Müjdeler olsun! TBMM bir komisyona daha kavuştu: Yumruk komisyonu.
Rejimi fiilen değiştirenler bu kez TBMM İçtüzüğü'nü fiilen değiştirmiş oldular. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçtüzüğü'nün 20. maddesinde komisyon adları belirlenmiş olup, bunların sayısı 16'dır; ne bir eksik, ne bir fazla? Ancak dokunulmazlıkların kaldırılması için toplanan/toplanamayan Anayasa Komisyonu, gündemi aniden değiştirip dokunulmazlık yerine dokunmanın türlü çeşit numaralarını sergilediler. Sıraların üstünden sekerek engelleri aşarak koşuşturan pentatlon ustaları mı, ararsın? Yakın dövüş sanatını konuşturanlar mı ararsın? Tekme-tokat girişen kick-boks toramanları mı? Keşke diyorum bu gösterilere, ilgili spor dallarının federasyonları birer gözlemci gönderseydi de nice kıymetlerimiz(!) heba olmasaydı.
Bunları Meclis'e seçenler düşünsün. Gerçi seçmen, milletvekili adaylarına değil, partiye oy veriyorsa da, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Oy verdiğin partinin ürünleridir bunlar. O Perşembe geldi; Komisyon'da kadını erkeği birbirine girdi. Havada uçuşan tekme-tokat-yumruk faslına refakat eden muganni (şantör) ve muganniyeler (şantöz) acemkaçıran makamından curcuna usulünde küfürler icra edince, sakatlanmamaları için foto muhabirleri savaş alanından kaçırıldılar.
Oyunu sahneye koyanlar "beklenen şarkı"yı söyleyeceklerdir yine: İşte parlamenter rejim bu? bundan hayır gelmez? geçelim başkanlık sistemine. Bunu tekrarlayacak zata soruyoruz: Parlamentoyu çalıştırmayan kim? Başkanlık sistemine geçsen ne olacak, bu kafa değişmedikçe!
Olay Perşembe günü oldu ve çarşambanın gelişinden belli olmasın diye gelecek raundu Pazartesi'ye ertelediler.
Ne çare ki yaşananlar, Pazartesi gününe ertelenen toplantı için umut vermiyor. Amaç bağcıyı dövmek, üzümü soracak olursanız o da zulalarında zaten.
Parlamentoyu çalıştırmak isteseler Anayasa, dokunulmazlıkların kaldırılmasına imkân sağlıyor, şöyle ki;
"Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" (Anayasa, madde: 83).
Görülüyor ki, dokunulmazlıkların kaldırılması TBMM'nin kararı ile mümkün. Bunun için anayasa değişikliği gerekmiyor. İstiyorlar ki, Meclis kararı olmadan milletvekilleri tutuklanabilsin, yargılanabilsin. Bunun için de Meclis kararı olmadan milletvekillerinin yargılanmasına izin veriyor anayasa:
1-) "Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali"
2-) Seçimden önce soruşturması başlamış olmak kaydıyla;
"Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler".
Anayasa'nın 83. ve göndermede bulunduğu 14. maddesi, yukarıda saydığımız durumlarda Meclis kararı olmadan yargılamaya izin vermektedir.
İllâ karışıklık çıksın, zihinler bulandırılsın; anayasa değişikliği, referandum ve nihayetinde erken seçim, olmadı ara seçimlerle nemenem başkanlıksa, onu kakalamaktır maksud olan.
Rejimi fiilen değiştirenler bu kez TBMM İçtüzüğü'nü fiilen değiştirmiş oldular. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçtüzüğü'nün 20. maddesinde komisyon adları belirlenmiş olup, bunların sayısı 16'dır; ne bir eksik, ne bir fazla? Ancak dokunulmazlıkların kaldırılması için toplanan/toplanamayan Anayasa Komisyonu, gündemi aniden değiştirip dokunulmazlık yerine dokunmanın türlü çeşit numaralarını sergilediler. Sıraların üstünden sekerek engelleri aşarak koşuşturan pentatlon ustaları mı, ararsın? Yakın dövüş sanatını konuşturanlar mı ararsın? Tekme-tokat girişen kick-boks toramanları mı? Keşke diyorum bu gösterilere, ilgili spor dallarının federasyonları birer gözlemci gönderseydi de nice kıymetlerimiz(!) heba olmasaydı.
Bunları Meclis'e seçenler düşünsün. Gerçi seçmen, milletvekili adaylarına değil, partiye oy veriyorsa da, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Oy verdiğin partinin ürünleridir bunlar. O Perşembe geldi; Komisyon'da kadını erkeği birbirine girdi. Havada uçuşan tekme-tokat-yumruk faslına refakat eden muganni (şantör) ve muganniyeler (şantöz) acemkaçıran makamından curcuna usulünde küfürler icra edince, sakatlanmamaları için foto muhabirleri savaş alanından kaçırıldılar.
Oyunu sahneye koyanlar "beklenen şarkı"yı söyleyeceklerdir yine: İşte parlamenter rejim bu? bundan hayır gelmez? geçelim başkanlık sistemine. Bunu tekrarlayacak zata soruyoruz: Parlamentoyu çalıştırmayan kim? Başkanlık sistemine geçsen ne olacak, bu kafa değişmedikçe!
Olay Perşembe günü oldu ve çarşambanın gelişinden belli olmasın diye gelecek raundu Pazartesi'ye ertelediler.
Ne çare ki yaşananlar, Pazartesi gününe ertelenen toplantı için umut vermiyor. Amaç bağcıyı dövmek, üzümü soracak olursanız o da zulalarında zaten.
Parlamentoyu çalıştırmak isteseler Anayasa, dokunulmazlıkların kaldırılmasına imkân sağlıyor, şöyle ki;
"Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" (Anayasa, madde: 83).
Görülüyor ki, dokunulmazlıkların kaldırılması TBMM'nin kararı ile mümkün. Bunun için anayasa değişikliği gerekmiyor. İstiyorlar ki, Meclis kararı olmadan milletvekilleri tutuklanabilsin, yargılanabilsin. Bunun için de Meclis kararı olmadan milletvekillerinin yargılanmasına izin veriyor anayasa:
1-) "Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali"
2-) Seçimden önce soruşturması başlamış olmak kaydıyla;
"Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler".
Anayasa'nın 83. ve göndermede bulunduğu 14. maddesi, yukarıda saydığımız durumlarda Meclis kararı olmadan yargılamaya izin vermektedir.
İllâ karışıklık çıksın, zihinler bulandırılsın; anayasa değişikliği, referandum ve nihayetinde erken seçim, olmadı ara seçimlerle nemenem başkanlıksa, onu kakalamaktır maksud olan.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023