmesinden söz eden, çocuk ve kadın haklarının, genelde insan haklarının gerçekleştirilmesini yazan tüm demokratik kitle örgütlerine de büyük görev düşüyor.
Bir gerçeğin de altını kalın çizgilerle çizelim. Seçimler göstermelik olmamalıdır. Bunu açalım; her ülkenin kendi güncel çıkarları ve büyük ölçüde kısa ve orta vadede çözülebilecek acil sorunları için uygun bir siyasi ortam oluşturuluyor. Sermaye düzeninin kendisini korumak üzere bütünüyle çarpıtmalar ve reklamcılıkla sahte seçeneklerini halkın önüne koyarak gidilen seçimler göstermeliktir. Böyle seçimlerin sonucu kapitalizmin zaferi olarak yoksulluk ve terörü karşımıza dikmektedir.
Kapitalizmin doğası gereği sermayenin ve zenginliğin tek elde toplanması eğilimi tüm dünyada zenginliği ve olanakları benzersiz şekilde geliştirirken, eşitsizliği de geometrik olarak arttırdığını söyleyebiliriz.
Birkaç basit veriyle bile bu durum tüm çıplaklığıyla ortaya seriliyor. Dünyada nüfusun yüzde 90'ı servetin yüzde 10'unu elinde tutuyor, en yoksul yüzde 75'i ise servetin ancak yüzde 3'üne sahip, yüzde 1'i ise servetin yaklaşık yüzde 50'sini elinde bulunduruyor.
Mızrak çuvala sığmaz. Emperyalizm bu yoksulluğu gizleyememektedir.
Önümüze baktığımızda 2023 ya da erken seçim sürecinde Cumhuriyet öğelerinden adalet, demokrasi ve hukuk sisteminin nasıl yok edildiğini milletçe izliyoruz. Göstermelik değil, gerçek seçim için tek yol millet ittifakı ve Atatürk'e dönüştür.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023