Seçimler yaklaşıyor.
En geç Haziran 2023'te seçim yapılacak.
Daha erken bir tarihte olması da muhtemel. Kimi bu yıl bile olabilir derken, kimi 2023'ün nisan ya da mayıs aylarında erken seçim beklediğini de ifade ediyor.
Türkiye'de insanların bu seçimler kadar daha önce hiçbir seçimi hararetle beklediğini görmedim.
Eminim büyük çoğunluk bu gözlemde benimle aynı fikirdedir…
Elbette yaklaşan seçimleri vatandaşın iple çekmesi sebepsiz değil.
Sorunlar dağları aşmış durumda.
İşsizlik dersen pik yaptı.
Enflasyon TÜİK'e göre bile dünya rekoru. ENAG'ın açıkladığı yüzde 181 yıllık enflasyonu ise ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Yoksulluk artık her hanede. Bağımsız kuruluşların araştırmalarına göre ağustosta ülkemizde 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 7 bin 300 TL'yi, yoksulluk sınırı ise 22 bin TL'yi aşmış durumda. Yani bu 4 kişilik ailenin hepsi çalışarak 5 bin 500 TL'lik asgari ücret alsa, yoksulluk sınırını geçemiyorlar.
Yani çalışarak yoksulluktan kurtulamayacağınız bir dönem yaşıyor güzel ülkemiz Türkiye…
Yolsuzluklar, hırsızlıklar, rüşvetler, adam kayırmalar, liyakatsiz görevleri işgal etmelerin ayyuka çıktığı, vekil maaşı geliri olan AKP'li milletvekillerinin 4.5 milyon euroluk yatlar aldıkları bir dönem yaşıyoruz.
Say say bitmeyen bu arsızlıkları gören milletimiz de ne yapsın, bir an önce yapılsın diye seçimi iple çekiyor.
Ancak gelin görün ki, seçim ister zamanında, isterse de bu hafta sonu yapılsın sıkıntı büyük.
Neden mi?
Hemen izah edeyim.
Kadir Has Üniversitesi 2013 yılından bu yana her yıl gerçekleştirdiği, "Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması"nın 2022 yılı sonuçlarını dün açıkladı.
Araştırmada çok ayrıntılar var ancak benim en çok dikkatimi çeken şey, 'Lozan Antlaşmasında gizli madde var mı' katılımcıların verdiği yanıt oldu.
Türkiye genelinde 26 ilde gerçekleştirilen araştırma verilerine göre ülkemizde her 5 kişiden 1'i (yüzde 22.1) 'Lozan Antlaşması'nın halka açıklanmayan gizli maddeleri olduğuna' inanıyor.
Oysa kısa süre önce Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın çağrısıyla Bahtiyar Süha Keskin isimli BTP'li bir genç Cimer'e 'Lozan'da gizli madde var mı' diye sormuş, Cimer'in bu soruya yanıtı 'Lozan'da gizli madde yoktur' olmuştu.
BTP'nin gündeme getirmesiyle bu konuda pek çok tarihçi de gizli madde olmadığına dair açıklamalar yaptı.
Ancak gerçek ne olursa olsun, yukarıdaki araştırma da gösteriyor ki her 5 kişiden 1'i bu yalana inandırılmış durumda.
İşte bundan dolayı sıkıntı büyük.
Lozan'da olmayan gizli madde yalanına kanan insanımızın başka yalanlara kanma potansiyeli beni gerçekten korkutuyor.
Ne demiş atalarımız, "Cehaletten daha büyük bir bela yoktur…"
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024