Seçimden önce seçtim

Kurban olduğum Yaradan, hâşâ kullarına güzel seçim sunmaz mı? Yoksa seçimin sonucuna itiraz için hangi bahaneleri üretmezdi ki? Büyüklerimiz kullanır bilirim, her şeyin sonu gelir fakat bahaneninki gelmez. Lakin Allah'ın sunduğu seçim hakkı bahaneleri ortadan kaldırmıştır. 

Yüce Allah seçtiklerini Kur'an'da bildirdi peygamberlerine. Tek tek saydı, melekler şahit oldu, Cebrail ulaştırdı. Resûlullah (sav) Efendimiz ise; anladı anlattı, bildi bildirdi, gördü gösterdi, uyguladı uygulattı, yaşadı yaşattırdı, sevdi sevdirdi. Allah (cc) Peygamberlerini seçti, Peygamberlerinin yardımcılarını seçti, hükümdarlarını seçti, komutanlarını seçti. Seçilmişler seçilmişliğine yakışır vaziyette görevlerini ifa edip yaşadılar ve darul bekaya dönerek Mevla'sına kavuştular. Sevdikleri Allah(cc)'ına kavuşurken, geride kalan ümmetlerini hiç ama hiç unutmadılar.

Hele hele Ahmed-i Mahmut, Muhammed Mustafa (sav)'nın bir kavuşması var ki, seyre doyamazsın. On sekiz bin âlemi Allah (cc)'ın ipine tutuşturup, ilim şehrinin kapısına Ali'sini yerleştirip Allah (cc)'a ısmarlaması ki, Müslümanı muhabbet ve merhamet deryasına daldırır. 

Allah (cc) Muhammed Mustafa'sıyla beraber pak nesli, Ehl-i Beyt'ini de seçti. Bütün peygamberler peygamberliğinin karşısında ecrini Allah (cc)'tan dilenirken, sadece Resûlullah (sav)'ın dilinden Ehl-i Beyt'i sevmeyi peygamberliğinin kaynağı olarak istemiştir. Mü'mine düşen ise seçileni seçmek, sevileni sevmektir. Allah (cc)'ın bu seçmesi ve sevmesi tarihsel olmayıp, Ehl-i Beyt evlatlarıyla kıyamete kadar sürecektir. 

Dün, bugün, yarın... Bu aşk ocağının zincir halkasına tutunanlar dünyada da ahirette de Allah (cc)'tan yana hep kazananlar olmuştur. Onlar dün kazandılar, bugün kazanıyorlar, yarın da kazanacaklar. Makbul kazanç budur zaten. Şüphesi olan Sünnetullah'tan, dolayısıyla Allah (cc)'tan şüphesi olanlardır. 

Onlar Allah (cc)'a kul olmayı seçerek gereği gibi yaşadılar. Daim Hakk'ın yanında olup hakkı hak sahibine verdiler. Müslümanları Ehl-i Beyt zinciri ile tevhitte tevhit ettiler. Müslümanların haklarını savunmasını, haklarına sahip çıkmalarını öğrettiler. Kullukla birlikte dünya dengesini kurmayı gösterdiler. Ulusunu tanımayanların uluyacağını bildirdiler. Hazineyi kardeşhane paylaşımlarıyla ümmetin cebini; kulluktaki sultanlık rütbesiyle de gönüllerini doyurdular. 

Seçim kriterini gördünüz mü? Ben de bunun için seçtim seçimden önce...

Her türlü çalışma ve gayretlerinin sonucu, otuz altı etnik kimliğiyle beraber kırk yıldır bu ülkede, dostluk ve kardeşliğin tek adresi olan, 'Ne Mutlu Türküm Diyene' şemsiyesinin altında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Müslümanların kardeşlik Harcı yapan, ekonomi için para, adalet için devlet, kulluk için Ehl-i Beyt üçgeninde milletin mutluluğunu ortaya koyan, ilim ve irfanıyla dünyaya ışık tutan, Allah (cc)'ın seçtiği Ehl-i Beyt'i dünya Müslümanları için tevhidin merkezine oturtan, ekonomiye yüklediği milli modelle vatandaşın aşını, Ehl-i Beyt'e yüklediği muhabbetle de aşkını tamamlayan, Müslüman Türk'e yeniden kimlik ve şahsiyet kazandıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i bunun için seçtim seçimden önce...

Eğrilerimle doğrularımla, sevabımla günahımla, eksiğimle gediğimle, kelimle körümle ama gönlümle seçtim seçileni seçimden önce... Seçileni seçen seçkindir. Dualarınızı eksik etmeyin, bütün eksiklerimle beraber seçileni seçen seçkinim inşallah.

Seni seçimimi seçmeye davet ediyorum. Zararın neresinden dönersen kârdır ölçüsünü hatırlatıyorum. Kâr etmeye çağırıyorum. Geç kalmış değilsin, bir düşün bence. Seçim de senin seçtiklerin de. Ayrıca seçip sevdiklerimizle dünyada olduğu gibi ahirette de beraber olacağımızı unutmayasın.

Allah (cc) bizi; seçileni seçen, sevileni sevenlerden eylesin... ÂMİN